Barzani PKK'lıları Irak'ta evlendirip, oraya yerleştiriyor!

29 Ekim 2007 09:05 tsi
PKK ne istiyor? Son dönem saldırılarında istihbarat zafiyeti var mı? Terör örgütü neye güveniyor? Örgütün moral gücü nasıl elinden alınabilir? Batının Türkiye'ye tavır alması bekleniyor mu? Tempo, terör uzmanı Ercan Çitlioğlu ile konuştu..

‘Barzani, PKK’lıları Iraklı kadınlarla evlendiriyor’

Terör uzamanı Ercan Çitlioğlu, Barzani’nin, Kuzey Iraklı kadınlarla evlendirdiği teröristleri köylere yerleştirdiğini söylüyor. Yani olası sınır ötesi operasyonda, bu PKK’lıların ‘sivil’ sayılması söz konusu.

Pazar günü gelen haber yürekleri dağladı. Iraktan gelen PKK 12 askeri şehit etti. Ankara’da sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar diplomasi trafiği yaşandı. Terör zirvesi toplandı, zirveden, ‘Ne gerekiyorsa yapacağız’ kararı çıktı. Peki ne yapmamız gerekiyor? PKK bu saldırıları yaparken neye güveniyor? Tempo, Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi  Başkanı Ercan Çitlioğlu ile konuştu.

TEMPO: PKK ne istiyor?

Ercan Çitlioğlu: PKK’nın son bir iki ay içindeki eylemsel temelde taktik değişiminin, 1992-93 dönemine evrildiğini görüyoruz. Küçük gruplar halinde dolaşan, güvenlik güçlerine eylem yapmayan PKK; son üç aydır, kendi terminolojisi içinde pasif savunma durumundan çıkıp güvenlik güçlerine yönelik çatışmalı eylemlere girdi. Ve kalabalık gruplar halinde, yeniden varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu taktik değişimin çok iyi irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

T: Siz nasıl irdelediniz?

E.Ç: Genel seçimlerde PKK’nın Demokratik Toplum Partisi (DTP) aracılığıyla arzu ettiği sonuçlara ulaşamamış olması; tabanın kaymakta oluşunun yarattığı telaş ve özellikle Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KPD), daha doğrusu Barzani’nin bölgede sağladığı etkinlik; PKK’nın son derece güçlü olduğu yönünde yerel seçimler öncesi tabanına mesaj vermesi…

T: Son saldırılarla bir istihbarat zafiyetinden bahsetmek mümkün müdür?

E.Ç: Evet, bir istihbarat zafiyeti var gibi görünüyor.

PKK güvende hissetmemeli

T: PKK neye güveniyor?

E.Ç: Çoğu kişi, ‘Bugüne kadar 24 operasyon yapıldı, 25’inciden de sonuç alınamaz’ görüşünde. Temel konu, Türkiye’de birtakım kişilerin, bunu iç politikaya yönelik bir polemik konusu haline getirmeye çalışması. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yıpratacağım derken, Türkiye’nin gücünün yıpratıldığının farkında değiller. Bu sınır ötesi operasyon tabii ki PKK terörünü sonlandırmaz. Ancak PKK’nın rahatını ve moral gücünü elinden almak lazım.

T: Nasıl olacak?

E.Ç: Nokta operasyon yaparak. Öyle olmalı ki PKK,hiçbir yerde kendini güvende hissetmemeli.

T: Batı’nın Türkiye’ye tavır alması beklenen bir şey mi?

E.Ç: Bu, operasyonun çapına, süresine ve kullanılacak gücün miktarına bağlı olarak değişir. Sivil halka zarar verecek hale gelen bir etkinlik sürdürürseniz, tepkiler yükselir.

T: PKK, Türkiye’yle masaya oturmak istiyor. Bu mümkün mü?

E.Ç: Sanmıyorum. ABD, El Kaide’yle masaya oturursa, Türkiye’de PKK’yla oturur. Yani mümkün değil.

PKK’yla 15-20 yıl daha

T: Bazı emekli generaller, sınır ötesi operasyonlarla bu işin kısa sürede halledilebileceğini söylüyor.

E.Ç: Hiç katılmıyorum. Kimi emekli generaller, bu yönde konuşarak TSK’ya zarar veriyorlar. Terörizmle mücadele uzun soluklu bir mücadeledir. Türkiye PKK’yla 15-20 yıl daha uğraşmak zorunda kalacaktır.

T: Sınır ötesi operasyon kesinlikle yapılmalı mı?

E.Ç: Artık kaçınılmaz hale geldi.

T: Operasyon dışında reçete var mı?

E.Ç: PKK’nın ateşkes ilan edeceğini düşünüyorum.

T: Bunu Rice’ın birkaç gün bekleyin sözlerinden mi çıkardınız?

E.Ç: Hem Rice’ın sözlerinden hem Talabanin’nin PKK’yla temasından.

T: Bu Türkiye’nin operasyon kararlılığını nasıl etkiler?

E.Ç: Bence etkilemez. Etkilememeli de zaten. Ateşkes kararı, Türkiye’yi eylemsizliğe iterse, insiyatifin PKK’da olduğunu düşündürürsünüz?

T: Operasyon böyle geliyorum diye bağırır mı?

E.Ç: Bu da Türkiye’nin yaşadığı garipliklerden biri. Her gün ‘operasyon’ diye güne başlarsanız karşınızda PKK’yı bulamazsınız. Barzani, PKK’lıları Kuzey Irak’lı kadınlarla evlendiriyor. Onları köylere yerleştiriyor. Teröristle mücadele ederken, siville teröristi ayırmak zorundasınız. Bu da teröriste büyük olanak sağlıyor.

T: Bu kez önceki operasyonlardan farklı bir durum mu söz konusu?

E.Ç: Elbette söz konusu. Bakın, Türk Silahlı kuvvetleri’nin bugüne kadar dünya tarafından kabul edilen haklı bir şöhreti var. Yenilmeyen bir armada  kimliğini taşıyor. Bu imajın asla bir çizik dahi almaması gerekiyor. Türk Silahlı Kuvvetler eğer bir operasyon yapacaksa, kendi koşullarını başarıya ulaştıracak noktaya getirmeden, macera niteliğinde bir harekette bulunmaması önemli.

Bu haber 513 defa okundu.