Açıklamanın satır araları: Şimdi ne olacak?

İlgili bilgi:
Devlet o tuzağı gördü: Açıklamadan notlar!

Terör örgütü PKK’nın son haftalarda arttırdığı saldırılar ve gelen şehit haberleri Türkiye’yi Cemil Çiçek’in ifadesiyle “sözün bittiği yer”e getirdi. Sınırötesi operasyon gerçekleşecek mi tartışmalarının altında Ankara’da ardı ardına yapılan toplantıların sonuncusu, Terörle Mücadele Yüksek Konseyi, bugün toplandı. Toplantıya devletin güvenlik birimlerinin üst düzey yöneticileri katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Vekili Tümgeneral Atila Onkök, Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Rafet Akgünay, MİT Müsteşarı Emre Taner, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal toplantının katılımcılarıydı.

Toplantı sonrasında yapılan açıklamada Türkiye’nin terörle mücadelede nasıl adım atacağının önemli ipuçları verildi.

Öncelikle PKK’nın Türkiye’de tamamıyla mevzi kaybettiği, etkisini ve gücünü yitirdiği vurgulandı. PKK’nın bölgedeki olumlu gelişmelerden ve güç kaybından daha da saldırganlaştığı vurgulanan açıklamada, Türkiye’nin PKK’nın devleti çekmeye çalıştığı tuzağa düşmeyeceği şu sözlerle belirtildi: Halkın güven ve refahını artıracak önlemler yoğunlaşacak.

Bu nokta önemli… Çünkü Devletin asker ve sivil kanadının PKK’nın arzuladığı şiddet ortamından uzak durmaya çalıştığı anlaşılıyor. PKK şiddeti körüklese de devletin –asker ve sivil- soruna askeri olduğu kadar ekonomik ve toplumsal yönlerden yaklaşacağı bu açıklamadan çıkan en önemli sonuç. Bu nokta önemli bir vakar ve soğukkanlılığın eseri.

Bu açıklamanın bir boyutu. Açıklamanın diğer boyutunda ise sınırötesi operasyon da dahil askeri seçeneklerin güçlendirildiği vurgulanıyor. Açıklamada "Terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir'' deniliyor. Bu bölümde “gerektiğinde” bölümünün altını çizmek gerekiyor. Hükümet askere sınırötesi operasyon için talimat verirken, “gerektiğinde” vurgusuyla bunu zamana yayıyor ve terör örgütüne saldırılarını sürdürmesi halinde ağır bir darbe vuracağı mesajını veriyor. Üstelik bu kez bu operasyonun zamanını belirlemek imkansız hale geliyor. Yani bundan sonra saldırılarını sürdürecek terörist örgütün amansız bir sınırötesi operasyonla karşılaşması kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü bu yetki artık verilmiş durumda.

Sonuç olarak açıklamadan vurgulanması gereken iki sonuç çıkıyor: PKK’nın istediğini yapmayacağız, ülkenin şiddet sarmalına girmesini engelleyeceğiz, Güneydoğuda refahı arttıracak önlemleri alacağız. İkincisi; terör örgütü saldırılarını sürdürdüğünde kimsenin tahmin edemeyeceği bir zamanda operasyon gerçekleştireceğiz.

Açıklamadan çıkan önemli bir diğer sonuç da hükümetin Güneydoğu politikasının artık devlet politikası haline gelmesi. Devlet bu açıklama ile hükümetin güneydoğu politikasını devlet politikası olarak kabul ettiğini gösteriyor. Bu önemli... Çünkü bu sonucun ikinci boyutu meselenin artık içeride değil, dışarıda olduğu anlamına geliyor. "Komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak" sözünün altı çiziliyor.