En Sıcak Konular

Amerikan ordusunun gizli silahı!

11 Ekim 2007 13:14 tsi
Amerikan ordusunun gizli silahı! Şabak Vadisi, Afganistan- Doğu Afganistan’ın bu izole edilmiş istihkâmındaki operasyonlarda askerlerin “çok önemli bir silah” olarak adlandırdıkları biri var: Tracy ismindeki sivil, tatlı dilli bir antropolog.

Güvenlik sebebiyle soyadının kullanılmasını istemeyen Tracy, Pentagon’un deneme amacıyla Irak ve Afganistan’daki Amerikan birlikleri içerisinde kullandığı antropolog ve diğer sosyal bilimcilerden oluşan ilk İnsan Zemini Takımı’nın üyelerinden biri. Tracy’nin dâhil olduğu ekibin buradaki aşiret ilişkilerinin hassas noktalarını anlama kabiliyeti, olumlu sonuçların somut olarak görüldüğünü söyleyen yetkililer tarafından övgüyle karşılanıyor.

Buradaki antropologlarla birlikte çalışan 82. Hava Bölüğü komutanı Albay Martin Schweitzer, bilim adamlarının Şubat ayında bölgeye gelmesinin ardından birliğin askeri operasyonlarının %60 oranında azaltıldığını ve böylece askerlerin daha çok güvenliğin arttırılması, yerli halk için sağlık ve eğitim hizmetleri gibi konulara odaklanabildiğini söylüyor.

Schweitzer “olaylara insani bir perspektiften, bir sosyal bilimci perspektifinden bakıyoruz. Düşmana odaklanmış değiliz. Buradaki insanlara iyi yönetişimi getirmeye odaklanıyoruz” diyor.

Eylül ayında savunma bakanı Robert Gates, Irak ve Afganistan’daki 26 tugayın her birine antropolog ve diğer sosyal bilimcilerden oluşan birer ekip gönderen program için 40 milyon dolarlık ek bütçe sağladı. Eylül’ün başından bu yana beş yeni ekip Bağdat çevresine yerleşerek buradaki ekip sayısını altıya çıkardı.

Fakat bu gelişmeler yaşanırken akademik çevrelerden de eleştiriler yükseliyor. Vietnam ve Latin Amerika’da sosyal bilimlerin suiistimal edildiğini belirten bazı akademisyenler, programı sosyal bilimlerden siyasi çıkar elde etmekle itham ederek “kiralık antropoloji” diye nitelendiriyor. Program karşıtları, orduyla çalışan bilim adamlarının niyetleri ne olursa olsun, istemeden tüm antropologların birer ordu muhbiri olarak algılanmasına yol açmasından korkuyor.

George Mason Üniversitesi’nde antropoloji profesörü olan Hugh Gusterson ve 10 antropolog, internet üzerinden antropologlara, özellikle de Irak’taki ekipleri boykot etmeleri çağrısında bulunuyor.

Yayınlanan bildiride “Programı savunanlar, bunun sıklıkla daha güvenli bir dünya yaratmak için ortaya çıktığını söylüyor. Temelde ise işgalin toplu katliamlara yol açan çatışmalara gerek kalmadan yapılması amaçlanıyor” deniliyor.

Afganistan’a, antropologlar ülkeye yeni gelen 6,000 kişilik birlikle beraber ulaştılar. Yeni Amerikan kuvvetleri ülkenin doğusundaki birliklerin sayısını iki katına çıkardı.

Bush yönetiminin Irak’taki ek asker sevkiyatının küçük versiyonu olarak Afganistan’daki asker sayısının artırılmasıyla, daha az direnişle karşılaşıp daha çok risk alabilen buradaki Amerikan birlikleri isyancı hareketleri bastırma kabiliyetini güçlendiriyor.

Yeni Bir Mantra

Irak’taki Amerikan birlikleri komutanı General David Petraeus geçtiğimiz yıl ordunun yeni mücadele planı hazırlanırken çalışmalara bizzat iştirak etmiş ve strateji kelimesi ordunun yeni mantrası haline gelmişti. Yakın zamanda gerçekleşen bir askeri operasyon ise yeni yaklaşımın zemine somut olarak nasıl indirebileceği sorusunu gündeme getirdi.

Yapılan röportajlarda Amerikalı askeri yetkililer, bilim adamlarının tavsiyelerinin mükemmel sonuçlar verdiğini, buradaki olaylara Afgan perspektifinden bakabilmelerine yardımcı olduğunu ve bu sayede askeri operasyonların azaldığını söyleyerek programa övgüler yağdırıyor.

Bu programın amacının, aşiret üyelerini emniyete yardımcı olmaya ikna ederek, yoksullukla mücadele ederek ve köylüleri Taliban ile suçlulardan koruyarak yerel hükümet yetkililerinin performansını artırmak olduğu belirtiliyor.

Afganlar ve Batılı sivil yetkililer de antropologları ve ordunun yeni açılımını övüyor ancak programın uzun vadede başarılı olup olmayacağı sorusunu ihtiyatla karşılıyorlar. Ülkedeki istikrarsızlığı tetikleyen pek çok ekonomik ve siyasi problemin ancak çok sayıdaki Afgan ve Amerikalı sivil uzman tarafından çözülebileceği söyleniyor.

Afganistan’ın güneydoğusundan sorumlu Birleşmiş Milletler yetkilisi Tom Gregg “öyle sanıyorum ki burada askeri yöntemlerle başarıya ulaşılamayacağını gören ordu şu sıralarda büyük bir değişimden geçiyor” diyor. Fakat Gregg, ordunun geliştirilen bu stratejiyle uyumlu çalışma kabiliyetine henüz sahip olmadığını da sözlerine ekliyor.

Küçük gruplar halinde uzak bölgelere konuşlanan askerlerle Albay Schweitzer’in paraşütçüleri, on yıllardır büyüyen aşiretler arası anlaşmazlıkları çözmek için “jirga”ları, yani yerel konseyleri organize ediyor.

Askeri yetkililer yeni strateji olan “silahlı sosyal proje”nin mimarı Avustralyalı antropolog David Kilcullen ile askerin uyumlu çalışıp çalışmadığı sorularına önemsemeyerek cevap veriyorlar.

4. Uçak Filosu, 73. Bölük komutanı Yarbay David Woods “Bu işi kim yapacak? Gelişmek zorundasınız. Aksi takdirde işe yaramazsınız” diyor.

Antropoloji ekibi aynı zamanda ordunun “Khyber Operasyonu” dediği temel bir rol üstleniyor. Yaz sonunda 500 Afgan, 500 de Amerikan askeriyle düzenlenen 15 günlük bir operasyonda, çoğu Paktia eyaletinde bulunan 200-250 kadar Taliban militanı temizlenmeye çalışıldı. Böylece Amerikan birlikleri ve yerel valilere intihar saldırısı düzenlenen güneydoğu Afganistan’ın en önemli yolunun da güvenliğinin sağlanması hedeflendi.

Yarbay Woods’un söylediğine göre, ilk mahallelere girildiğinde, Tracy bir köyde, dul kalmış insanlar üzerine alışılmadık bir dikkatle yoğunlaştı. Ailenin yükünü çekmek zorunda kalan oğulları, maddi sıkıntılar ve üzerlerindeki baskıyla, iyi bir gelir sağlayan isyancılara katılabilirdi. Tracy’nin tavsiyesiyle Amerikalı yetkililer buradaki dullar için bir meslek edinme programı geliştirdi.

Bir başka mahallede antropolog, aşiret büyüklerinin başının vurulmasının rastgele bir gözdağı verme eyleminden daha başka amaçlara sahip olduğu yorumunu yaptı. Tracy “Taliban’ın amacı, güneydoğu Afganistan’ın en büyük aşiretlerinden olan Zadran’ı parçalamak” dedi. Bunun ötesinde eğer Afgan ve Amerikalı yetkililer Zadran’ı birleştirebilirse, aşiretin Taliban’ın bölgedeki operasyonlarını engelleyebileceğini belirtti.

Yarbay Woods “ismini ne koyarsanız koyun işe yarıyor” diyor ve ekliyor: “Program sadece sorunun belirtilerini değil, kendisini de tanımlamada size yardımcı oluyor.”

‘Gömme’ Bilim Adamları

Ekiplerin kurulması süreci, Irak’taki Amerikalı askeri yetkililerin yerel nüfus hakkında hemen hemen hiç bilgilerinin olmamasından şikayet etmesiyle, 2003’ün sonunda başladı. Pentagon yetkilileri deniz kuvvetleri için çalışan ve askeri stratejilerin geliştirilmesinde sosyal bilimlerin kullanılmasını savunan Yale mezunu kültürel antropolog Montgomery McFate ile temasa geçti.

McFate 2005 yılında yerel nüfus hakkında yetkililere detaylı bilgi sağlayan bir veri tabanının oluşturulmasına yardımcı oldu. Ertesi yıl, emekli özel harekat üyesi Albay Steve Fondacaro programa katıldı ve sosyal bilimcilerin Amerikan askeri birliklerine yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Programın sosyal bilimler baş danışmanı ve yeni direnişle mücadele kılavuzunun yazarlarından olan McFate, bilim adamlarının orduyla birlikte çalışmasına yönelik eleştirilere cevap veriyor: “Ben sık sık antropolojiyi askerileştirmekle suçlanıyorum. Fakat bizim gerçekten yaptığımız askeri antropologlaştırmak.”

San Jose Üniversitesi’nde antropoloji profesörü olan Roberto J. Gonzalez programa katılanları tecrübesiz ve ahlaksız olarak niteliyor. Gonzalez, ordu ve CIA’in antropolojiyi sürekli olarak isyanlara karşı yürütülen operasyonlarda ve propaganda faaliyetlerinde suiistimal ettiğini, artık askeri taşeron firmaların bile bilirkişi raporlarında antropologları kullandığını söylüyor.

Anthropology Today dergisinin Haziran sayısında yayınlanan yazısında Gonzalez “bunlar ordunun, istihbari birimlerin ve taşeronların kısa vadeli çıkarlarına hizmet ediyor ama uzun vadede tüm disipline zarar verecektir” diyor.

Eleştirilerin programın anlaşılmamasından kaynaklandığını söyleyen McFate ise, ekibe yeni antropologların katıldığını vurguluyor. McFate, amaçlarının orduya çatışmaların provoke edilmesi yerine azaltılmasında yardımcı olmak olduğunu anlatırken, antropologların istihbarat için bilgi topladığı iddialarını sert bir biçimde yalanlıyor.

Tracy, Güney Afganistan’da yalnızca isyancıları öldürmeye odaklanan ağır askeri operasyonları azaltmak istediklerini, bunun bölge nüfusunu daha da dışlayacağını ve daha fazla isyancının ortaya çıkmasına yol açacağını söylüyor: “Geri dönebilir ve ordunun anlayışını geliştirebilirim. Böylece Irak’ta yaptığımız hataları tekrar etmeyiz.”

Tracy, komutanlara tavsiyelerde bulunmanın yanında, beş kişilik ekibin sosyal, ekonomik sorunlar ve siyasi anlaşmazlıklarla birlikte, yerel liderlere ve aşiretlere ait bir veri tabanı oluşturduğunu söylüyor.

Klinik ve Uzlaştırma

Bir askeri operasyon esnasında askerler intihar bombacılarını gözlerken, Tracy ve ordu doktorları da ücretsiz bir klinikte görev yaptılar. Yetkililer, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesiyle Afgan hükümetinin halka hayat standartlarını yükselttiğini göstereceğini umut ettiklerini söylüyor.

Sivil işlerden sorumlu askerler, bir okul inşa edilen yerdeki Zadran aşiretine bağlı gruplar arasında arabuluculuk yapmaya çalışıyor. Amerikalılar, yapılacak okulda her iki gruptan çocukların okuyacak olmasıyla gruplar arasında süren kaliteli kereste elde edilen bir dağ üzerindeki kontrol mücadelesinden doğan 70 yıllık anlaşmazlığın sona ermesini umuyor.

Yeni programı övseler de, Afgan ve Amerikalı yetkililer zayıf Afgan hükümetinin programdan sonuç alıp alamayacağının zamanla belli olacağını söylüyor. BM yetkilisi Gregg “bu, boşlukları doldurmak için bir meydan okuma olacak” diyor ve ekliyor: “Hükümetin programdan avantaj sağlayıp sağlayamayacağı konusunda soru işaretleri var.”

Diğerleri de Amerikan ordusu ve müttefiki NATO birliklerinin operasyonların gidişatını kontrol edip edemeyeceği konusunda birtakım şüphelere sahip.

Amerikalı askeri yetkililer iyimserliklerini koruyor. Hem Irak hem de Afganistan’da orduya hizmet veren pek çok asker Afganistan’dan daha umutlu olduklarını belirtiyor. Bir askeri yetkili, Iraklıların ülkelerinin istikrarını sağlamak için güçlü ekonomi gibi potansiyel araçlara sahip olduğunu, ancak yeterli isteğe sahip olmadığını; Afganların ise istekli olduğunu fakat gerekli araçlardan yoksun bulunduğunu söylüyor.

Amerikan vaatlerinin ardından geçen altı yılın sonunda öyle gözüküyor ki Afganlar da bu isteklilik testini Amerikalıların mı yoksa Taliban’ın mı kazanacağını görmek için bekliyor. Söylenenlere göre bu yaz uzun bir potansiyel mücadelenin yalnızca bir perdesiydi.

Amerikan ve Afgan komutanlar tarafından düzenlenen bir “Süper Jirga”da, Afgan parlamentosunun üyelerinden Nadir Han Katawazai, aşiret liderlerinin önünde yaptığı konuşmada karşılaşacakları zorlukları gözler önüne serdi.

Katawazai “Khyber Operasyonu yalnızca birkaç günlüğüne idi. Taliban yeniden belirecek” dedi.

(NYT, 5 Ekim 2007, David Rohde)
Çev: ekopolitik.org



Bu haber 953 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    2,814 µs