En Sıcak Konular

'Bunların ipiyle kuyuya inilmez...'

27 Ekim 2007 09:53 tsi
'Bunların ipiyle kuyuya inilmez...' Masabaşından kalkmadan ülkeyi savaşa sokmak için olağanüstü çaba gösteren, kısa süre öncesine kadar “Koca Amerika'ya kafa tutulur mu, 1 Mart tezkeresiyle tuttuk da bak başımıza neler geldi” diye sızlandıkları halde şimdilerde “Gerekirse

Fehmi Koru - Yeni Şafak

Şirinlik muskası

Masabaşından kalkmadan ülkeyi savaşa sokmak için olağanüstü çaba gösteren, kısa süre öncesine kadar “Koca Amerika'ya kafa tutulur mu, 1 Mart tezkeresiyle tuttuk da bak başımıza neler geldi” diye sızlandıkları halde şimdilerde “Gerekirse Amerika'yla da savaşırız, ne olacak” havasına girenlerin neye hizmet ettiklerini anlamak zor değil.

Seçimden önce, 'Cumhuriyet mitingleri' ile başlayan süreçte sokaklara taşanların en çok kendilerini yuhaladıklarını unutmadılar; şimdi yaptıkları bir tür şirin görünme çabası... Şehit cenazeleriyle ciğeri yanan insanlar sokaklara dökülüyorlar ya, onları da miting kalabalığı sanıyor ve 'şirinlik muskası' olarak savaşkan tavır takınıyorlar.

Ne diyelim, Allah akıl fikir versin!

Geçmişte ABD'yi uluslararası camiayı adam yerine koymamakla suçladığımızda, savaşa direnen ülkelerin adam yerine konacak yeri olmadığı argümanını kullanan tipler, şimdi bizlerden gelen ihtiyat çağrılarına, “Bekleyecek ne var, Amerika Irak'a girerken kimden izin aldı?” diye kafa tutuyorlar. Dertleri, ne pahasına olursa olsun hükümeti köşeye sıkıştırmak çünkü... Palas pandıras sınırın öte tarafına geçme emri verirse hükümet uluslararası camianın tavsiyesini dinlememiş olacak, girmezse bu defa iç kamuoyunun gözünden düşecek...

Bunların ipiyle kuyuya indiğinizde ya suda boğuluyorsunuz, ya da indiğiniz iple; ama mutlaka boğuluyorsunuz...

ABD Irak'a palas pandıras mı girdi? ABD'nin o zamanki dışişleri bakanı Colin Powell harekattan önce ne kadar ülke başkenti dolaştı, Birleşmiş Milletler'de kaç kez oylama yapıldı, George W. Bush kendi halkını ikna etmek için ne diller döktü, bunların hepsini unuttuk mu? Bütün bu süreci yaşattıktan sonra, ABD, ancak o zaman, kendi başına müdahale kararı aldı.

Aldı da ne oldu? Yalnız başına Irak'a girdiği için dünyayı kaybetti; vaktiyle demokrasi ve insan hakları konusunda ölçü olan, örnek alınan bir ülke, bugün hiçbir halk tarafından sevilmiyor... Savaşa tek başına girme kararını veren kadrodan geriye kalanlar da yakında siyasetten ve yönetimden tasfiye olacaklar...

Türkiye'yi ve hükümeti o duruma düşürmek isteyenler var aramızda...

Şu anda Türkiye'nin izlediği diplomasi ve siyasetin bütün kanallarının kullanıldığı 'sorun çözme yöntemi' başkalarına da örnek teşkil edecek derecede uluslararası hukuka uygundur.

Haklı bir talebini muhatapları nezdinde zorluyor Türkiye. Irak'ta bir yönetim var, Kuzey Irak'ta da o yönetimin yerel uzantısı... Ayrıca işgalci bir güç olan ABD de oradaki gelişmelerde sorumluluk taşıyor... Türkiye, topraklarına yönelik PKK tehdidini ortadan kaldırması için, Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimden başlayarak işgalci güce kadar bütün ilgilileri bu sonucu alacak biçimde harekete geçirmiş bulunuyor. Ya kuzeydeki yönetim tek başına veya Bağdat yönetimi kuzeydeki Kürtler ile birlikte ya da ABD'nin de katılımıyla üçlü bir işbirliğiyle bu sorunu en ideal biçimde çözebilir... PKK tehdidini ortadan kaldırmada üçlü işbirliği yeterli olmazsa, Türkiye, askerî gücüyle onlara destek verebilir...

Tek taraflı müdahale bundan sonra göze alınabilecek bir girişimdir.

Çeyrek asırdır mâruz kalınan terör eylemlerinin hiçbir döneminde, toplam 30 bin vatandaş canını kaybederken rahatsızlıklarını fazla dışarıya vurmayan masabaşı kurmaylarının şimdiki acullukları herhalde herkesin dikkatini çekiyor. Sebebi de açık seçik bir biçimde herkes görüyor.

PKK terörü bu defa kesinlikle sona erdiğinde, bakalım başka hangi kutsalı kullanmaya kalkışacaklar?



Bu haber 538 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,465 µs