Ya Türkiye tedbir almasaydı?
17 Aralık 2015 10:19 tsi
Ankara'nın Musul'da aldığı tedbirin gerekliliği anlaşıldı. iyibilgi özel
Irak'ta Musul'un Başika bölgesinde bulunan eğitim üssüne terör örgütü DAEŞ'in düzenlediği saldırıda Iraklı personelden iki kişi hayatını kaybederken, dört askerimiz de yaralandı. Söz konusu saldırının detaylarını Musul eski valisi Esil Nuceyfi açıkladı. Nuceyfi'ye göre "DAEŞ havan topları ile yaklaşık
3 saat boyunca saldırdı" ve "kampın bulunduğun bölgeye yaklaşık
130 havan topu isabet etti."
3 saat süren bu saldırı, Türkiye'nin bir hafta önce Başika'ya yaptığı askeri sevkiyat olmasaydı çok daha ciddi kayıplara yol açmış olabilirdi. Dolayısıyla
Musul'a yapılan askeri intikalden bir hafta sonraya denk gelen IŞİD saldırısı, Ankara'nın vermiş olduğu kararın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Genelkurmay Başkanlığı da saldırı sonrası yaptığı açıklamada "Yaşanan bu saldırı birlik güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur." diyerek intikalin gerekliliğine atıfta bulundu. Bu IŞİD'in Musul konsolosluğumuza yaptığı baskın sonrası, Türkiye'ye karşı düzenlediği ikinci ciddi saldırı oluyor, aynı zamanda.
Söz konusu intikal ve sonrasında gelen IŞİD saldırısı , ister istemez Türkiye'nin Şubat 2015'de gerçekleştirdiği büyük çaplı bir başka sınır dışı operasyonunu akla getirdi. Hatırlanacağı üzere Suriye topraklarında kalan
Süleyman Şah Türbesi’ne başarılı bir operasyon düzenlenerek, türbedeki askeri personel tahliye edilmiş ve daha güvenli olduğu düşünülen Eşme bölgesine nakledilmişti. Cumhurbaşkanı
Erdoğan'a göre amaç "Süleyman Şah Türbesi'ni, savaş şartlarının hakim olduğu Suriye'de
daha güvenli bir mevkiye nakletmek" idi. O gün devletin gerekli gördüğü bu tedbirin sebebi SETA'dan araştırmacı Can Acun'a göre şu
sebeptendi:
"
Türkiye’yi Suriye iç savaşının bir parçası haline getirebilmek için türbeye yönelik hem IŞİD içerisinde hem de rejim ve diğer gruplara bağlı ancak kontrolsüz bazı yapılanmaların provakatif eyleme geçebilecekleri görülmektedir. Suriye iç savaşının bir vekaletler savaşı haline geldiği kaotik atmosferde birçok bölgesel ve uluslararası istihbarat örgütü bölgede etkin şekilde hareket etmektedir. Böyle bir atmosferde Türkiye tedbirli davranarak inisiyatif almış ve muhtemel provakasyonları engellemeye yönelik adım atmıştır. Bu adımla birlikte Türkiye’nin yumuşak karnı haline dönen türbe, Türkiye-Suriye sınırına taşınarak olası riksler minimize edilirken, Türkiye’nin de bölgesel manevra kabiliyeti artırıldı"
Aynı yıl içerisinde gerçekleşen iki operasyon, Türkiye'nin IŞİD ile mücadelede geldiği noktayı gayet iyi özetliyor aslında. O gün, Suriye'deki iç savaşa çekilmek istemeyen devlet aklı bugün, Musul'a Bağdat'ın itirazına rağmen askeri destek göndererek,
IŞİD'e karşı aktif mücadelede oynadığı öncü rolün altını çizmiş oluyor. Bu da kısaca
Ankara'nın değişen koşullara ne kadar adapte olduğunu gösteriyor. An itibariyle Türkiye'nin bir sonraki askeri intikaline gelecek itirazların da sesi kısılmış oldu.
www.iyibilgi.com özel
Bu haber 1,685 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle