En Sıcak Konular

'ABD tahrikle bizi K. Irak'a çekiyor'

9 Ekim 2007 15:03 tsi
Artan terör olayları ile ilgili bir değerlendirme yapan Zaman yazarı Tamer Korkmaz, ABD'nin sınır ötesi operasyona karşı çıkmasının gerisinde yatan nedeni açık bir şekilde anlattı.

Hain terör saldırılarını Hilal TV Basında Bugün’e değerlendiren Zaman Gazetesi köşe yazarı Tamer Korkmaz, Feridun ve Arzu Erdoğral’ın sorularını yanıtladı.

- Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde acayip bir biçimde artış gösteren terör eylemleri, daha sonra hadiseler biraz geriliyor ve son günlerde tekrar tırmanıyor. Son günlerde ne var?

- Son günlerde genel anlamıyla Türkiye’de devlet ve milletin barıştığı veya barışmaya çalıştığı bir resim var, diğer yanıyla da sivil anayasa çalışmaları var. Bu okumaları bu şekilde yapmak lazım.

Türkiye’de bir takım temel değişiklikler oluyor son 1 – 1.5 yılda. Bu değişikliklerle birlikte Türkiye ABD’yi devreden çıkarıyor, Ankara olarak söylüyorum. Böyle bir eksen değişikliği yaşanırken ve Türkiye yepyeni bir yol alırken Türkiye teröre ve Güneydoğu’daki hadiseye karşı olsun diğer konularda olsun temel değişikliklerle ilgili olarak önemli adımlar atarken burada tekrar provakatif terör eylemleriyle birlikte bu sürecin önü kesilmek isteniyor. Bu olayın kabaca anlamda resmi bu. Ancak bunda muvaffak olunması mümkün değil.

SORUN DIŞARDA DEĞİL İÇERİDE

PKK kullanılarak eski NATO kalıntılarının Türkiye içerisinde tekrar kafasını kaldırmaya çalıştığını görüyoruz ama bu gidişattan kesinlikle geri dönüş yok. Bunu kesinlikle buradan söylüyorum. Şimdi böyle zamanlarda terör tekrar bizi can evimizden vurduğunda tekrar sınır ötesi bir operasyondan ve top yekûn bir harekâttan söz ediliyor ve bu şekilde baskı altına alınıyor siyasi irade. Şimdi burada da bir yanıltmacadan bahsedebiliriz. Türkiye’deki terörün kaynağına bakıldığında, Türkiye’deki sorun kesinlikle dışarıda yani Kuzey Irak topraklarında değil temel sorun içerde.

- Son PKK terör örgütünün saldırılarıyla Türkiye bir yerlere mi çekilmek isteniyor, terörde yaşanan son tırmanışları nasıl algılamamız lazım?

- Şimdi her şeyden önce acımız çok büyük. Çünkü peş peşpeşe iki tane hain saldırı oldu. İlkinde 12 sivil vatandaşımız Şırnak’ın Beşağaç yakınlarında katledilmişti. Son olarak da pusuya düşülerek 13 askerimiz şehit oldu. Buraya baktığımız zaman son günlerde teröre ivme kazandırılmaya çalışıldığı görülüyor. Şimdi bu terör çizgisi son yakın bir zaman içerisinde tekrar yükselmişti. Tekrar onu da hatırlayalım. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci devam ederken birden bire hemen hemen her gün şehit haberleri gelmiş ve bizi can evimizden vurmuştu. 2 aylık bir süre zarfında 100’e yakın şehit vermiştik. Şimdi burada resim aslında çok uzak değil, bu kâbus resmi bizim için tanıdık.

ZAMANLAMAYA BAKARSAK GÖRÜRÜZ

Siyasi tartışmalarla izah edilecek bir konu değil, çok yüzeysel kalır bu. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde acayip bir biçimde artış gösteren terör eylemleri daha sonra hadiseler biraz geriliyor ve son günlerde tekrar tırmanıyor. Son günlerde ne var, son günlerde genel anlamıyla Türkiye’de devlet ve milletin barıştığı veya barışmaya çalıştığı bir resim var, diğer yanıyla da sivil anayasa çalışmaları var.

Bu okumaları bu şekilde yapmak lazım. Terör olaylarının birden bire ivme kazanmasının genelde bunlarla alakası var. Bir de bu son Şırnak’taki olaydan birkaç gün önce bu az önce bahsettiğim devletle milletin barışması resmine eklenen çok önemli bir hadise oldu. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları eşleriyle birlikte Güneydoğu şehit ve gazi aileleriyle birlikte iftar yaptılar cumartesi günü.

Şimdi bütün bu olaylarla birlikte değerlendirmek lazım ve terörün ivme kazandırıldığı dönem böyle bir zaman denk geliyor. Türkiye’de bir takım temel değişiklikler oluyor son 1 – 1.5 yılda. Bu değişikliklerle birlikte Türkiye ABD’yi devreden çıkarıyor, Ankara olarak söylüyorum. Böyle bir eksen değişikliği yaşanırken ve Türkiye yepyeni bir yol alırken Türkiye teröre ve Güneydoğu’daki hadiseye karşı olsun diğer konularda olsun temel değişikliklerle ilgili olarak önemli adımlar atarken burada tekrar provakatif terör eylemleriyle birlikte bu sürecin önü kesilmek isteniyor.

SALDIRI NATO KALINTILARININ İŞİ

Bu olayın kabaca anlamda resmi bu. Ancak bunda muvaffak olunması mümkün değil. Çünkü Türkiye çok önemli bir çizgiye girdi. İşte resmin tamda bu bölümünde eski alışkanlıklar, eski gayri nizami harp taktikleri NATO kalıntılarının imza attığı bu yöntemlerle birlikte provokatif eylemler bu sürecin önünü kesmek istiyor. Büyük adımlar diyoruz bakın, sivil anayasa çalışmaları büyük adımlardır ve bunun devamı da gelecektir. işte böyle zamanlarda böyle provokatif eylemlerde PKK kullanılarak eski NATO kalıntılarının Türkiye içerisinde tekrar kafasını kaldırmaya çalıştığını görüyoruz ama bu gidişattan kesinlikle geri dönüş yok.

Bunu kesinlikle buradan söylüyorum. Şimdi böyle zamanlarda terör tekrar bizi can evimizden vurduğunda tekrar sınır ötesi bir operasyondan ve top yekûn bir harekâttan söz ediliyor ve bu şekilde baskı altına alınıyor siyasi irade. Şimdi burada da bir yanıltmacadan bahsedebiliriz, Türkiye’deki terörün kaynağına bakıldığında, Türkiye’deki sorun kesinlikle dışarıda yani kuzey ırak topraklarında değil temel sorun içerde.

PROVOKASYON, ABD’NİN ETKİLİ SİLAHI

NATO kalıntılarıyla ilgili bir vurgu yapmaya çalışıyorum dikkat ederseniz. Şimdi burada bu harekâtlar yapılsa ne olur, bu harekâtlar oradaki sorunun ana kaynağını ortadan kaldırmaya yardımcı olamayacak ve daha büyük problemler ortaya çıkacak. Yani Kuzey Irak’ta gideceksiniz bir kısım teröristi öldüreceksiniz özellikle ABD bir süredir orada konuşlanmış, orada bir takım provokasyonlarla karşılaşacaksınız. Bir takım zayiatlar vereceksiniz ama içerideki perde arkasındaki bir takım cerahat merkezlerini ortadan kaldırmadığınız müddetçe yapacağınız her türlü operasyon fayda vermez. Bu yöne dikkat etmek gerekir.

ABD Büyükelçiliği, "Biz hâlâ sınır ötesi harekâta karşıyız" diyor. Bunlar taktiksel bir takım oyunlardır. ABD bizi oraya çekmeye çalışıyor. Bu söyleme aldanmamak gerekir. Burada Türkiye sınır ötesi yapsın tuzağı var, bu tuzağa Türkiye gelmiyor şuana kadar ve gelmeyecek. Ama içerdeki konuyu halledecek, bu çok önemli bunu vurguluyorum. Türkiye böyle bir yola girdi. Çünkü ABD’yi devre dışı bıraktı, böyle bir yola girdi. Olaylara böyle bakmak lazım.

- Tüm bu olaylar yaşanırken DTP’nin tavrını nasıl buluyorsunuz?

- Bu sorunun çözülmesi için gereken tavrı DTP’nin göstermediğini görüyorum. DTP Meclis’e girdiği siyasi bir ortamda yeni bir kulvarda Meclis’te temsil ediliyorken bu tür konularda çözümcü yaklaşılması gerekiyorken daha ileri adımlar atabilmek için bir platform vardı, bu hâlâ da var.

Bu noktada teröre karşı pozisyonunu, terörün perde arkasındaki tarafına olan pozisyonunu açısından bakıldığında gerekenleri yapamıyor ve bu açıdan yazık ediyor. Burada DTP temel yanlışlarını yapmaya devam ediyor. Bu çok büyük bir problem.

cafesiyaset
 



Bu haber 499 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,803 µs