TMSF'den Sabah yatırımcısına teselli ödemesi!

2 Ekim 2007 16:12 tsi
İş dünyasında şu günlerde kiminle konuşsam laf dönüp dolaşıp aynı konuya geliyor; "Sabah-Atv grubunun satış ihalesi ne olacak?" En önemli soru da yüzde 25 yabancı sınırından dolayı yerli ortakların kim olacağı.

Eyüp Can'ın yorumu:

TMSF'den Sabah yatırımcısına teselli ödemesi  
 
İş dünyasında şu günlerde kiminle konuşsam laf dönüp dolaşıp aynı konuya geliyor; "Sabah-Atv grubunun satış ihalesi ne olacak?"

TMSF, ihalenin şartlarını ve 7 Kasım’da gerçekleşeceğini daha önce açıklamıştı. Şu ana kadar uluslararası beş şirketin ihaleye katılmak üzere başvurduğunu da biliyoruz. Fakat hem ihale sürecine hem de sonrasına ilişkin merak ve soru işaretleri tam olarak giderilebilmiş değil.

Mesela bir Yunan medya kuruluşu olan Antenna’nın Türkiye’nin ikinci büyük medya grubunu satın almak için şartname alması iki ülkedeki medya sektörü dahil herkesi şaşırtmış durumda.

Ya da başbakan Tayyip Erdoğan ile Amerika’da ikili temaslar kuran News Corp.’un patronu Murdoch’un, TGRT deneyiminden sonra bu ihaleye ne kadar asılıp asılmayacağı ve Türkiye stratejisi ciddi merak konusu.

Alman ProsiebenSat.1, Avrupalı Bertelsmann bünyesindeki RTL grubu ve Çek medya şirketi Central Europe Media Enterprise’ın (CME) ne yapacakları ise hiç bilinmiyor.

En önemli soru da yüzde 25 yabancı sınırından dolayı yerli ortakların kim olacağı. İşte tüm bu soruların cevabını almak ve ortalıkta dolaşan dedikoduların yarattığı sis perdesini aralamak için önceki gün TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile Boğaz köprüsüne tepeden bakan makam odasında buluştum. Öncelikle Ertürk’e ilişkin kişisel bir gözlemimi paylaşayım.

İdealist bir kişiliğe sahip olan TMSF Başkanı Ertürk verdiği mücadeleden dolayı hayli yorulmuş.

Yanlış anlaşılmasın fiziksel bir yorgunluktan bahsetmiyorum.Daha çok psikolojik ve zihinsel!

Bu yüzden olsa gerek "Sabah-Atv ihalesinden sonra TMSF’de büyük ölçekli iş kalmayacak. Kamuda birçok yeni görev için adınız geçiyor. Siz ne düşünüyorsunuz?" soruma, derin bir iç geçirerek; "Kamuda yeni bir görev almayı pek düşünmüyorum!" karşılığını verdi. Bekleyin eğer bir gün Ertürk, iş dünyası-siyaset-bürokrasi-yargı-medya sarmalında yaşadıklarını yazarsa neden kamuda bir daha çalışmak istemediğini daha iyi anlarsınız.

Şimdilik varsa yoksa Sabah-Atv ihalesi.

İlk sorum şu; "Ortalıkta ihalenin 7 Kasım’da yapılamayacağına, hükümetin yüzde 25 sınırı, fonların katılımının engellenmesi gibi konuları yeniden düzenledikten sonra 2008 sonuna doğru, bu ihaleyi yapacağına dair söylentiler var. Böyle bir ihtimal söz konusu mu?"

Yanıt net: "Biz ihaleyi 7 Kasım’da yapacağımızı ve şartlarını ilan ettik. Aksi bir durum söz konusu değil. Ancak ihale sonucunda istediğimiz rekabet ortamı ve fiyat oluşmazsa elbette gereğini yaparız. Ancak ihale her halükarda 7 Kasım’da gerçekleşecek."

Peki TMSF’nin ihaleye ilişkin beklentisi ne?

Kesinlikle 1.1 milyar dolarlık muhammen bedelin üstü. Yani 1.1’in altında kalırsa ihale iptal edilir. Üst sınırı ise rekabet ortamı belirleyecek. Ertürk’ün gönlünden geçen rakam 1.5 milyar dolar civarı.

Anladığım kadarıyla TMSF kabaca şöyle bir hesap yapmış. Dinç Bilgin’in borçlarına karşılık ayrılması planlanan miktar 900 milyon dolar civarında. Turgay Ciner’e Merkez Holding olarak yaptığı harcamalardan dolayı ödenecek miktar yaklaşık 150 milyon dolar. Sabah-Atv’nin cari borçlarının temizlenmesi ise kabaca 300 milyon dolar.

Sıkı durun TMSF’nin hukuki alt yapısı üzerinde çalıştığı esas sürpriz ödeme ise Etibank’tan dolayı gruba el konulduğu için ellerindeki Sabah hisseleri bir günde yok olan 34 bine yakın küçük yatırımcıya olacak.

Ertürk, küçük yatırımcının acısını bir nebze de olsa azaltmaya dönük sürpriz adımı her şeyden öte vicdani bir sorumluluk olarak görüyor. İhale sürecinde her şey yolunda giderse ellerinde Sabah hissesi bulunan 34 bin yatırımcıya nominal değeri üzerinden bir ödeme yapılacak. Bu da yaklaşık 35 milyon YTL (29.5 milyon dolar) ediyor. Elbette o günkü değer üzerinden yaklaşık 260 milyon dolar kayba uğrayan küçük yatırımcı 30 milyon dolarlık ödemeyi sembolik bulacak, fakat TMSF nominal değer dışında bir ödeme yapma imkanına sahip gözükmüyor.

Ayrıca tüm bu ödemelerin yapılabilmesi için de ihaleden 1.5 milyar dolara yakın bir rakam çıkması bekleniyor. Böylece Bilgin kamuya borçlu olmaktan kurtulacak, Ciner Sabah-Atv defterini tamamen kapatacak, tüm umutlarını yitirmiş olan küçük yatırımcı ise teselli ikramiyesi kazanacak.

Peki ama Sabah-Atv’yi kim alacak?

Şimdiye kadar 5 yabancı taliple görüşen Ertürk’ün edindiği izlenim şöyle: "Murdoch grubu niyetli ama kesin kararı vermedi. Kesin karar verdiklerinde çok agresif olacaklar."

Bence de Murdoch’un Başbakan Erdoğan ile Amerika’da yakın temasa geçmesi niyetten karara geçiş çabası.

Yunanistan’ın önde gelen medya grubu Antenna ise epey istekli görünmüş Ertürk’e."Türkiye’nin 2. büyük medya grubunu Yunanlılara satmak çok büyük tepki doğurmaz mı?" diyorum, Ertürk; "bunu sen benden daha iyi bilecek konumdasın" diyor. Açıkçası bankacılık sektöründe yaşanan "Yunan sermayesi" tartışmalarından sonra Türk medyasında bu konuda henüz ciddi bir tartışmanın başlamamış olmasını ben biraz konun ehemmiyetinin henüz anlaşılmamasına bağlıyorum. İhaleyi Antenna’nın alma ihtimali belirsin asıl o zaman seyreyleyin siz gümbürtüyü!     

Şu anda herkesin merak ettiği ihaleye girmeyi düşünen Türk yatırımcılar. Sabah grubu için ihaleye girecek firmalar 15 Ekim'e kadar ön yeterlilik için başvuracak ve daha sonra 6 Kasım'a kadar tekliflerini verecekler. Müracaat için şunun şurasında 2 hafta kaldı fakat hala Türk yatırımcılar arasında ön yeterlilik alan yok. Yabancıların bırakın tek başlarına girmeyi, yüzde 25’in üzerinde hisse alma şansları yokken yerli yatırımcıların hala netleşmemiş olması kafaları epey karıştırıyor.

Şimdilik adı geçen yerliler Hüsnü Özyeğin, Ethem Sancak-Hasan Doğan ve Ahmet Çalık ile sınırlı. Zaten ön yeterlilik alan yabancılar da bir elin parmaklarını bile geçmeyen yerli yatırımcılarla görüşüyorlarmış.

Bunlar arasında şimdilik en çok öne çıkan iki sebeple Fiba Holding’in patronu Hüsnü Özyeğin. Birincisi geçen hafta Hüsnü Bey’in oğlu Murat Özyeğin bir medya şirketi kurarak ihaleye girecekleri sinyalini net bir biçimde vermiş oldu. İkincisi, ihalenin şartnamesi gereği yerli ortağın eğer yanına bir yabancıyı da alacaksa en az 225 milyon dolar öz sermayeye sahip şirketlerinin olması gerekiyor... Hüsnü Bey şu anda Türkiye’nin en likit patronlarından biri olduğu için bu sınırı en kolay aşacak aday.

Türkiye’nin en büyük medya grubu Doğan ihaleye girmeyeceğini açıkladı, Karamehmet ATV’den dolayı zaten giremiyor, Dinç Bilgin’in girmesi istenmiyor, Ciner ise girmiyor. Bir de bunların üstüne fonların girmesi RTÜK tarafından engellendiği için ihaleye girecek adaylar epey sınırlı gözüküyor.

Açıkçası bu tablo Ertürk’ü bir parça huzursuz etmiş. Zaten bu yüzden Ertürk ihalenin ancak ve ancak yeterli rekabet ortamı oluşmaması durumunda iptal edileceğini söylüyor. Fakat önümüzdeki haftalarda ilginin daha da artacağını bekliyor.

Tam bu noktada Ertürk’e ihale ile ilgili siyasi spekülasyonları soruyorum, "Meselenin siyasi kısmı bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz kamunun zararını en iyi şekilde nasıl kapatırız ona bakıyoruz, bunun için de şeffaf ve rekabetçi bir ihale hazırlıyoruz." 

Merrill Lynch komplosunun aslı

Geçen haftalarda bazı gazetelerde Sabah-Atv ihalesi için, Merrill Lynch’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile kurumda çalışan oğlu aracılığıyla görüştüğüne dair iddialar ortaya atıldı. Ertürk bu tür iddiaları ciddiye almıyor. Nitekim Merrill Lynch’te iddiayı cevap vermeye değmez saçma sapan dedikodu olarak görüyor. Fakat bu konuyu araştırırken Merrill Lynch’le ilgili hakikaten mantık sınırlarını zorlayan iddianın nereden çıktığını öğreniyorum.

Evet Merrill Lynch geçmişte Dinç Bilgin’in talebi üzerine Sabah-ATV ile bir yatırım bankası olarak ilgilenmiş fakat bu hem ihale sürecinden çok önce, hem de satın almak değil fon yaratmak amacıyla olmuş.

Yani bu işin Mehmet Şimşek’in Merrill Lynch’ten ayrılması Gül’ün oğlunun junior bir pozisyonda işe başlaması ve Gül’ün de Çankaya’da Merrill Lynch yöneticileri ile görüşmesi gibi uçuk bir komplo ile alakası yok.

Sabah Grubu’nun eski sahibi Dinç Bilgin TMSF’ye olan borçlarını kapatıp şirketlerinin yönetimini tekrar devralabilmek için Merrill Lynch’le temasa geçmiş. Merrill Lynch şirketlerini geri alma ihtimali varsa, borçların kapatılmasına ilişkin bir fon yaratılabileceğini söylemiş. Fakat şirketlerin Bilgin’e iadesinin çok zor ve karmaşık bir süreç olduğu anlaşılınca bu girişim başlamadan rafa kaldırılmış.

Komplo teorisi üretenlere duyurulur!

Referans

Bu haber 246 defa okundu.