En Sıcak Konular

Yav Ertuğrul, tam seçim öncesinde, fıkra mı yazayım?

9 Ekim 2007 16:57 tsi
Yav Ertuğrul, tam seçim öncesinde, fıkra mı yazayım? Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesinden ayrılma hikayesini yazmaya devam ediyor. Çölaşan'ın hikayesinin bugünkü kısmında Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertıuğrul Özkök'ün Aydın Doğan'dan aldığı talimatları nasıl aktardığı anlatılıyor..

Emin Çölaşan/ Akşam

Emin Çölaşan'ın kovulma hikayesini anlattığı yazının ilk bölüü için tıklayın

'Beni böyle kovdular ey halkım' -2

Emin Çölaşan, ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ isimli kitabında 22 yıl emek verdiği Hürriyet Gazetesi’nde yazılarına müdahalelerle başlayan süreçte yaşananları Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök gibi isimlerle yaşadığı diyalogları okuyucularıyla paylaşıyor

Emin Çölaşan, “Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” adlı kitabında yazılarına patronu Aydın Doğan’dan gelen müdahaleleri Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün nasıl ilettiğini diyaloglarla aktarıyor.

Usta gazeteci kovulmaya kadar giden sürecin başlangıcını kitabında şu sözlerle anlatıyor: 2003 yılı böyle geçti. Ertuğrul yazılarımla oynamaya başlamıştı. Her seferinde kavga ediyorduk. Arkadan vuruyordu. Telefon açıp uyarıyordum. Bir daha yapmayacağı konusunda söz veriyor, yemin ediyordu. Şubat 2004. Ertuğrul Ankara’da. ‘Özel bir şeyler konuşalım’ diye odama geldi. Limonlu çay söyledik ve konuşmaya başladı:

E.Ö: Bak, Doğan Medya Grubu’nun bütün kuruluşları şu anda çok iyi gidiyor. Fakat hükümet isterse en sağlam kuruluşları, en sağlam bankaları bile bir günde batırır. Şimdi senden ricam iki-üç ay hükümetle ilgili bir şey yazma. Bu Aydın Bey’in de ricasıdır.’

E.Ç: Yav Ertuğrul, tam seçim öncesindeyiz. Fıkra mı yazayım? Okuyucu beni tefe koyar. Bütün saygınlığımı yitiririm.

- O halde bir ay falan yazma.

- O da olmaz. Şimdi sen bana dürüstçe söyle. İktidar beni size şikayet mi ediyor?

-Evet.

- Kim.

- Kim olduğunu tahmin edersin.

- Tayyip mi?

-Yorum yok.

-Peki başka kimleri şikayet ediyorlar? Bekir de çok sert yazılar yazıyor. Ona var mı şikayet?

-Ona yok. O mizah üslubuyla yazdığı için kimse iplemiyor.

Çölaşan’ın kitabının bazı bölümlerinde hedef aldığı bir diğer ünlü gazeteci de Mehmet Ali Birand oldu. Çölaşan, Birand ile kendisini şöyle karşılaştırıyor: Ben dolandırıcılıktan hüküm giymiş olsaydım, Hürriyet’ten veya Doğan Grubu’ndan herhalde o gün kovulurdum. Kovulmayı bırakın, insanların yüzüne bakamazdım. Ama hem bizimkilerin hem de Mehmet Ali Birand’ın yüreği genişmiş. O da, bizimkiler de umursamadı bile!

BAŞÖĞRETMEN ERTUĞRUL

Çölaşan, AB ile ilgili bir yazısında Türkiye’yi AB karşısında ‘kuma’ya benzetince, Londra’da bulunan Özkök’ün kendisini “Bir daha böyle yazılar yazma” diye uyardığını anlatarak, şöyle devam ediyor:

Feci bozuldum, tepem attı. Telefonu suratına kapattım. Hiç böyle olmamıştım. Başöğretmen (!) 7 Eylül fırçasından sonra şimdi de üzerime böyle geliyordu. Sigortalarım attı!

SUYUM ISINIYORDU

Özkök’ün 14 Ağustos 2007’de Bekir Coşkun’u öven yazısı ardından da Yılmaz Özdil: Büyük Yazar, Büyük Gazetede” denilerek işe alınması üzerine “Suyumun iyice ısındığını, tezgahın kurulduğunu, bu arkadaştan sonra benim kovulacağımı İstanbul Hürriyet’teki kulağı delik arkadaşlar bana söylemişti. İnanmamıştım” diyen Çölaşan, Kordon Deniz Restoran’da Özkök’ün kendisini nasıl kovduğunu şöyle anlatıyor:

“Biraz meze söyledik. Masaya özel getirilen 15-20 şişe şarap arasından bir Avustralya şarabını seçti... Telaşlı ve ezikti. Birkaç dakika sonra doğrudan konuya girdi. Bak arkadaş, Aydın bey seninle çalışmak istemiyor... Bu kararı kesin. Ben de sana bildiriyorum!”

Çölaşan, tebligatın ardından Özkök’ün mutlaka Bodrum’a giderek Aydın Doğan’ın gönlünü almasını istediğini de yazıyor.

TÜRBEDE DUA ETTİM

İşine son verilmesini resmi tebligatla almasının ardından Çölaşan’ın ilk işi Hacı Bayram Türbesi’ne giderek dua etmek oluyor: Çölaşan Büyük Allahım, sana her şey için binlerce şükürler olsun Yarabbim. Allahım, şu geride bıraktığım 30.5 yıllık gazetecilik mesleğim bugün için noktalandı. Ne mutlu bana ki bu mesleği şanla, şerefle, açık alınla, lekesiz sürdürdüm.... Sana her şey için binlerce şükürler olsun yarabbim. Amin.”

Aydın Bey eski Aydın Doğan değil

ÇölaŞan, köşelerin çoğunun iktidar yandaşı yazarlara bırakılmasından yakındığı kitabında patronu Aydın Doğan ile ilgili şu tespitleri yapıyor: “Aydın bey, artık eski Aydın Doğan değildi. Hayatı, büyük parasal çıkarlarına endekslenmişti. AKP döneminden önceki Aydın Doğan gitmiş, yerine sanki bir başkası gelmişti. Kendisine ait bazı yayın organlarında ‘fikir ve ifade özgürlüğü’ adına Kürtçülük, Ermenicilik, şeriatçılık, Fettullahçılık bile yapılıyordu. Hrant Dink cinayeti sonrasında Tempo dergisinin 25 Ocak 2007 tarihli sayısının kapağında Ermeni harfleriyle yazılar vardı. ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganları atılıyordu. Cinayet kınanırken işin dozu kaçıyor ve halk CNN-Türk televizyonuna CNN-Kürt adını takmıştı.”



Bu haber 555 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,948 µs