'ABD'yi kınıyorum'

29 Mayıs 2016 09:02 tsi
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, eşleriyle geldikleri Diyarbakır’dan ABD, HDP ve terör örgütü PKK’ya sert mesajlar verdi.

Dürümlü katliamında ölen 16 kişinin ailelerini Tanışık köyünde ziyaret eden Erdoğan, Suriye’deki ABD’li askerlerin PKK’nın uzantısı YPG’nin armasını taşımasına “Amerika’nın YPG’ye vermiş olduğu desteği kınıyorum” tepkisini gösterdi. Erdoğan’ın Diyarbakır mesajları özetle şöyle:

BUNLAR ATEİST, ZERDÜŞT
“Ey benim Diyarbekirli Kürt kardeşim... Yahu bunlar sana bugüne kadar ne hizmet verdi Allah aşkına? Bunlar yakmaktan, yıkmaktan başka ne yaptılar? Bunlar bu ülkede kardeşlerimi şehit etmekten başka ne yaptılar? Öldürmekten başka ne yaptılar? Bunlar öldürmek için, şehit etmek için var. Eğitimde 4 bin 655 yeni derslik yaptık. Maalesef bu dersliklerin bir kısmı terör örgütü tarafından yakıldı, yıkıldı. Bunlar camilerimizi yakmadılar mı? Camilerimizi yıkmadılar mı? Bunlar ateist, bunlar Zerdüşt. Bunlardan bir şey olmaz. Bunlar bizim değerlerimizle hareket etmediler, etmiyorlar. Bunların içinde maalesef benim milletimin değerleriyle istihza edenler de var. Er veya geç ben inanıyorum ki benim Diyarbakırlı, Şırnaklı, Vanlı, Hakkarili, Muşlu, Iğdırlı kardeşim de bunların ne olduğunu anlayacak. Er veya geç bunlara gereken dersi sandıkta verecek.

ŞİMDİ TUTUŞTULAR
Şurada 20 kilometre ötemizde Dürümlü Mezrası var. Bölücü terör örgütü mensupları 12 Mayıs Perşembe günü burada 15 ton bomba yüklü bir kamyonu patlatarak Tanışık köyünden 16 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açtılar. PKK’nın desteklemiş olduğu bir parti şu anda Parlamento’da mı? Onlar PKK adına Parlamento’da. Şimdi benim milletim ‘Bunlar bizim verdiğimiz vergilerle oradan maaş almamalı’ diyor. Ne oldu? Dokunulmazlık olayı Parlamento’ya geldi. 376 oyla bu geçti. Şimdi tutuştular, yurtdışına kaçmaya başladılar. Niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın. Aynen Paralel Devlet Yapılanması neyse bunlar da o. Onlar da kaçıyor, bunlar da kaçıyor

TERK EDECEKLER
Dünkü (önceki gün) gazetelerde Diyarbakırlı işadamlarımız adına yayınlanan, bu olayı kınayan, bu örgütü kayıtsız, şartsız silah bırakması, kuru kuruya silah bırakmak değil, gömecek ve betonlayacak ve bunların koordinatları da verilecek. Yoksa bunlar bu işe çok alışıktır. Silahı bırakırlar, bir müddet sonra da gelir oradan alırlar. Bu oyuna asla gelmeyiz. Olmadı, o zaman bu ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar. Diyarbakırlı işadamlarımızın bu ilanları gerçekten örnektir. Sokakları, binaları, dükkanları, araçları keyfi bir şekilde tahrip eden, yolları keserek TIR’ları yakan yıkan böyle bir örgütü, bırakın Kürt kardeşlerimizi, insanlıkla yan yana düşünmek mümkün değildir. Terör örgütünün asıl hesaplaşması devletle değildir. Terör örgütünün asıl hesaplaşması bölge halkının inancıyla, kitabıyla, ibadetiyle, tarihiyle, kültürüyledir. Örgütün infaz ettiği kendi militanlarını ve masum bölge insanlarının sayısı, devletin operasyonlarında ölenlerden çok daha fazladır.

BİZE VERİLEN SÖZ BU DEĞİL
Suriye’deki birtakım gelişmelerden cesaret alan bu örgüt aynı oyunu ülkemizde de sahneye koymaya kalktık. PKK, PYD, YPG, DAEŞ bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Hepsi de terör örgütü. Şu anda Amerika’nın PYD’ye, YPG’ye vermiş olduğu desteği Diyarbakır’dan seslenerek söylüyorum, kınıyorum. Bize verilen söz, bu değil. Bu bize verilen söz değil. Ben siyasetin dürüst yapılacağına inanan birisiyim. Dolayısıyla bize dost olanlar, bizimle NATO’da beraber olanlar, kalkıp da kendi askerini YPG’nin işaretleriyle Suriye’ye göndermemeli, gönderemez.

YANLIŞ YERDESİNİZ
Hâlâ, ‘YPG’ye biz destek vermeye devam edeceğiz. O PKK değildir’ diyenler, lütfen gel de bunun bizden dersini al. Yanlış yerde duruyorsunuz. Teröre karşıyız demekle teröre karşı durulmaz. Bizzat terör örgütüyle ilgili bütün belgeleri veriyoruz, söylüyoruz ama attıkları adımlar yanlış. Güvenlik güçlerimiz askeriyle, polisiyle, korucusuyla tarihe geçecek bir mücadele vererek, örgütü ve arkasındaki güçleri bir kez daha hüsrana uğrattılar.

ÖZ KATLİAMA ÇEVİRDİLER
Eğer demokrasi diyorlarsa, hak ve özgürlük diyorlarsa o zaman silahı, bombayı, her şeyi gömerler, koordinatlarını da verirler. Gelsinler parlamentoda mücadelesini sürdürsünler. Hak ve özgürlükler noktasında, en ciddi reformların yapıldığı bir dönemde, tekrar silaha sarılmanın ne anlamı olabilir? Bölgede güven ve istikrar ikliminin hakim olduğu bir süreçte ne dediler, ‘öz yönetim.’ Bu hezeyanlarla çıktılar ortaya ama bu ‘öz yönetim’ ifadelerini bunlar neye çevirdiler, ‘öz katliam’a çevirdiler.”

Hürriyet

Bu haber 1,053 defa okundu.