Eski CIA görevlisinden Lübnan uyarıları!

0 0 0000 00:00 tsi
Mehmetçik Lübnan'a gidecek gibi. Erdoğan dün gece "gerekçelerini" anlattı. Fakat bölgeyi yakından tanıyan eski bir CIA görevlisi açık ve net konuşuyor: "Lübnan'da önce kaçırmalar, sonra cinayetler başlar."

Hükümet Lübnan'a asker göndermeye kararlı. Dün Başbakan Erdoğan "gerekçelerini" açıklasa da pek tatmin edici bulunmadı. Uzmanlarca Lübnan'ın barındırdığı tehlikelere dikkat çekiliyor. İşte Tempo dergisinin yayınladığı röportajdan, üç uzmana göre Lübnan bataklığı:

Türkiye'nin eski Lübnan Büyükelçisi Orhan Aka
 
Türkiye'nin eski Lübnan Büyükelçisi Orhan Aka, BM barış gücünde Türk askerinin görev almasının sakıncalı ve riskli olacağını söyledi. Lübnan konusunda yabancı güçlerin büyük olsun, küçük olsun projeleri olduğuna dikkat çeken Aka, Lübnan'ın durumunun belirsiz olduğunu kaydediyor.

Aka, belirsiz ve kaypak durumdaki Lübnan'da Türk askerinin görev almasının son derece yanlış olacağına dikkat çekiyor. Yeni Ortadoğu'da ilk adımın Lübnan olduğuna dikkat çeken Aka "İsrail, Batı'nın Ortadoğu'daki köprübaşıdır. Batı şimdi ikinci köprübaşı oluşturmak istiyor. O da Lübnan. Lübnan niye müsait? Çünkü iki toplum arasında çatışma var; biri Hıristiyanlar, diğeri Müslümanlar" diye konuştu.

Batılı ülkelerin Hizbullah'ı yok edemeyeceğini iddia eden Aka, nüfusun yüzde 40'ını oluşturan Şiilerden yeni Hizbullah'lar yeşereceğine dikkat çekiyor. Aka şöyle devam etti; "Bunlar son derece bağnaz ve fanatik insanlar. Kafasını bir şeye taktığı zaman ölümü göze alıyor. Bir örgüt ölümü göze alıyorsa her şeyi yapabilir. Dolayısıyla Batı'nın Hizbullah'ı yok etme ve İran'a gözdağı verme amacı gerçekleşemedi."

Lübnan'ın Ankara Büyükelçisi Georges Sıam

Lübnan'ın Ankara Büyükelçisi Georges Sıam, riskler konusunda temkinli konuşuyor. Siam, Türk askerinin Lübnan'da girebileceği çatışma ihtimaline karşı, "Biz en üst derecede riskleri minimize ediyoruz. Ancak askeri üniforma ve silah taşıyorsan, her zaman risk taşırsın" görüşünü savunuyor.

Eki CIA ajanı Robert Baer

80'li yıllarda, Lübnan'da uzun süre Hizbullah'ın izini süren eski CIA ajanı Robert Baer, BM Barış Gücü askerlerini bu ülkede bekleyen tehlikelere dikkat çekti.

Baer, Birleşmiş Milletler'in misyonu konusunda karamsar olduğunu, İsrail ordusunun bile başaramadığını; Avrupa birliklerinin başaracağına inanmadığını söyledi.

1967 ve 1982'de birkaç gün içinde düşmanı alt eden İsrail ordusunun ilk kez kendini güçsüz hissettiğini belirten Baer, " Şimdi, 12 Temmuz'da İsrailli askerlerin kaçırılması olayının, gelecekteki savaşa özenli bir hazırlık sonrası gerçekleştirildiği aşikâr" diye konuştu.

Başbakan Lübnan kararını savundu!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'a asker gönderme konusunda ''bize ne'ci bir anlayışla sorumluluklarımızdan geri durmak, tarihimize,
geleceğimize ve milletimizin yüksek menfaatlerine ihanet olacaktır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında, güncel iç ve dış gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türk milletinin, istikrarsızlığın ve çatışmaların hüküm sürdüğü zor bir
coğrafyada yaşadığını ve aynı zamanda zor bir dönemden geçildiğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Ortadoğu'da barış ve adalet tesis edilmedikçe dünyanın istikrara kavuşması, huzur bulması mümkün değildir'' dedi.

Erdoğan, "yanı başımızda yaşanan çatışmalar, başımızı diğer tarafa çevirsek de etkilerinden kurtulamayacağımız bir tehdit oluşturmaktadır... Dün Kosova'da, Bosna'da benzer insanlık trajedilerine nasıl seyirci kalmadıysak burada da kalamayız, kalmamalıyız'' şeklinde konuştu.

Erdoğan, ''BM'nin Lübnan barış misyonunda da Mehmetçik, masum kadın, çocuk ve yaşlıların yanında yerini almalıdır" sözlerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, ''büyük düşünemeyenler, Türkiye'yi de, Türk ordusunu da hafife aldıklarını artık fark etmelidir. Özellikle de devletimizin milletiyle, ordusuyla aynı anda pek çok fonksiyonu birden icra edemeyeceğini düşünmek kabul edilemez'' dedi.

"AB 7 bin askerini gönderme kararı verdi"

Hükümetin bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden yetki talebinde bulunacağını belirten Erdoğan, "bakınız, Avrupa Birliği, 7 bin askerini gönderme kararını verdi. Bunun yanında Lübnan Başbakanı sürekli olarak arıyor, görüşüyoruz, ben arıyorum, görüşüyoruz ve Türkiye'nin muhakkak kardeşlerimiz olarak burada bulunması gerekir diyor. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Almanya'sıyla, Fransa'sıyla, İtalya'sıyla defaatle kendileriyle görüştüm. Sayın Chirac'la görüştüm, Sayın Merkel'le görüştüm, Sayın Prodi'yle görüştüm. Kesinlikle Türkiye'nin bir yüzü Avrupa'ya bakıyor, bir yüzü İslam Dünyası'na bakıyor. Muhakkak Türkiye'nin de burada bulunması gerekir diyorlar ve biz de başta BM Genel Sekreteri Annan olmak üzere kendileriyle de bunları konuştuk'' dedi.

"Muharip güç olmayacak, barışı koruyacak"

''Gönderilecek güç, barışı korumakla görevlendirilmiştir, yoksa olmayan bir barışı tesis etmeyecektir. Yani savaşan bir güç, muharip bir güç de olmayacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, Hizbullah'ın silahsızlandırılması gibi bir görevin BM barış gücü için söz konusu olmayacağını belirtti.

Muhalefetin bilinçli olarak kamuoyunu yanlış yönlendirdiği bir başka hususun da Türk askerinin ilk kez bir uluslararası barış misyonunda görev alacakmış gibi bir izlenim oluşturulması olduğunu belirten Erdoğan, Mehmetçiğin dünyanın farklı bölgelerinde 28 ayrı misyonda bugün rol üstlenmiş durumda olduğunu ifade etti.

Uluslararası barışı koruma misyonlarına bugüne kadar toplam 10 binden fazla askeri personelle katkıda bulunulduğunu kaydeden Erdoğan, bu misyonlarda bini aşkın sivil polis ve jandarmanın görev yaptığını, 250 civarında subayın da gözlemci ve danışman olarak yer aldığını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, ''Türkiye, artık o eski Türkiye değildir. Türkiye, BM sisteminde söz sahibi bir ülkedir" dedi.

iyibilgi haber merkezi

Bu haber 209 defa okundu.