Bahçeli'den başörtüsü çıkışı

2 Ekim 2007 15:26 tsi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başörtüsü konusunda önemli bir çıkış yaptı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başörtüsü konusunda önemli bir çıkış yaptı. Bahçeli," Türkiye'yi sokaklarında, düşünce ve inanç özgürlüğü sorunlarının yaşandığı, baskıcı otoriter rejimlerde görülebilecek manzaralara rastlandığı, 18 yaşına gelmiş kızların başlarını örtüp örtmeyeceğine müdahale edildiği bir ülke görünümünden kurtarmalıyız."dedi.

"21.yüzyıl, Türkiye açısından terörün kökünün kazandığı, laik-anti laik kavgalarının olmadığı, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, yasaksız ve baskısız bir çağa açılmak demektir." diyen Bahçeli, "İşte, Türkiye'yi böyle bir hedefe ulaştırmak, bugünkü yüce Meclis'in önünde tarihi bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır." ifadesini kullandı.

MHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın büyük bir kısmını sivil anayasa tartışmalarını ayırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yeni anayasa için uzlaşma komisyonu kurulmasına karşı çıkmasını eleştiren Bahçeli, partisinin TBMM Başkanı Köksal Toptan'a yaptığı "Anayasa Hazırlık ve Uzlaşma Komisyonu" teklifini tekrarladı ve yüksek bir ses tonuyla "Başbakan, bunu Anayasa Komisyonu ile karıştırmamak gerek" çıkışını yaptı. Bahçeli bu çıkışıyla, yeni anayasa çalışmalarının Anayasa Komisyonu'nda değil, siyasi parti gruplarının temsilcilerinin yer alacağı bir heyetin içinde bulunacağı "Anayasa Hazırlık ve Uzlaşma Komisyonu" tarafından yürütülmesini gerektiğini belirti. Devlet Bahçeli, K.Irak topraklarında yapılacak bir sıcak takip için bütün diplomatik girişimlerin artık tükendiğini belirtti. Meclis'in, yer ve zamanını Türk Silahlı Kuvvetlerinin inisiyatifinde bırakmak üzere bir tezkere çıkarması gerektiğini belirterek, "Güvenlik Kuvvetlerine sınır ötesi sıcak takip için artık yetki vermelidir." dedi.

Devlet Bahçeli, yeni anayasa da bazı maddelerin değiştirilmesini de kesin bir tavırla karşı çıktı. Bahçeli, devletin ve milletin çözülmesine neden olacak maddeler ile cumhuriyetin temel değerlerinin kenara itildiği maddelerin MHP'nin bulunduğu Meclis çatısı altında müsaade etmeyeceklerini kaydetti.

Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu tür bir girişimler, devletimizin dönüşümü ve çözülmesi demektir ki; buradan açıklıyorum. MHP'nin bulunduğu bir Meclis çatısı altında bu teklif asla ve asla kabul edilemez. Cumhuriyetimizi savunmasız bırakacak bir demokratikleşme hayalının hiç kimseye yarar sağlamayacağı bilinmelidir. Devletsiz yaşayamayacağımız açıktır. Milletsiz bir devlet olamayacağı da bir gerçektir. Bireyden başlamayan bir gelişmenin gerçekleşmeyeceği de ortadadır. O halde her üçünü sentez yaparak 21. yüzyıla devam etmemiz kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ancak hiç kimse MHP'den toplumumuzun bireylerine çağdaş hak ve özgürlükleri sunarken onların varlık nedeni ve bircik sosyo-kültürel kaynağı olan aziz millet varlığının zedelenmesine, devletin yapı taşlarının tahrip edilmesine müsamaha gösterilmesini beklemelidir. Bu nedenle 'özgürlük ve güvenlik, özgürlük ve milli dayanışma, özgürlük ve milli egemenlik ile özgürlük ve milli kimlik' gibi unsurlardan birinin tercihi ve diğerinin feda edilmesi ile değil; bu değerlerin bir arada denge ve uyum içinde yaşatılması anayasa tartışmalarının özünü oluşturmaktadır."

Bize göre, "devleti millete ve bireye, milleti devlet ve bireye, veya bireyi millete ve devlete" tercih edecek bir yaklaşımın doğru olmadığını vurgulayan Bahçeli, bu kavramlardan yalnızca birini savunan zihniyetler arasında derin kutuplaşmalara neden olabileceği tehlikesine işaret etti.

Bahçeli konuşmasında DTP'ye de göndermede bulundu. DTP'ye terörü reddetmeden demokraside mesafe olmanın zor olduğunu belirterek, sürekli kültürel ve etnik farklılıklara vurgu yaparak bunları derinleştirmekle ve hatta kurumlaştırmaya çalışmakla demokrasinin yerleşmesinin söz sonusu olmayacağını savundu. Bahçeli şöyle devam etti: "Demokrasi; açık siyasi kurumlar, şeffaf ilişkiler rejimidir. Bu ilkeleri benimsemeden, hukuk devleti kavramına sahip çıkmadan, terörü reddetmeden, düşünce, inanç ve örgütlenme özgürlüklerinin kurumlaştırmadan demokratikleşmeden mesafe almak zordur."

Bahçeli, MHP'nin Türkiye'yi içine kapalı demokrasisini geliştiremeyen ve evrensel değerlere açılamayan bir ülke haline getirilerek, yeni çağın dinamiklerini kavramanın mümkün olmayacağını da farkında olduğunu kaydetti.

Darbe anayasası da halkoyunu sunulmuştu

Devlet Bahçeli, Anayasanın herhangi bir partinin değil milletin ve Türkiye'nin anayasası olduğunu belirterek, AK Parti'nin dayatmacı zihniyeti ile dünkü darbe konseyinin dayatmaları arasında gerçekte fark olmadığını öne sürdü. Konunun aceleye getirilmeden, yeterli birikim ve tartışma ortamı sağlandıktan sonra milletin onayına sunulmasını isteyen Bahçeli, anayasanın sadece adının sivil olmasının ve halkın onayına sunulmasının yeterli olmadığını belirti. Bahçeli, "1982 anayasasının da sivil bir komisyon tarafından hazırlanıp halkoyuna sunulmuştu" ifadesini kullandı.

Mahalle baskısı ve Malezya

Devlet Bahçeli, mahalle baskısı, Malezya ve başörtüsü üzerinden bir süredir devam eden tartışmalara da değindi. Tartışmaları, Türk milletinin ve Türk devletinin bekasını engelleyecek zaafa uğratacak bir sinsi proje olarak değerlendirdi.

Darbe iması

Devlet Bahçeli, süregelen anayasa tartışmalarının ciddi gerilimlere neden olacağının şimdiden anlaşıldığını da dile getirdi. Çeşitli kurum ve kuruluşlar kaygılarını dile getirmeye başladıklarını dikkat çeken Bahçeli, "Dileğimiz gerilim sonucu oluşacak biriken enerjinin açığa salınmadan, demokrasimizin devamının mümkün olması ve iktidarın da bu öngörüye ulaşmış bulunmasıdır."dedi.

Zaman

Bu haber 537 defa okundu.