Yine o tesadüf!

Org. Büyükanıt'ın bugünkü konuşması için tıklayınız

12 Nisan 2007’de, birçok gazetecinin peşinden koştuğu Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök Anadolu Ajansı’na röportaj vermiş ve ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Özkök yaptığı açıklamadan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi iki konu ön plana çıkmıştı: Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve döneme damgasını vuran NOKTA dergisinin “darbe” haberi.

Özkök’ün röportajı Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Harp Akademileri’nde yapacağı konuşmanın hemen öncesine denk geliyordu. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e göre Hilmi Özkök Büyükanıt’ın konuşma yapacağını öğrenmişti. Hürriyet yazarı şöyle soruyordu yazısında: Özkök, röportajında Büyükanıt'a mı seslendi?

Dönemin Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili konjonktürü dikkate alındığında, Büyükanıt’ın konuşması önem kazanıyordu. Özkök’ün röportajı Büyükanıt’a “bir yol gösterme” olarak algılanmıştı. “Herkesin sorumluluk duygusuyla hareket etmesi lazım. Bir ülkemiz, bir ulusumuz var” diyordu Özkök. Türkiye’nin tartışma içerisinde olduğu bir dönemde açıklama yapacak herkese sükunet telkin ediyordu.

Bugün de Hilmi Özkök’ün bir röportajı yer aldı bir gazetede. Her ne kadar manşete 1 mart tezkeresi ile ilgili AK Parti’nin eleştirilen tutumu yansıtılmış olsa da Özkök’ün röportajının içi ilginç mesajlarla dolu. Örneğin Özkök röportajında “1 Mart tezkeresi öncesinde tezkerenin geçmesini istediğiniz halde neden konuşmadınız” anlamındaki soruya şu yanıtı veriyor: Ordudan gelen ses, MGK'da konuşulmuş. Sayın Cumhurbaşkanımın söylediği gibi, destek ifade edilmiş. Beni tanıyanlar, bana bu suali bile sormaz. Ben, kanunlara, emirlere, nizamlara uyalım diye silaha el koymuş, yemin etmiş adamım. Neyse ben, onu yaparım. Ben, memleketin menfaatleri için bazı şeyler yapılamaz mı? Ben ona da karşıyım. Öyle dedim, Meclis'in üzerine irade konulur mu? Tezkere Meclis'te. "TSK, Meclis'e baskı yaptı" denmez mi? Ben ağırlığımı koydum, Meclis "hayır" dedi. Ne olacak TSK'nın hali, Meclis'le ve hükümetle münasebetleri? Dövmeyi öğrenmek lazım ama dayak yememeyi de öğrenmek lazım. Hep, bir-iki hamle sonrasını düşünmeniz lazım. Ben, TSK'yı o hale sokar mıyım? TSK, tutum koyuyor, şöyle diyor, Meclis "hayır" diyor. Yani, bir defa dış dünyaya karşı biz ne hale geliriz? Yani, kurumlar arasında uyum olmayan bir şey. Ben, MGK'da dillendiririm. Zirve yapılır dillendiririm. Başbakan çağırır, sorar, veya gelir, ona anlatırım. Ama, sonucunda ben teklif makamıyım. Onun siyasi sorumluluğunu taşıyacak olan, hesabını verecek olana ben hesabını veremem ki!

Hilmi Özkök’ün röportajı bu vurgularla dolu… Yani Meclis’in üzerine söz söylenemeyeceğine dair vurgularla… Tam da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın bugün yaptığı konuşma öncesinde geldi bu röportaj. Diğer bir deyişle, yine o tesadüf…

www.iyibilgi.com