En Sıcak Konular

Hain saldırının hedefi! Türkiye’de yaşanan dört değişim…

1 Ekim 2007 09:33 tsi
Hain saldırının hedefi! Türkiye’de yaşanan dört değişim… Türkiye Şırnak’ta yitirdiği 12 vatandaşına ağlıyor. Teröristlerin hain saldırısı sonrası yaşamını yitiren vatandaşlarımız dün toprağa verildi. Peki, neden bu saldırı? Yakın geçmişte bölge konjonktüründe yaşanan dört gelişme saldırının anlaşılmasını

Cumartesi gecesi Türkiye terörün o tanıdık yüzüyle tekrar karşılaştı. Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Beşağaçköyü yakınlarında Köylerine su getirmek için kanal kazmaya giden 14 vatandaşımızdan 12’si, terörün kurduğu hain pusuda yaşamını yitirdi. Terör örgütünün düzenlediği saldırıda ölen 12'e kişi için dün tören düzenlendi. Törene iki bin beş yüz dolayında vatandaş katıldı.
Bu saldırı Türkiye’nin yakın tarihine damga vuracak cinsten. Ve aslında arşivlerde yapılacak kısa bir gezinti bu hain saldırının PKK’nın çatışmaları 90’ların başlarına döndürmek istediğini önemli bir göstergesi… 1992 yılındaki haberlere gidelim:

11 Haziran 1992 Bitlis’in Tatvan ilçesinde PKK teröristleri, bir minibüsü durdurarak içinde bulunan 13 kişiyi kurşuna dizdiler. 
5 Eylül 1992 Bingöl-Genç karayolunu kesen bir grup PKK’lının, çeşitli araçlardan indirdikleri 7 kişiyi kurşuna dizdikleri bildirildi. 
15 Eylül 1992 Batman’ın Kozluk ilçesi yakınlarında bir minibüste, PKK’lı teröristlerin bombalı ve silahlı saldırısına uğrayan 4’ü köy korucusu 10 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. 
1 Ekim 1992 Bitlis’in Cevizdalı köyünü basan teröristler, aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu 30 kişiyi öldürdüler, 25 kişiyi de yaraladılar. Köyü ateşe veren teröristler, 13 köy korucusunu da kaçırdılar. 
20 Ekim 1992 Bingöl’ün Solhan ilçesi Hazarşah köyü yakınlarında, bir otobüsü durduran teröristler 19 yolcuyu kurşuna dizerek öldürdü, 6 kişiyi yaraladı. 

PKK’nın bu son saldırısı göz önüne alındığında 1992 yılında gerçekleştirilenler ile arada önemli bir benzerlik olduğu açığa çıkıyor. PKK’nın Türkiye’nin tansiyonunu yükseltmek, tüm toplumu çatışmaya sürüklemek, devlete karşı isyanını toplumsal bir kalkışmaya dönüştürmek için, hareketlenmesinin hemen başında izlediği “strateji” ile aynı bu son yaşadığımız. Amaç aynı, ancak şartlar önemli ölçüde değişmişe benziyor. 90’ların başında terör faaliyetlerinin ülkeyi karıştırmasını bekleyen, bu yüzden özellikle sivilleri hedef alan PKK’nın amacı yürüttüğü saldırıların tüm Türkiye’de yankı uyandırmasıydı. Yani amaç terörü toplumsal hale getirerek Doğu’da “etkin” olduğunu göstermek, Türk vatandaşları arasında da tedirginliğe neden olmaktı. Ancak zaman her şeyi değiştiriyor. PKK artık mensup sayısı 3 bini geçmeyen bir terör örgütü. Ve yarattığı şiddet ortamı, kendisine karşı, 7’den 70’e nefret doğmasına neden oluyor. PKK 1992’den farklı olarak, hareketlenmesini başlatmak ve tüm Türkiye’ye varlığını ilan etmek için sivilleri vurmuyor. PKK bu kez kaybettiği bir savaşı sürdürme amacıyla hedef alıyor sivilleri. Türkiye’yi içinde boğulduğu bataklığa çekmeye çabalıyor. PKK Türkiye’yi, yapabilirse Kuzey Irak’a çekerek, sorunu bölgesel hale getirmeyi amaçlıyor. Çünkü son zamanlarda bölgede yaşanan değişimleri PKK görüyor. Bu gelişmelerin kendisini gün geçtikçe erittiğini de… PKK şu gerçeğin farkında: Kaybediyor. Kaybettikçe de saldırganlaşıyor.

Şimdi bölgede gerçekleşen dört değişime dikkat çekelim:

1. Türkiye’nin AB süreciyle yakaladığı ivme ve yaşanan demokratik dönüşüm, özellikle Güneydoğu’da önemli ölçüde rahatlama yarattı. PKK’nın şiddet ortamını körüklemeye çalışması gittikçe eriyen tabanını da kaybetmesine neden oldu. Bölgenin rahatlamasıyla PKK hem tabanını kaybetti hem de etkisini. Örnek olarak, PKK’nın tüm baskı ve tehditlerine rağmen esnaf artık kepenk kapatmıyor.

2. PKK’nın kaybetmesi, kaybederken şiddeti körüklemesi ve bunun toplumda ciddi bir tepki doğurması, Türkiye’nin siyasal yapılanmasına da etki etti. PKK ile paralel bir ideolojide siyaset yaptığı bilinen DTP, özellikle son seçimde AK Parti’nin gerisine düştü. Önümüzdeki yerel seçimlerde de “DTP’nin kalelerini” AK Parti’nin birer birer alacağı siyasi gözlemcilerce belirtiliyor. Bu meselenin bir boyutu. Meselenin diğer boyutu ise bölgenin rahatlamasıyla birlikte, son seçimlerde Meclis’e giren DTP’nin PKK’nın şiddeti körükleyen siyasetinden uzaklaşması. PKK, DTP üzerinde de etkinliğini kaybediyor. Bu yüzden daha da saldırganlaşıyor.

3. Türkiye’de ve bölgede yaşanan son değişimler, devlet-millet yakınlaşmasını sağlıyor. PKK’nın baskısına rağmen kepenk kapatmayan esnaf ve halk, Cumhurbaşkanı şehirlerine geldiğinde devletin başı ile kucaklaşıyor. PKK’nın bu fotoğraftan rahatsız olduğu kesin.

4. ABD Irak’ta kaybediyor ve çekilme senaryoları artık daha çok konuşuluyor. Böyle olunca ABD, Türkiye ile Kuzey Irak düzleminde ilişkiye giriyor. İran saldırısının da yakınlaştığı ileri sürülürken, ABD ve Türkiye’nin PKK üzerinde artık daha kesin konuştukları, Türkiye’nin Irak’tan çekilecek ABD’den kendisine yardım ve bölgesel işbirliği için daha güçlü bir şekilde PKK’yı istediği biliniyor. Bölgesel anlamda da sıkışan PKK, hesapları alt üst etmek, Türkiye’nin içinde toplumsal karmaşa yaratmak ve vurguladığımız gibi Türkiye’yi içinde boğulduğu bataklığa çekmek için son kozlarını oynuyor.

Hal böyleyken Türkiye’nin önünde yapılması gerekenler netleşiyor. Bölgesel dengeler değişirken, Türkiye demokratik bir ülke hüviyetini artık daha çok kazanmışken, DTP PKK’dan artık uzaklaşmışken, bölge halkı devletine daha sıkı sarılırken bu saldırının gerçekleşmesi boşuna değil. PKK’nın istediği savaşan, karmaşanın hakim olduğu, anti-demokratik, toplumsal kesimlerin birbirine düştüğü, devlet ile milletin birbirinden koptuğu, yani vatansever hiç kimsenin istemeyeceği bir Türkiye. Türkiye bu tuzağa düşmemeli. Türkiye vakarını bozmamalı ve uzun vadeli politikalarını, PKK’nın hain saldırısı sonrasında ivedi kararla değiştirmemeli. Çünkü bu iş bitti. PKK yenildi. Bu noktada belki de en büyük görev hepimize düşüyor. PKK birbirimizle kavga etmemizi, huzurumuzu bozmamızı istiyor. Gelin hep birlikte bu saldırının bize vermek istediği ayaklarımızın altına alalım. Hayır, diyelim. Biz hep birlikte, huzur içinde, bu ülkede yaşayacağız. 

www.iyibilgi.com



Bu haber 395 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,329 µs