En Sıcak Konular

ABD'nin stratejisi ne?

24 Ekim 2007 14:20 tsi
"ABD zaman kazanmaya çalışıyor. Türkiye de razı bu zamanı tanımaya, çünkü aslında Kuzey Irak’a girmeyi kimse istemiyor."

Serdar Turgut / Akşam

Amerika stratejisi

Birçok çelişkili hedefi uyumlu hale getirip anlamlı bir plan ortaya koymaya çalışıyor Amerikan yönetimi. Amerika'nın Irak'ta güvenliği bile sağlayacak düzeyde gücü bulunmazken, PKK'yı kordon altına almak işine girişemeyecek. Bu dün Washington Post ve New York Times gazetesine sızdırılan bilgilerde net olarak yer alıyordu

Başbakan, İngiltere'ye uçarken havada açıklamalar yaptı ve “ABD müşterek harekât istedi, ortak operasyon yapabiliriz” dedi. Derin anlamlar içeren çok önemli bir laf ama ne yazık ki içi boş. Çünkü Amerika bölgede ne yapabileceği konusunda en az Türkiye kadar kararsız, bölgeye yönelik politika üretmek ipte cambazlık yapmak kadar zor ve birçok bilinmeyenle dolu.

Amerika'dan şu aralar birçok umut verici açıklama ve bilgi sızıntıları geliyor. Çünkü 5 Kasım'da Beyaz Saray'da iki ülke arasındaki ilişkilerin konuşulacağı çok önemli bir toplantı yapılacak. Amerika en azından Bush ile Erdoğan arasındaki bu görüşmeye kadar Türkiye'nin tek başına harekete geçmesini ertelemeye çalışıyor gibi. Türkiye de acele edemeyeceğini biliyor çünkü atacağı herhangi bir adımın bilinmeyeni hayli çok.

Başkan Bush, PKK konusunda Türkiye'yi sakinleştirici mesajlar vermeye çalışıyor da; ABD, PKK konusunda bir plana sahip değil. Meseleyi karmaşıklaştıran konu aslında İran. ABD, İran'a yönelik bir şeyler yapmaya kararlı ama o 'bir şeyler'in de ne olduğu belli değil. Şimdilik kafası net olmasa da PKK'nın İran'daki örgütü PJAK ile ilişkilerini de düzgün tutmaya çalışıyor Washington. İran'a bir operasyona kalkışıldığında PJAK'ın da kullanılacağı hesaplanıyor Washington'da. Bu kendileri açısından doğru olabilir ama PJAK ile kurulan bu ilişki türü ABD'nin PKK'ya karşı sert bir tavır almasını da engelliyor. Geçen aylarda PJAK liderliği Washington'a resmi ziyaret bile yaptı. Yine PJAK'ın yöneticilerinin Kerkük'te Amerikan yetkilileri ile toplandıkları biliniyor. Durum böyleyken PJAK ile kardeş örgüt olan veya aynı yapının Türkiye'deki adı olan PKK'ya karşı ABD'nin fazla etkili bir iş yapabilmesi de pek olasılık gözükmüyor.

Çok tahrik edildiği için bir şeyler yapmaya zorunlu olan Türkiye, sınır ötesinde neler bulacağını pek bilemiyor ancak aynen ABD'nin de üstünde ağır 'bir şeyler yapmalıyız' baskısı var. Birçok çelişkili hedefi uyumlu hale getirip anlamlı bir plan ortaya koymaya çalışıyor Amerikan yönetimi. Amerika'nın Irak'ta güvenliği bile sağlayacak düzeyde gücü bulunmazken, PKK'yı kordon altına almak işine girişemeyecek. Bu dün Washington Post ve New York Times gazetesine sızdırılan bilgilerde net olarak yer alıyordu. Dolayısıyla Amerika, PKK konusunda harekete geçmeye gerçekten karar verse bile, bu işi Kuzey Irak Kürt otoritesini ikna edip onlara ihale etmek zorunda. Kuzey Irak'taki Kürt otoritesi bölgelerinde onca yıldan sonra ulaşılan huzur ve zenginliği riske atmak istemiyor ancak Barzani PKK kartını Türkiye aleyhine elinde tutmak istiyor. Bu arada Kuzey Irak'ta yakında yerel seçim de var. Bu seçimde Barzani ve Talabani'nin partileri her zaman olduğu gibi büyük rekabet içindeler. Bölgedeki gücün kimden yöne ivme kazandığını bu seçimin sonucu belli edecek. İki lider de PKK konusunda özellikle bu dönemde riskli bir adım atmaktan çekiniyorlar.

Görüldüğü gibi bölgede bilinmeyenler bilinenlerden çok daha fazla. Bu Ortadoğu'nun bir kaderi belki. Amerika, Türkiye'ye yolladığı mesajlarda dediği gibi PKK ile ilgili bir şeyler yapmayı gerçekten istiyor olabilir ama ne yapacağını da bilmiyor. Öte yandan Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini istemiyor, bunun kendi planlarını riske atacağını düşünüyor. Türkiye'de hükümetin üstünde kamuoyu baskısının olduğunun da farkında Washington. Bu yüzden ABD Dışişleri Bakanı Rice, Cumhurbaşkanı Gül'e “Bize bir-iki gün daha verin” dedi. ABD zaman kazanmaya çalışıyor. Türkiye de razı bu zamanı tanımaya, çünkü aslında Kuzey Irak'a girmeyi kimse istemiyor. Bunun Türkiye açısından hayli riskli olduğu da görülüyor.

Peki ne olabilir derseniz, 5 Kasım'daki Beyaz Saray zirvesine kadar iki tarafa da zaman kazandırmak için tek açılım, ortak bir nokta operasyonu olarak kalıyor. Bu nokta operasyonu bir grup PKK militanına karşı veya bir terörist lidere karşı ABD -Türk ortak askeri operasyonu olabilir. Bunun çok da anlamlı olmayacağı ve PKK probleminin ortadan kaldırılmasına hizmet etmeyeceği kesindir. Ancak bu tür operasyon hem ABD yönetimi üzerindeki baskıyı azaltacak hem de hükümet ve askerler üzerindeki kamuoyu baskısını rahatlatacaktır.

Bu aralarda böylesine bir nokta operasyonu bekleyebiliriz. Ondan sonra ne olacağını ise 5 Kasım'da Beyaz Saray zirvesinde konuşulacaklar belirleyecek. Büyük devlet adamı ve düşünür Winston Churchill bir zamanlar ABD hakkında şu yorumu yapmıştı: Bütün diğer opsiyonların hepsini denedikten sonra Amerika'nın sonunda doğru olanı yapacağına güvenebilirsiniz. (You can always count on America to do the right thing, but only after it has exhausted all other possibilities)

Umarım böyle olsun da 5 Kasım'a kadar sonunda doğru olanı yapmaya karar verip bunu Başbakan Erdoğan'a Beyaz Saray'da söylesinler. Diğer tüm olasılıklar tükendi veya tükenmek üzere zira.

 



Bu haber 460 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,823 µs