En Sıcak Konular

Kürt-Türk çatışmasından yarar elde edecekler!

28 Ekim 2007 20:47 tsi
Kürt-Türk çatışmasından yarar elde edecekler! Üç beş çapulcunun naraları ve işleriyle Türk-Kürt çatışması çıkmaz. Ama asıl plan ve yapılmak istenen şey başka. Bugün yazarı Gülay Göktürk, oluşturulmak istenen galeyanlar ve Tük-Kürt çatışmalarının, aslında başka bir planın parçaları olduğunu iddia etti

Gülay Göktürk/Bugün

Türk-Kürt çatışması, iç savaş, falan filan...

Artık biraz sakinleşsek iyi olacak. Biraz sakinleşsek ve aklımızı başımıza toplayıp olmadık korkular üretip olmadık senaryolar yazıp durmasak...

Zira, yazılan her senaryo dönüp dolaşıp gerçeğin bir parçası imiş gibi karşımıza dikiliyor ve bizi biraz daha korkutup daha dudak uçuklatıcı senaryolara ilham kaynağı oluyor.

Evet, art arda gelen PKK saldırılarının yol açtığı infial ortamında, duyulan öfkeyi bütün Kürtlere karşı bir husumet kampanyasına dönüştürmek isteyen birileri var Türkiye'de.

Ama bazıları bunun için çalışıyor diye, herkesin de el birliğiyle, sanki bir Kürt-Türk çatışmasının arifesinde imişiz; Güneydoğudaki Kürtler de gözlerini Kuzey Irak'taki oluşuma dikmiş, ayrılmak için fırsat kolluyormuş gibi bir ruh haline girmesinin bir alemi var mı? Ankara'da yapılan gizli bir araştırmaya göre Kürtler arasında ayrılmak isteyenlerin oranı yüzde 30'muş. Böyle yazıyordu bir köşe yazarı. Tabii kim yapmış böyle bir araştırmayı, kaç kişiye sormuş, hiçbir şey belli değil, O zaman nesine inanacağız bu rakamın? Ama inanılıyor işte.

Şu anki endişeler, korkular içinde, buna da inanılıyor ve bu kaynağı belirsiz rakam bile, bugünkü korku atmosferinin bir parçası haline geliveriyor. Kabaran ırkçılıkla ilgili olarak da, döne döne aynı örnekler veriliyor: Bursa'da Kürt bir iş adamının iş yeri talan edilesiymiş... Ankara'da birileri "Meclis'i basarız, 23'ünü de asarız" diye bir pankart açmaya kalkmış, bunun gibi birkaç taşkınlık daha... Tamam, böyle taşkınlıklara set çekmek için uyarılarımızı yapalım. Şu DTP'lileri asmaya niyetli tosuncuklar kimse yapışalım yakalarına mesela hemen... Ama sakin olalım.

Bu ülke PKK'yla savaşmaya dün başlamadı. Çeyrek yüzyıldır sürüyor bu ateş. PKK da ilk büyük katliamını bugün yapmadı, biz bunun gibi nice hunhar katliam yaşadık şimdiye kadar, dizim dizim dizilmiş bebe ölüleri gördük... Ama hiçbirinde PKK'ya öfkelenip de dönüp kapı komşumuz olan Kürt'e saldırmadık. Bu yirmi beş yıl boyunca yaşanan bütün o büyük acılar, büyük öfkeler bir kez olsun ciddi bir Kürt/Türk çatışmasına dönüşmedi...

Bunun da bu toplumun içinde derin kökleri, sağlam sebepleri vardı ve hala da var. Toplumlar öyle bir günden bir güne değişmiyorlar. O toplumun temel özelliklerini oluşturan doku öyle kolay kolay yırtılmıyor; yüzyıllardır kardeş kardeş yaşayan iki etnik grup bir ay içinde birbirinin boğazına sarılmıyor.

Üstelik -kimileri tersini düşünse de- zaman, bölünmenin değil, birliğin lehine çalışıyor Türkiye'de. Hem Türkiye'nin kendi iç entegrasyonu, hem global dünyayla ilerleyen entegrasyon, etnik temelde bölünmeyi daha da imkansız hale getiriyor. Evet, bu entegrasyonun, ekonomik ve sosyal gelişmenin çifte etkisi var etnik milliyetçilik üzerinde. Globalleşme ve dünyayla artan iletişim bir yandan ekonomik ve sosyal entegrasyonu güçlendirirken, bir yandan da etnik aidiyet bilincini güçlendiriyor, bu doğru...

Ama unutmayalım ki, gelişmişliğin bu düzeyinde ortaya çıkan etnik aidiyet bilinci hiçbir zaman kendini şiddetle ortaya koymaz, hiçbir zaman ırkçı fanatizme dönüşmez; etnik kimliğine sahip çıkma bilincini demokrasi mücadelesi içinde yürütmeyi seçer.

Özetle; kabaran milliyetçiliğe, ırkçılığa karşı uyanık olalım, tamam, ama uyanık olacağız diye Türk-Kürt çatışması senaryoları, iç savaş senaryoları yazmaya kalkmak "Malezyalılaşıyor muyuz" paranoyalarına benziyor daha çok...

Hani nasıl, bir adam şehirlerarası otobüsü cami önüne çektirdi diye şeriat devleti gelmiyorsa, bir kendini bilmez "Kürtlere ölüm" diye bağırdı diye de iç savaş çıkmaz Türkiye'de...

Ama başka bir şey olur: "Kürt Türk çatışması doğuyor" havasından yararlanmak isteyenlere gün doğar. Olağanüstü koşullardan yararlanma konusunda olağanüstü başarılı olanların nelere kadir olduklarını görürüz hep birlikte; dizlerimize vura vura...



Bu haber 605 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,085 µs