En Sıcak Konular

Domates yetiştirmek Siyonizmin sonu mu?

29 Eylül 2007 21:02 tsi
Domates yetiştirmek Siyonizmin sonu mu?
Yahudi dini ve kutsal metinleri, her yedi yılda bir, vaat edilmiş topraklarda sahipleri Yahudi olan tarlaların, bağların, bahçelerin nadasa bırakılmasını öngörüyor. Buna da Şimita yılı deniliyor.

Ayşe Karabat-Radika

Merak etmeyin, bireylerin yalnızca kendi vicdanlarını ilgilendirmesi gereken konuları, her platformda, özünden çıkararak tartışma yeteneğine sahip tek ülke biz değiliz.

Bu tartışmaları yaparken, elmalarla kalemleri toplama ısrarı, birbirinin olmayan niyetlerini okuma müneccimliği, ötekini olmayacak suçlarla itham etme yaratıcılığı bir tek bize özgü değil.

Hatta bu konuda bizden çok daha ileri gitmiş ülkeler de var, mesela İsrail. Orada da domates yetiştiriciliğinin, Siyonizm'in sonunu getirme olasılığı, hahamların otoritelerinin bölünüp bölünemeyeceği, bu konuda yüksek mahkemenin nasıl bir karar alacağı tartışılıyor harıl harıl.

Yahudi dini ve kutsal metinleri, her yedi yılda bir, vaat edilmiş topraklarda sahipleri Yahudi olan tarlaların, bağların, bahçelerin nadasa bırakılmasını öngörüyor. Buna da Şimita yılı deniliyor. Kutsal metinlere baktığınızda bunun bir nedeninin de, kendiliğinden yetişecek ürünlerin ihtiyaç sahipleri ve vahşi hayvanlar tarafından yenilmesi olduğunu görmek mümkün.

Yahudilik neyin yenilip, neyin yenilmeyeceği konusunu çok geniş kurallara bağlamış durumda. Bir örnek vermek gerekirse, hangi hayvanın etinin yenilip yenilmeyeceği ve nasıl kesileceği düzenlemesinin yanı sıra, hayvanın derisinin nasıl yüzüleceği konusunda da birçok kural var. Yalnızca hayvansal ürünlerde değil, bitkisel ürünlerin 'helal' kabul edilmesi de kurallara bağlanmış. Bu kurallardan biri de diyor ki, Şimita yılının ürünleri yenmez, yani vaat edilmiş topraklarda Yahudilerin yaptığı tarımdan elde edilen ürünler yenmez. Bütün bu kurallar bütününe de koşer deniliyor ve bir ürünün koşer olup olmadığına hahamlar karar veriyor. Onlara göre koşer olan yiyeceklere sertifika veriliyor böylece inançlı Yahudiler din kurallarına uygun yiyecekler tükettiklerinden emin oluyorlar.

Her Şimita yılı geldiğinde, beraberinde tartışma kıyametini de getiriyor. Çünkü bütün toprakları bir yol boyunca nadasa bırakmak, İsrail ekonomisine dolayısıyla Siyonizme ve sebze meyve fiyatlarına hiç de iyi gelmiyor. O yüzden de, Yahudi tarla sahipleri, Şimita yılından önce, topraklarını Yahudi olmayan birine göstermelik satıyorlar. Toprağın sahibi artık kendileri olmadığı için ekilip biçilmesinde de bir sakınca kalmıyor. Kalmıyordu. Ama bazılarına göre de bu düpedüz bir kandırmaca.

Bu sene de Şimita yılı. İsrail'deki başhahamlık bu göstermelik satışa göz yumacağını ifade etti ama yerel hahamlara da, 'isterseniz şimita ürünlerine sertifika vermeyin' dedin.

Eh, haliyle kıyamet koptu. Siyonist hahamlar, alternatif koşer sertifikası vermek için girişimler başlattılar. Çünkü bu yetki yalnızca baş hahamlığa ait. İsrail Parlamentosu Knesset'te bir grup milletvekili, "Olur mu canım, ekonomik kaybımız ne kadar çok olacak, sebze fiyatları artacak, olmaz öyle şey, koşer sertifikası verme tekeli bir tek başhahamlıkta olmasın" dedi. Başka bir grup, her ne kadar göstermelik satışı içlerine sindiremeseler de, bunun tanınmamasının ileride hahamlığın otoritesini zayıflatacağı endişesinden yola çıkarak 'biraz pragmatizmin bir zararı olmaz' fikrini savunmaya başladı. Başkaları, Ürdün'de tarım yapmak üzere toprak kiraladıkları için, baş- hahamlığı destekledi. Filistin topraklarını işgal eden bazı Yahudi yerleşimciler, Filistinli komşularıyla tarım anlaşması yapmak zorunda kaldı. Başka bir grup, "Restoranlar pahalı sebze meyve almak yerine, kendilerine verilen koşer sertifikasını kaybetmeyi tercih edecek. Sonra bu sertifikaları yenilemeyecekler, uzun dönemde sertifikalı restoran sayısı azalacak, zamanla din elden gidecek, o yüzden bu göstermelik satışa razı olalım" düşüncesini savundu.

Başhahamlığın, "biz göstermelik satışa göz yumuyormuş gibi yapıyoruz ama yerel hahamlar şimita ürünlerinin koşer olup olmayacağına karar versin' yönündeki kararı, ya da başka bir deyişle, bizim anlayacağımız dille 'mahalle baskısını' teşvik etmesi şimdi İsrail yüksek mahkemesinin önünde. Mahkeme neye karar verirse versin, tartışmalar şimita yılı boyunca devam edecek gibi.

Dedim ya, coğrafyanın tek yeteneklisi biz değiliz.

radikal




Bu haber 543 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,200 µs