Enis Batur'un köşe yazısı
Üç-beş bin okurum var benim, sayılarını tam olarak kimse bilemez. Gelgelelim, on binlerin tanıdığı biriyim sanırım: Ekrandan, gazete sayfalarından. Adım yüzer ortalıkta, yüzüm dolaşır, tanışmadığım insanlarla selamlaşır, gözlerinden beni 'çıkardıkları'nı, bir başkasıyla karıştırsalar bile, okurum.
Şimdi, "sizi tanıyorum" diyen beyefendi, beni ne kadar tanıyordur, nasıl tanıyordur, bunun yanıtını onun yerine şüphesiz veremem. Olsa olsa tahmin yürütebilirim.
Bana öyle geliyor ki, gerçek bir tanışıklık biçimi değildir burada rastladığımız: İdil Biret'i tanıyorum ama onu hiç dinlemedim, Murat Belge'yi tanırım ama tek satırını okumadım, Celâl Şengör'ü tanıyorum ama tam ne iş yapar, ne düşünür bilemiyorum diyecek pek az kişi vardır, tanıdıklarını söylüyorlarsa tanıyorlardır.
Yıllar oldu, bu kez bir hanımefendiydi, "Siz birisiniz ama şimdi çıkaramıyorum" dediydi- ikide bir dönüyorum şu 'çıkarma' durumuna, çünkü fiilin o kullanılış biçimine bayılıyorum. Kullanıyorum da. "Beni tanımadınız mı?" diyor karşımdaki, dokuz yıl önce vapurda yanımda oturmuş ve biraz konuşmuşuz, "Kusura bakmayın, çıkaramadım" diyorum önce, arkasından da beyaz yalana başvuruyorum: "A tabiî, hatırladım."
Üçüncü kattan seslenen beyefendiden uzaklaşmayalım. Gerçekten beni tanımış, gerçekten bana uygun bir davranış sergilemediğim kanısına kapılmış idiyse, "Enis Bey, bir sakıncası yoksa buraya çöp torbası bırakmamanız mümkün mü?" diyemez miydi? Sokaktan üçüncü kata sıcak bir diyaloğa girişebilir, Heybeli'nin temizlik sorunu hakkındaki ortak tasalarımızı dile getirebilir, uygun bir vakitte dahasını da konuşmak için sözleşip ayrılabilirdik.
Oysa, deneme madem paranoya çukuruna çağırmış bir kere, ahval pek öyle değildi. "Sizi tanıyorum", zaten size bu yakışır, önce adam olacaksın, şan şöhret insanı uygar yapmaya yetmiyor işte, ben sizin gibileri bilirim, çok gördüm, böyle aydın geçinenleri, kendinizi bir şey sanırsınız, ama azıcık kazımakla asıl çehreniz ortaya çıkar, yollu bir iç söylemin söze dökülmüş halini pek bir çağrıştırıyordu.Tanınırlık katında, hak etmediğiniz iki tür tavırla sık sık yüz yüze gelirsiniz. Birinde, aslında dayanaktan genellikle yoksun iltifatlara boğar sizi, karşınızdaki.
Öbüründe, bir o kadar dayanaksız hücum güdüsünün muhatabı olursunuz. "Kendinizi bir şey sandığınız"dan emin olanlar, sizi bir şey, ama başka bir şey sandıklarını göremez, varsayımlarından nem kapma özgürlüklerini fütursuzca kullanırlar. Bir olasılığın da, kendilerini bir şey sanmaları olabileceğini asla akıllarından geçirmez böyleleri.
Yakın bir akrabam, okumaya yazmaya "gereğinden" fazla zaman ayırdığımı, bunun için de kendisini "gereğince" aramadığımı söylemişti: "Çocukluğunda böyle değildin sen" dediğini unutmuyorum: "Kendini bizden farklı (yoksa 'önemli' miydi?) biri mi sanıyorsun?". Bana kalırsa, asıl ayrıcalık arayışındaki başkası değildi.Tanınırlık, çevremizde rahatsızlık doğurur.
Bir arkadaşım, peşpeşe yayımlanan kitaplarım nedeniyle benimle yapılmış bir söyleşiyi izlemiş televizyonda, ertesi gün "Ün salağı oldun sen" demişti.
Tanınma isteğinin altında kolayca üzeri çizilebilecek bir güdünün yattığı doğrudur. Gene de, kitap yazmak da, ölçülülük içinde kalmaya özen göstererek söyleşi konuğu olmak da ayıpların en büyüğü, zaafların en katmerlisi gibi gelmiyor bana...
Cumhuriyet Kitap
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle