Fatihli muhtarlar 'mahalle baskısı' ezberini bozuyor

1 Ekim 2007 10:13 tsi
Fatih semti yıllardır kamuoyuna 'radikal dinci grupların veya sadece çarşaflı kadınların yoğun olarak yaşadığı yer' olarak sunuluyor.

Gülşah Daldaban, kamuoyunda mahallelerinin 'öcü' gibi gösterildiğini anlatıyor.

Bu şekilde tanınması sebebiyle Fatih, 'mahalle baskısı' tartışmalarında odak noktası haline geldi. Bir marketteki içki reyonlarının önünün kapatılması, 'Ramazan'a saygı' yerine 'mahalle baskısının en somut örneği' olarak manşetlere taşındı. İlçe yine öcü ilan edilerek tek tip insanların yaşadığı ve farklı yaşam biçimlerine izin verilmeyen bir yer olarak gazete sayfalarındaki yerini aldı. Türkiye'nin birçok ilçesinin aksine bu semtin 6 mahallesini yıllardır kadın muhtarlar yönetiyor. Hacı Hüseyinağa Mahallesi'nin muhtarı Gülşah Daldaban, iddiaların aksine mahallelerinde hiçbir baskı olmadığını anlatıyor. Daldaban, "Bugüne kadar kıyafetimle ilgili ya da kadın olduğum için en ufak bir sorun yaşamadım." diyor. İlçelerinin kozmopolit bir yer olduğunu hatırlatan Daldaban, "Burada açık da kapalı da rahatlıkla yaşıyor. Hiç kimse kimsenin ne kıyafetine, ne içkisine ne de orucuna karışır. Ben şimdiye kadar hiç kimse tarafından kıyafetimden ya da hareketlerimden dolayı rahatsız edilmedim. Tek rahatsız olduğum konu ilçenin yanlış imajı. Basında burası öcü gibi gösteriliyor. Hâlbuki burası insanların iç içe yaşadığı ve kimsenin kıyafetinden dolayı rahatsız olmadığı bir semt." şeklinde konuşuyor.

İbrahim Çavuş Mahallesi Muhtarı Nalan Gürkan Yıldırım, Fatih'in İstanbul'un göbeği olduğu için her kesimden insanın bulunduğunu söylüyor. Yıldırım, semtin sadece 'sofuların' yaşadığı bir yer olarak algılanmasının yanlış olduğunu anlatıyor. Ördek Kasap Mahallesi eski muhtarı Nesrin Ürkmez ise neredeyse otuz yıldır Fatih'te muhtarlık yaptığını anlatıyor. Sağlık sorunları nedeniyle muhtarlığı kısa bir süre önce bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Ürkmez, "Muhtarlıktan ayrılacağımı duyduklarında birçok kişi ağladı. Burada kadın ya da açık olman değil, verdiğin hizmet önemlidir." diyor.

'Olaylar tamamen senaryo'

Gündemi haftalarca meşgul eden İsmailağa Camii cinayetinde basına konuşan Çarşamba Muhtarı Neriman Memiş ise semtte yaşayanlardan değil, ilçeyi yobaz göstermek isteyenlerden baskı görmüş. 10 yıldır muhtarlık yapan Neriman Memiş, "Bazı kesimler kendi yazdıklarını haklı çıkarmak için benim söylediklerime karşı çıktı. Her gün sokaklardayım. Benim mini etek giydiğimi ve oje sürdüğümü görüyorlar. Kimse 'böyle gezemezsin' demiyor. Burayı bilmek için burada yaşamak lazım." diyerek 'mahalle baskısı' kavramının tamamen senaryo olduğunu söylüyor. Bunun yanı sıra Beyazıt Ağa Mahallesi'nde Gülşen Altuntaş, Cambaziye Mahallesi'nde Güner Kırşan uzun yıllardır muhtarlık yapıyor.

Zaman

Bu haber 569 defa okundu.