En Sıcak Konular

'Altına hücum, Kazdağı'nda talan!'

19 Ekim 2007 16:17 tsi
'Altına hücum, Kazdağı'nda talan!' Kim altına sahip olmak istemez ki tek değerin para olduğu bu dünyada. Marks’ın deyişiyle ‘katı olan her şeyin buharlaştığı’ bir atmosferde yaşamaya çalışıyoruz. İnsanlık tarihinin ve doğanın bütün birikimleri tek bir soruya indirgenmiş b

Hasan Güler’in yazısı:

'Altına hücum, Kazdağı'nda talan!'

Kim altına sahip olmak istemez ki tek değerin para olduğu bu dünyada. Marks’ın deyişiyle ‘katı olan her şeyin buharlaştığı’ bir atmosferde yaşamaya çalışıyoruz. İnsanlık tarihinin ve doğanın bütün birikimleri tek bir soruya indirgenmiş bulunmakta: ‘kaç para?’ Altın gibi ‘değerli’ bir madenin yanında çevrenin ne gibi önemi olabilir ki. Son günlerde basına yansıdığı kadarı ile Kazdağı’nın kaderi altın ve çevre kirliliği arasında sıkışmış durumda. Aslında bu mesele şimdinin değil geleceğinde sorunudur. Ama Türkiye’nin gündemine baktığımızda tezkere ve Ermeni meselesi gibi ‘büyük sorunların’ yanında Kazdağın’da altın arama girişimleri dipnot gibi kalmaktadır. Basında özellikle Haluk Şahin köşe yazılarında bu soruna değinerek gelmekte olana felakete kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışmaktadır.

Şahin’in köşesinde aktarıldığı kadarı ile:  "2004 yılında 'Dünya Çevre Günü'nde çıkarılan 3213 sayılı maden yasası ile 100 bin kilometrekaresi Batı Anadolu'da olmak üzere 155 bin kilometrekarelik bir alanda çoğunluğu yabancılar ve onların işbirlikçilerine maden arama ruhsatı verilmiştir. Bu saha mücavir alanları ile birlikte 450 bin kilometrekareyi bulmaktadır. Yani ülke yüzölçümünün yaklaşık yarısı, çoğunluğu yabancı olan maden şirketlerinin denetimine verilmiştir." Bu demek oluyor ki ülkemiz toprağı delik deşik edilecek ve doğada dünyanın hiçbir para birimin tekrar geri getiremeyeceği tahribatlar olacak. Bunu tahmin edebilmek için çevre mühendisi ya da madenci olmanıza gerek yok Çanakkale bölgesine yapacağınız küçük bir ziyaret sonucunda kesilen ağaçları görebilir ve köylülerin içme suyu hakkındaki şikâyetlerini duyabilirsiniz. Tabiî ki gören bir gözünüz ve duyan bir kulağınız varsa… Ama siyasi erki elinde bulunduran devlet yetkililerimiz bu meselede ağır bir miyopi hastalığına tutulmuş gibiler. Radikal gazetesi 19/10/2007 tarihli sayısının manşetine Enerji Bakanı Hilmi Güler’in Kazdağları’ndaki altın arama çalışmaları ile ilgili şu sözlerini taşımış: "Dikkat ederseniz konu altın olunca ortalık karışıyor. Konu altın olunca, ülkemizin zenginliğine müsaade etmek istemeyen dış kaynaklı bazı grupların etkinliğinin olduğunu düşünüyorum. Çevre gibi bir konuda bölge halkının hassasiyet göstermesi de bizi mutlu etti." Sorun tespit edilmiş: Dış mihraklar. Değişmeyen tek şey değişim olsa da (biz böyle öğrendik) Türkiye’den bakıldığında siyasi partilerin ve bakanların adı değişse de değişen bir şey yok.

Bence yapılması gereken ilk iş ‘dış mihraklar’ ezberini bozmaktır. Bunu yaptıktan sonra nasıl bir çevre politikası olmalı konusunda yapısal çözümler üretilebilir. Yazıya son verirken Bakan Güler’in hala duyan bir kulağı varken Kızılderili bir bilgenin şu sözlerine kulak vermesini öneririm: ‘‘Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra… ancak ondan sonra paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız’’

www.iyibilgi.com



Bu haber 735 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,666 µs