En Sıcak Konular

Mahalle baskısı mı, şehitler mi, maç mı?

9 Ekim 2007 14:41 tsi
Mahalle baskısı mı, şehitler mi, maç mı? Tuğçe Baran, terör ve çözümü konusuna değindiği bugünkü yazısına, "Korkunç bir şey ama Türkiye şehitlerini kanıksadı. Üzülme numarası yapılıyor sadece. Aileleri dışında üzülen yok." cümleleriyle başlıyor. Reytingin gerekçe gösterildiği devamdaki satırla

Tuğçe Baran/ Vatan

Şehit haberleri: Ağızdaki acı tat

Sabah akşam “türban” meselesiyle yatıp kalkıyoruz. Malezyalaşmak, İranlaşmak, Cezayirleşmek, mahalle baskısı..

Reyting ve heyecan bu konularda. Niye? Zira hepimizi yakından ilgilendiriyor..

“Mesele bu değil esas mevzu Türkiye’nin doğusundaki savaştır” demek “reyting” kaybından başka bir şey değil.

Korkunç bir şey ama Türkiye şehitlerini kanıksadı. Üzülme numarası yapılıyor sadece. Aileleri dışında üzülen yok.

Gerisi nefret ediyor, hırslanıyor, ırkçılığına zemin buluyor ama üzülen yok.

Şehit haberi izlerken evet yüzler ekşiyor, bir sıkıntı oluyor ama haber bittiği anda bitiyor her şey.

Geriye acı bir tortu kalıyor.. Nereye tüküreceğimizi bilmediğimiz acı bir tat..

İbrahim Tatlıses programını kesmedi falan diye eleştiriliyor ama ben çok uzun zamandır sofralarda Kürt Türk sorununun konuşulduğunu duymadım. Benim sofralarım dandikmiş diyebilirsiniz ama gerçek şu ki bu konuyu “enflasyon” gibi kanıksadık. Türkiye şehitlerine üzülmüyor.

Saflar belli, fikirler sabit, kimsenin de fikrinden milim vazgeçmeye niyeti yok. “Kürtler tarih boyunca olduğu gibi nankördür, ne yapsan yaranamazsın, başlarını ezmek dışında yapacak bir şey yok”

Veya

“Türkler tarih boyunca Kürtleri ezmiştir, aşağılamıştır, isyan etmek dışında yapacak bir şey yoktur.”

Bu kadar. Tartışacak bir şey yok. Meclise girmeleri de fayda etmeyecek.

Şehitler mi? Milli gelirini yarısının heba olup gitmesi mi? Önü alınmaz Kürt Türk düşmanlığı mı? Memleketin dibinin fokur fokur kaynaması mı? Boş ver. Mahalle baskısı daha heyecanlı.


***

Geçen gün anlatılan şuydu:

Çanakkale’nin bir köyünde yaşayan bir Kürt aile varmış. Ona buna ırgatlık yapan, sekiz çocuklu bir aile. Bir şekilde yerleşmişler.. En fakirinden. Neredeyse yiyecek ekmekleri yok.

Derken yan köyden bir genç şehit düşmüş. Haberi gelir gelmez Kürt aileyi gece dememişler, soğuk dememişler def etmişler.

Bir gecede! Bir saatte.. Cenaze bile gelmeden..

Hiç mi direnmediler dedim, “hiç” dediler.. Gece yarısı, tek bir kelime etmeden gitmişler.. Ellerinde ikişer üçer çuval, yayan.

Şehit haberlerinden geriye kalan tortu işte bu. Tükürdü gitti!

***

Bu ailenin köyden köyde giderken nihayetinde gideceği yer neresi sizce?

Kod adıyla “Dağlar” diyebilir miyiz?

Aynen öyle. PKK’ya “hazır nefer”! Yeterince bilenmiş, yeterince nefretlenmiş...

PKK çok mu uzak kalır? Tamam, Kürt mafyasına ne dersiniz? Orası da Türkün malını gasp etmeye çoktan meraklı tipler arıyor zaten. Ha o ha bu..

Yaptığını gururla anlatan köylüye de sordum: “ Peki bu baba, bu aile içinde büyüyen çocuklar sonra dağa çıkmaz mı hepiniz böyle kovarsanız?”

“Umurumda bile değil” dedi. “Hepsi gebersin..”

Bu kadar.. “Hepsi gebersin..”

Karşı taraf da aynısını diyor.


***

Ne Kürt tarafı ne Türk tarafı.. İki taraf da aynı dangalaklıkla, aynı sersemlikle ve aynı yüzeysellikle dalıyor mevzua.

Vurdunuz çocuklarımızı ne oldu? Ne oldu?

İki adım sonrasına hesap etmek, ikiyi geçtim, bir adım sonrasını düşünmek yok!

Gebersin, geberdi, geberttik..

Mühim olan “maç” zira. “Gebersinler” zihniyeti.

Bu ülke hakikaten nereye gidiyor? Gebere gebere mi çıkacağız “aydınlık” günlere?

Yoksa bir gün çözeceğiz mi?



Bu haber 402 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,565 µs