Kırıkkanat'ın köşesinde pornografik mektuplar!

25 Eylül 2007 10:31 tsi
Mine Kırıkkanat, "tek tarnılı dinin eğitiminden geçmişler" ve "AKP tabanı" diye nitelediklerinin kendisine gönderdiği küfürleri köşesinde yayınladı.

Mine G. Kırıkkanat/Vatan

Tecavüz düşkünleri

Dün bu sütunda, 2516 yıl önce çok tanrılı din kültürüyle yetişen genç bir Romalı’nın üstlendiği görevde gösterdiği cesaret ve irade gücünü okudunuz. Bugün buyurun, yaşadığımız çağın tek tanrılı kültürüyle yetişen bir “Türkiyeli”sinin, neyi görev bildiğini, nereden cesaret alıp neresiyle irade gösterdiğini çözün:

“sevgili mine hanım başörütüsü hakında yaptığınız yorumlardan dolayı bu küfürleri size etmeyi kendime görev bildim senin ananı sınıfta namaz kılanlar s..sin sen nişantaşında değnekle geziyorum dedin ya o değnek a.ına girsin o..spu karı sen şimdi bizim laik olmadığımızı sanarsan biz laik oğlu laiğiz ananıda tüm laik cumhuriyet s.ksin atatürk yaşasa ilk sizin gibi düşünenleri s.kerdi a.ına zürriyetini s.ktiklerim din üzerinden prim yapmaya çalışmayın... Yavuz Alibaşoğlu, pulipotomya@hotmail.com (21.09.2007)”

***

Sayın Başbakan, bazılarının uyruğunu “Türkiyeli” diye tanımlamakta haklı. Türkiye’de yaşayan belli bir nüfusa, benim de içimden “Türk” demek gelmiyor artık. Türkiye doğasına özgü yaratıklar “Türkiyeli” diye anılabilir ancak, herhangi bir uyruk tanımı yapılamaz. Üstelik bu yaratıklar, duymadıklarını uyduruyor: Ben televizyonda Cihangir’de bu yaz bizzat rastladığım eli değnekli tarikat güruhunu anlattım, yaratık beni Nişantaşı’nda değnekle gezdiriyor!

Böyle mesajları gönderenlerin “register”ini çıkarıp savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum, avukatlarım aracılığıyla. Sonuncu suç duyurusunu, 15 Ağustos 2007 tarihinde aşağıdaki mesaj ve sahibi için yaptık:

“O...pu Mine!

Senin a..mını s.keyim. Sen yazında anlattığın devenin ta kendisisin. Sen o...puluğuna devam et. Sana akşamın sabahın olduğunu soran yok. SEN GENERALLERİNE SAKSAFON ÇEKMEYE DEVAM ET! SEN GENERALLERİNİN D.SSAKLARINI YALAMANA DEVAM ET! Merak etme, Abdullah Gül cumhurbaşkanı olunca senin saksafon çekmene de, d.ssak yalamana da engel olmayacak. SİZ YİNE İSTEDİĞİNİZ B.KU YEMEYE DEVAM EDEBİLECEKSİNİZ. Faruk Sözel (faruksozel@yahoo.com)”

***

Bu iki metin, imla hataları ve büyük harfler dahil orijinallerinin kopyası olup, sadece bazı harflerin yerine nokta koyularak tarafımdan sansürlenmiştir, sayın okurlar.

5651 sayılı “internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun”, geçen mayıs ayında Resmi Gazete’de yayınlarak yürürlüğe girdi. Bu yasa, internet hizmeti sağlayanları kullanıcıya ait bilgi ve mesajları en az 6 ay, en çok 2 yıl saklamakla yükümlü kılıyor. Uluslararası yasalar da, zaten çoğu ABD’de olan internet “server”larını, kendisinden adres alan kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu denetlemeye mecbur ediyor. Denetlememişse, sanık hakkında doğru bilgi alınamayan “server”lardan şikâyetçi olmak hakkı doğuyor.

***

Bu durumda, belli bir bilgisayardan mesaj gönderen kişiyi bulmak mümkün. Ama internet kafelerinden gönderilen mesajların izini sürmek, hâlâ kolay değil. Ve çıkarılan yeni yasanın en büyük eksiği, zaten tüm yasa dışı eylemlerin iletişim ortamı, toplu kullandırıcıların denetimine dair hiçbir yaptırım öngörmemesi! Oysa toplu kullandırıcı internet kafelerden sadece hakaret mesajları gönderilmiyor, başta İslamcı örgütler, terörist organizasyonlar da bu ortamlarda iletişim kuruyor, suikast planları yapıyor.

İnternet kafelerin, kullanıcının T. C. kimlik numarasını kayıtla yükümlü tutulması, suç takibini hızlandırır ve kolaylaştırırdı. Çok gecikilmiş bir yasada, bu önlemin alınmaması, Türkiye gibi barut fıçısı üstünde yaşanan bir ülke açısından şaşırtıcı olsa gerek.

Ama gerçekten şaşırtıcı mı?

Akılları ırza geçmekten başka düşünce üretemeyen yukarıdaki mesaj sahiplerinin hangi muktedir tavanın tabanı olduğuna bakınız, ne demek istediğimi anlarsınız.

Bu haber 4,762 defa okundu.