En Sıcak Konular

Altaylı, Nazlı Ilıcak'ı yerden yere vurdu!

19 Ekim 2007 16:38 tsi
Altaylı, Nazlı Ilıcak'ı yerden yere vurdu! Gazeteport yazarı Fatih Altaylı, Sabah'ta çalıştığı dönem de Başbakan'ın ricasını neden geri çevirdi? Nazlı Ilıcak'ın Sabah'ta yazmaması için neler söyledi. Ilıcak'ın dün yazdığı yazıya bugün yanıt veren Altaylı, bakın neler yazdı..

Nazlı Ilıcak/Sabah

Altaylı'nın demokratlığı

Çarşamba akşamı Kanaltürk'te Fatih Altaylı'yı dinledim. Emin Çölaşan'ın kitabını anlattığı programa katılmıştı.
Kendisine bir çift sözümüz var. İktidarın, SABAH gazetesine müdahale ettiğini ispat etmek için, benim ismimi de kullanıyor. O da maşallah, Emin ağabeyi gibi gerçekleri çarpıtma üstadı.
Altaylı, "Ben gazeteden ayrıldım, Ilıcak bir hafta sonra SABAH'ta yazmaya başladı" dedi.
Altaylı, 21 Nisan'da ayrıldı. Ben, üç buçuk ay sonra, 3 Ağustos'ta SABAH'ta, yazmaya başladım. Turgay Ciner, zaten, geçici bir süre Takvim'de yazdıktan sonra, beni SABAH'a geçireceği sözünü vermişti. " Demokrasi aşığı "(!) Fatih Altaylı, "Nazlı Ilıcak asker nezdinde akretide değil" propagandasını yaparak SABAH'ta yazmamı engelledi. Nitekim, daha sonra, gerçekten ismimin " akredite olmayan" gazeteciler içinde geçtiğini, Nokta dergisinde yayımlanan bir belgeden öğrenecektim. Altaylı, böyle bir akreditasyon notu bulunduğu bilgisini herkesten önce almış ve patronunu "uyarmıştı".
Altaylı, "Biz sıkı muhalefet yapıyorduk, bu yüzden TMSF el koydu" diye bir iddia da ortaya attı. O günkü gazete arşivleri ortada. Altaylı'nın Teke Tek programları da biliniyor. Karşısına Tayyip Erdoğan'ı alıp, sormadığı, soramadığı sorular, her şey, kamuoyunun gözleri önünde cereyan etti. Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanı Akif Beki'ye gazete manşetini danışan ve tartışan, TMSF gazeteye el koyunca soluğu Tayyip Erdoğan'ın uçağında alıp ondan himaye talep eden herhalde ben değildim.
Altaylı demokrasi kahramanlığına soyunmasın. Yakışmıyor.


İşte Fatih Altaylı'nın Nazlı Ilıcak'a cevabı:

Fatih Altaylı/ Gazeteport

Neden Yazdırmadım/

Kanaltürk'e telefonla bağlanıp bazı şeyler anlatırken, Nazlı Ilıcak'ın Başbakan Erdoğan'a gidip “Beni Sabah'a aldırın” dediğini, Başbakan Erdoğan'ın da son derece nazik bir dille bu ricayı bana aktardığını söyledim.
Bir uçak yolculuğunda Başbakan Erdoğan, “Nazlı Hanım da Sabah'ta yazmayı çok istiyormuş” dedi.
Ben de bunun mümkün olmadığını “gerekçeleri” ile anlattım.
Ilıcak, bugün Sabah'ta yayınlanan yazısında “Ben Turgay Ciner'le konuşup anlaşmıştım. Ancak Altaylı bana yazdırmadı” demiş. Ilıcak'a göre ben Turgay Ciner'e, “Genelkurmay'a akredite değil” gerekçesini sunmuşum. Burası yalan ama yazdırmadığım doğrudur.
Nazlı Ilıcak'ın bu ithamını “Şeref madalyası” gibi taşırım.
Bir yanda patronlarının önünde yerlere eğilen genel yayın yönetmenleri ve genel yayın yönetmenlerini maşa gibi kullanan patronlar, diğer yanda genel yayın yönetmeninin görüşlerine saygı duyan patronlar ve patronuyla doğruları için tartışan genel yayın yönetmenleri.
Gelelim Nazlı Ilıcak'a yazdırmama gerekçeme.
Genelkurmay'a akredite olup olmaması umurumda değildi. Ama Nazlı Ilıcak bir Türk Silahlı Kuvvetleri düşmanı gibi yazıyordu. Kendisi dışındaki hiç bir fikre saygısı yoktu ve “Tepeden inme, torpille iş yapma geleneğine” inanıyordu.
Yazdırmadım.
Başbakan Erdoğan Nazlı Ilıcak'ın isteğini iletince Başbakan'a verdiğim yanıt ise bence çok eğlenceli ve aynı oranda gerçekti.
Şöyle dedim:
“Tayyip Bey, Nazlı Ilıcak'ın uğur getirmediğine inanıyorum. Babası Yassıada'lık oldu. Evlendi. Dönemin en büyük medya patronlarından biri olan kocası Nazlı Hanım'a bir gazete kurdu. Gazeteyi batırdı. Kocasının gazetesine geçti. Orayı da batırdı. Kocası kahrından öldü. Kocasının kırkı çıkmadan Emin Şirin'le evlendi. Nazlı Hanım'la evlendiğinde hali vakti yerinde bir adam olan Emin Şirin battı. Oğluyla konuşmuyordu. Oğlu gazete kurup zengin olunca oğlunun gazetesine geçti. Oğlu gazetesinden oldu. Fazilet Partisi'nden milletvekili oldu. Parti kapatıldı. Şimdi ben Nazlı Ilıcak'ı yanıma alıp böyle riske nasıl girerim.”
Fakat benim Nazlı Ilıcak'ı Sabah'a almamam yeterli olmadı. Nazlı Ilıcak bir kez gruba girmişti.
Sonunda ne oldu.
TMSF, gruba el koydu.
Bilmem anlatabildim mi?
NOT: Acaba Recep Tayyip Erdoğan'ın Nazlı Ilıcak'ı milletvekili adayı yapmamasında benim anlattığım olayların etkisi olmuş mudur?



Bu haber 602 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,506 µs