Sarkıntı Askere TSK'dan ihraç

5 Ekim 2007 12:48 tsi
AYİM, sarkıntılık suçunu işleyenlerin TSK’dan çıkartılmasına onay veren bir karara imza attı.

Sarkıntılık, Askerin İtibarını sarsan ahlak dışı bir harekettir.
AYİM, sarkıntılık suçunu işleyenlerin TSK’dan çıkartılmasına onay veren bir karara imza attı. AYİM, emsal kararında ‘sarkıntılık’ suçunun ‘Yüz kızartıcı suçlar’ arasında sayılmadığına dikkat çekerek, “Davacının aynı birlikte görev yaptığı üstlerinden birinin Ankara'da kursta görevli, diğerinin nöbetçi olarak bulunduğu sırada eşlerine karşı ayrı ayrı bulunduğu sarkıntılık suçunun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarını sarsacak ahlak dışı bir hareket niteliğinde olduğu açıktır. Davacının mahkum olduğu suçtan dolayı içinde bulunduğu eylemlerin vahamet derecesi göz önüne alındığında davalı idarenin ayırma işlemi tesisinde objektif sınırlar içinde kalındığı değerlendirilmiştir” denildi.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), "sarkıntılık" suçunun Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma nedeni olacağına karar verdi. AYİM kararında sarkıntılık suçunun "yüz kızartıcı" suçlar arasında sayılmadığını ancak bu suçun TSK’nın itibarını sarsacak ahlak dışı bir hareket olduğuna dikkat çekti.
Meslek hayatı boyunca hakknda “Kadına ve paraya zaafı vardır” şeklinde olumsuz raporlar bulunan 39. Mekanize Piyade Tugayı 5. Tabur Komutanlığı’nda görevli Piyade Kıdemli Başçavuş, görevi başında iken sarkıntılık suçunu işlediği gerekçesiyle 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından 26 Mayıs 2004 tarihinde 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldı. Milli Savunma Bakanlığı, Mahkeme kararının Askeri Yargıtay tarafından onanmasının ardından 27 Temmuz 2005 tarihinde Başçavuşun Türk silahlı Kuvvetleri’nden ayrılma kararını verdi. TSK Personel Kanunu’nun 94. maddesi (b) ve (c) fıkraları uyarınca meslekten ihraç edilen başçavuş, yürütmenin durdurulması ve ayırma işleminin iptali istemiyle AYİM’a dava açtı.
AYİM 1. Dairesi, davacı Başçavuçun aynı birlikte görev yaptığı üstlerinden birinin Ankara'da kursta görevli, diğerinin birliğinde nöbetçi olarak bulunduğu sırada eşlerine telefon açarak sarkıntılık yaptığı, evlerine gittiği gerekçesiyle sarkıntılık suçundan mahkum olduğuna dikkat çekerek ayırma işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması talebini reddetti.

-BAŞÇAVUŞUŞUN SİCİLİNDE "KADINA VE PARAYA ZAAFI VARDIR" YAZIYOR-

AYİM, emsal teşki edecek kararında şu görüşlere yer verdi:
“Davacının sicil ve disiplin safahatı incelendiğinde, ‘iyi’ derecede sicil eğilimine sahip. Sicil safahatı boyunca ‘takip ve kontrol edilmelidir’, ‘kadına ve paraya karşı zaafı vardır’, ‘müstakil görev yapamaz’, ‘para ile ilgili görev verilmemelidir’, ‘sürekli takip ve kontrol edilmelidir’ şeklinde olumsuz kanatler mevcuttur. Sarkıntılık suçunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak ahlak dışı bir hareket olduğu açıktır. Davacının mahkum olduğu suçtan dolayı içinde bulunduğu eylemlerin vahamet derecesi göz önüne alındığında davalı idarenin ayırma işlemi tesisinde objektif sınırlar içinde kalındığı değerlendirilmiştir. Meslek safahatı boyunca hakkında ‘kadına ve paraya zaafı vardır’ şeklinde olumsuz kanaatler bulunan davacı hakkında, işlediği sarkıntılık suçları, olumsuz kanaatler ve disiplin cezaları dikkate alınarak objektif sınırlar içinde tesis edilen ayırma işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
AYİM’in bu kararının ardından sarkıntılık suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum olan askeri personelin TSK’dan atılmasının önü açılmış oldu.

Aktif haber

Bu haber 598 defa okundu.