'Biraz insaf artık'

26 Şubat 2016 16:45 tsi
"Böyle bir faiz anlayışıyla yatırım yapılır mı, üretim yapılır mı, rekabete açılabilir mi? Eğer güçlü ekonomiye sahip olacaksak faizi ahlaki olarak kullanmamız lazım. "

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından notlar;

* Vakıf Katılım'ın tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye'nin finans sektöründe yeni bir pencere açılmasını sağlayan herkesi gönülden tebrik ediyorum.

* Özellikle Güneydoğu olmak üzere terörle mücadelede ebediyete ziyat eden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bu mücadelenin neticelenmesini diliyorum.

* Vakıf gelirlerinin değerlendirilmesiyle ilgili çözümün bulunduğuna inanıyorum.  Biz vakıf denilince farklı şeyler anlarız. Lanetle anılmak istemiyoruz. Hep sorarlardı bana, Başbakan olduğum günden bu yana. "Vakıfbank ne demek?" diye sorarlardı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün varlıkları neden bankada faizli sistemde kullanıldığını sorarlardı, biz de sabredin "Gün ola harman ola" derdik.

* Şu anda bir adım atıldı. Henüz olmuş değil. Temennim odur ki; Vakıf katılım, tüm VakıfBank'taki hissedarlığını almak üzere kendi sermayesiyle yola devam eder.  Vakıf Katılım'ın büyük gücü var. Yani Vakıfbank'ın yüzde 58'i. Bu yüzde 58'in Vakıf Katılım'a gelmesi lazım.

* Katılım sektöründe nereye ulaşacağını düşünün; 1 numara! Yönetim Kurulu Başkanımızın da ifade ettiği gibi 18 yıl dedi aklımda kaldığı kadarıyla 20 yıllık hayalin ürünüdür. Katılım, finans yönetiminde çok iyi yol katedeceğimize inanıyorum.

"BANKA İFADESİNİ DOĞRU BULMUYORUM"

* Bu kurumlarda ben banka ifadesini doğru bulmuyorum. Kavramları birbirinden ayırmak lazım. Banka nedir, katılım nedir bunları ayıracağız. Mevcut bankacılık sistemleri ve onun yöntemleri akla geliyor. Burada farklı bir modelden söz ediyoruz.

* Dünyada 1950 yılından beri, ülkemizde 1984'den beri tecrübe edilen bir sistemdir. Bu sistemin dünya finans sisteminde ağırlığının artması 2000'li yıllardan itibaren sağlanmıştır. Geçtiğimiz yıl itibariyle 2 trilyon doları aşan faizdir finans sisteminin toplam varlığı bu hacmiyle dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan bankalardan birini ancak geçiyor.

* Geçtiğimiz yıl G20 gündeminde özellikle getirdiğimiz bu konunun tüm üye ülkeler tarafından takdirle karşılandığını gördük. Aynı şekilde Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar da faizsiz sistemi ciddi olarak gündeme almış durumda.

* Kira sertifikası olarak adlandırdığımız bireysel emeklilik gibi araçlarla bu sistem gelişiyor. Türkiye olarak bugüne kadar özel sektörle 5 milyar dolarlık, hazine müsteşarlığıyla 20 milyar liralık kira sertifikası gerçekleştirdik. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.

* Vakıf Katılım şu anda bir mekteptir, Ziraat Katılım bir mekteptir. Albaraka gibi, Kuveyt Türk gibi bunlar da birer mektep işlevini görsünler.

"FAİZDEN ARINDIRILMIŞ GÜÇ"

* Katılım finans sistemi risk paylaşımını esas alması mevcut bankacılık sisteminden tümüyle farklıdır. Tüketimi değil üretimi teşvik eden sistemle bu sistemin Türkiye ekonomisinin itici gücü olacağına inanıyorum.  Faizden arındırılmış güç.

* Bugüne kadar katılım yöntemiyle çalışan 5 finans firmamız vardı, 6 oldu. Yüzde 5'ler seviyesinde olması daha yapacak çok işimiz olduğunu gösteriyor. Yüzde 15'lik bir hedef var ama ben bunu yetersiz görüyorum. Yüzde 25'e çıkarmamız gerekir diyorum.

* Tüm dünyanın faizsiz finans araçlarına ihtiyacı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dünya hala 2008 krizinin durumunu atlatmış değil. Emlak fiyatlarının düşüşü gibi sorunlar küresel ekonomiyi etkiliyor.

"FAİZ SİSTEMİ ADİL DEĞİLDİR VE ACIMASIZDIR"

* Katılım finans sisteminin reel ekonomiyi baz alan yapısı Müslüman toplumlarla birlikte tüm dünyaya yepyeni bir pencere açıyor. Faiz sistemi adil değildir. Ve acımasızdır.

* Eğer sıçrayacaksak, mesafe alacaksak acımasız olan bu sistemden ziyade gerçek manada bu katılım sektörüyle bir büyüme içinde olmalıyız.

* Bunu yapmadan bir yere varmak mümkün değil. Faiz sistemi geri çağırmayı anında yapar mı, yapar. Acır mı acırmaz! 10 liralık malını 2 liraya alır işini bitirir.

* Katılımda bu olmaz mı, inanın onlarda da olur. Ahlakilik derken onu ifade etmek istiyorum. Hep beraber dayanışma halinde ayağı kalkacağız.

* Girişimci de onu fırsat bilerek, gereken desteği verir diyerek fırsata dönüştürmemeli. Bakın orta vadeli programımızda ve kalkınma hedeflerimizde katılım sistemine yönelik çalışmalarımız yer alıyor.

"FAİZ LOBİSİ ACIMASIZCA EMMEYE DEVAM EDİYOR"

* Kim rahatsız olursa olsun mücadelesini vermeye devam edeceğim. Biraz insaf artık. ABD'ye bakıyorsun 0,25 şimdi 0,50 oldu, Japonya'da eksi, Avrupa'da 1, İsrail zaman zaman eksi zaman zaman 1. Bize ne oluyor. Çift haneliye süzüldük. Komisyonu eklediğinde 15-16-17.

* Böyle bir faiz anlayışıyla yatırım yapılır mı, üretim yapılır mı, rekabete açılabilir mi? Eğer güçlü ekonomiye sahip olacaksak faizi ahlaki olarak kullanmamız lazım. Faiz lobisi acımasızca emmeye devam ediyor.

* Dost acı söyler, gerçeği söyler. Ben gerçeği söylemek zorundayım. İstanbul bu sistemin bölgesel ve küresel merkezi yapmak için de çaba sarfettik.

* Devlet bankalarını İstanbul'a taşımak için ilk adımları attık. Anadolu yakasında inşa ediliyor. Bir finans sektörü olarak ABD'de New York neyse Türkiye'de de İstanbul o olsun.

* Geçtiğimiz yılın Aralık ayında faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu çalışmalarına başladık. Sektörün önünü açacak kuralların özellikle alabileceği mekanizma oluşturacak.

* Borsa İstanbul'da Katılım Endeksi kurulmuştu. Yeni yatırımcıların desteklenmesi ve profesyonel durumun hakim olması için 'Melek Yatırımcı' düzenlemesi gerçekleşti.

"HALK BANKASI İŞİ AĞIRDAN ALIYOR"

* Ziraat Katılım'ın ardından Vakıf Katılım'ın sektöre girmesiyle yeni bir aşamaya geçtik. Halk Bankası hala işi ağırdan alıyor. Seçimden önce sözde girecekti, bir oyalamadır gitti.

* Halk Katılım sektöre giremedi. Temenni ederim ki Halk Katılım da süratle bu adımı atar.

* Türkiye olarak biz hukiki altyapının güçlendirilmesi ve kurumsallık açısından üzerimize düşenleri yapmaya devam ediyoruz.

"GENÇLERİMİZİN ÖNÜ AÇILMIŞ OLUYOR"

* Vakıf Katılım nereye destek verecek Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne. Vakıf eserlerimizi taşıdık fakat şu anda Vakıf Katılım desteğini nereye vermiş olacak üniversitelerine, okullarına, burslarına verecek.

* Eğitim öğretim sektöründe de Vakıf Katılım'la Türkiye'nin turizmine, medeniyetine ayrı bir altyapı oluşturmuş olacağız.

* Vakıf Katılım'da ben yok, millet var, Türkiye var, tarih var, medeniyet var. Küresel sistemin cari araçlarına ve yöntemlerine karşı kendi değerlerimize uygun çözüm alternatifleri geliştirmeliyiz. İşte örneği Vakıf Katılım.

* Katılım finans sistemini bu anlayışın ürünü olarak görüyorum. Hem kamunun hem özel sektörün gayet başarılı, gayet iyi çalışan zaten var. Şu anda Ziraat Bankası bir numara. Bizim derdimiz başka. Biz şimdi yıllar yılı bu sektöre gençlerimiz muhafazakar kesim gençleri girmedi, faizle uğraşamayız dedi girmedi, haklıydılar. Önleri açılmış oluyor.

* İyi çalışacaklar, iyi yetişecekler ekonomide farklı bir nesil inşallah çalışma alanını da bulmuş olacak. Bir bankanın yanına isim hilesiyle yeni bir banka koymak değildir.

* Yani banka diyelim ki yılda yüzde 10-12 faiz uygulaması yapıyor katılım sektörü de ona göre uygularsa gerek yok. 'Hile-i şer'iye' denir. Neyse işin hakkını verelim.

* Bunu da işin başındakiler değerlendirmeli. Yeni bir finans modelinin kökleşmesini sağlamaktır. Tek başına paraya sahip olmak yetmiyor. Sürekli ve etkili bir şekilde kullanacak araçlara sahip olmak gerekiyor. En çok parayı kazanan kimler finans sektörü. Çileyi çeken reel sektör parayı kazanan finans sektörü.

* Pek anlamam ama, öz sermaye diye bir şey söylüyor. Özsermaye falan değil. Milletten topluyorlar paraları. Sonra karınca gibi küçücük yazılarla millete sözleşme yapıyorlar. Sonra çık işin içinden. Biliyorum buradaki müdürler bu işten pek hoşlanmadı.

Bu haber 1,006 defa okundu.