En Sıcak Konular

Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar!

1 Ekim 2007 13:24 tsi
Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar! Türkiye'den yıllarca uzak kalmış ünlü sosyal bilimcilere, kitaplarını okumadan toplumsal sorunları danışmak yeni gazetecilik trendi. Uzun yıllardır yurtdışında yaşayan sosyal bilimcilerin 'çocuksu hamlıkta akıl yürütmeleri'ni manşetlere taşımak da daha

Haşmet Babaoğlu/ Vatan

Röportajlarındaki sosyal bilimciler ve biz 


Ciddi kaynaklarla haşır neşir olmaktan ve kitap okumaktan kaçınarak kolay yoldan toplumu anlamaya çalışıyoruz ya, sonunda olacağı buydu işte!

Sen...

Şerif Mardin’in önemli bir sosyal bilimci olduğunu bil ama bu adam ne araştırmış, ne düşünmüş, ne yazmış diye hiç merak etme!

Vamık Volkan’ın sosyal psikanaliz alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından olduğunu duy, öğren ama kitaplarının adlarını bile okumaya dayanama, hemen bir kenara bırak!

Sonra da...

Onlarla yapılmış gazete röportajlarını okursan dünyayı ve Türkiye’nin gidişatını şıp diye anlayacağını san!

Sonuç?..

Bu adamların on yıllar boyu iğneyle kuyu kazar gibi yaptıkları olgun çalışmaların izi bile çıkmadı ortaya; geriye röportajlarında sergiledikleri kişisel duyguları ve neredeyse çocuksu hamlıkta akıl yürütmeleri kaldı.

Hepimize yazık oldu!


***

Geçen gün Prof. Dr. Vamık Volkan’la yapılmış röportajı okurken, değerli bilim adamının Türkiye’ye karşı içinde taşıdığı o turistik ve naif hassasiyet nasıl bir burukluk yarattı bende, anlatması zor! (Tuğçe Tatari. 29 / 09 / 07 Vatan)

Düşünebiliyor musunuz? Uzun yıllardır ABD’de yaşayan; etnik öfke, kimlik psikolojisi, düşmanlık duygusu üzerine o kadar önemli çalışmalar yapmış bir sosyal bilimci, kafasındaki “Türkiye’nin her geçen gün geriye gittiği” tezini şöyle güçlendiriyor:

“Dün İstanbul’un bir mahallesinde yürüyordum. İki bey ve arkalarında eşleri. Birkaç adım arkasında yürüyor eşleri, yanlarında değil. Ben Tıbbiye’de okurken asla böyle şeyler yoktu.”

Konu güncel tartışmalar, endişeler olunca koskoca Vamık Volkan’ın zihni bir anda “yabancı” laşıveriyor.

Tıbbiye’de okuduğu zamanlarda kendisinin sokakta böyle şeyler “görmüyor” olmasıyla, böyle şeylerin ülkede “var olmaması” arasındaki büyük farkı unutuveriyor.

Belli ki, aklı hâlâ “halk”ın eve gelen temizlikçi veya apartman kapıcısından ibaret olduğu günlerde kalmış!

Ya kendisinin Tıbbiye’de öğrenci olduğu yıllarda bütün Türkiye’nin balolarda dans ettiğini sanıyor!

Ya da gençken hiç dolaşma ihtiyacı duymadığı mahallelerde hüküm süren hayatları hep yok saymış, şimdi kendi mahallesinde görünce bunu “geriye gidiş” olarak değerlendiriyor.

Üstelik arada geçen onca yıl içindeki göç olgusunu, hızlı kentleşmeyi falan bir cümleyle olsun, hesaba katmıyor.


***

Vamık Volkan röportajını okurken yaşadığım başka hayal kırıklıkları da var.

Kendisine “din neden moda?” diye soran röportajcıya “bu olup bitene moda denmeyeceğini” vurgulayarak sözüne başlamak yerine “halkta endişe var çünkü, terörizm var, doğal afetler, yaşamda kalmak her zamankinden daha zor” cevabı verişindeki derme çatmalık mesela...

Düşünüyorum da, gazetelerin yayın yönetmenlerine yalvarmak işe yarar mı acaba?

Aman ne olur rahat bırakın ünlü sosyal bilimcileri, nihayetinde onlar da insan!

Fikirlerine ihtiyaç olduğunda röportajcılarınızı göndermek yerine kitaplarından alıntılar yapın, diye yalvarmak...


*****

Eylüle veda!

Bu kez nasıl da sessiz sedasız çekip gitti eylül!

Hiç gelmemiş, hiç yaşanmamış gibi gitti!

Ne o yazın neşesi tarafından terk edilmişlik duygusunun yol açtığı ince hüzün, ne o sapsarı ışığıyla baştan çıkartıcı öğleden sonralar!

Ne bir hırkayı bir teni sever gibi sevdiren serinlikler ne de balıkçı tezgâhlarındaki bayram havasının coşkusu!

Hiçbiri yoktu!

Hani Edip Cansever’in şu dizeleri vardır; “Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen / Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem / Üstelik yalnızsam bir de / Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı / Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar” dedirten eylül...

Bu kez yaşanmadan geçti sanki!

Kabul!

Vardır bir hikmeti!

Ama ölmez sağ kalırsam, bir dahaki eylülü iple çekeceğim, eminim.



Bu haber 346 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,075 µs