Gül'ün danışmanı konuştu

25 Eylül 2007 10:17 tsi
Abdullah Gül'ün İsmail Cem'le yakın bir ilişkisi olduğunu ve Cem'in 1999'da Kayseri Milletvekili seçilmesine büyük katkıları olduğunu biliyor muydunuz?

Röportaj: Devrim Sevimay / Milliyet

Cumhurbaşkanlığı Basın Ve Halkla İlişkiler Başdanışmanı Ahmet Sever YTP milletvekili adayı olduğu halde, Abdullah Gül kendisiyle çalışmak istemiş.

Köşk büyüteç altına alınmış durumda. Aslında bundan doğal bir şey de olamaz. Yalnız ölçü bazen o kadar kaçıyor ki, sürekli öküz altında buzağı arama yaklaşımı görüyoruz. Bazı gazeteciler bazı kritik haberlerde açıp sorma gereği hissetmiyorlar.

Cumhurbaşkanlığının internet sitesine Hayrünnisa Hanım'ın biyografisinin geç konması neden kaynaklandı?
Biz buraya başladığımızda inanılmaz bir trafiğin içinde bulduk kendimizi. Ve internet sayfasındaki o eksikliği de haberler çıkınca fark ettik. Cumhurbaşkanı'nın bilgileri ve fotoğrafı hazır olduğu için hemen o konmuş, ama Hanımefendi'ninki gecikmiş. Hiçbir kasıt ya da anlamı yok. Tabii ben hemen Hanımefendi'yi aradım, "Bir fotoğraf koymamız gerekiyor" dedim. Üç tane fotoğraf geldi, birini seçip internet sayfasına koydurdum.

Ve o fotoğrafta da Gül çiftinin arkasında cami silueti görünüyordu...
Oysaki ben o fotoğrafı seçerken arkada cami olduğunu bile fark etmemiştim. Kendilerinin de bilhassa cami önünde fotoğraf çektirmek gibi bir amaçları olmamış. Conrad Oteli'ndeki nişan sırasında çekilmiş bir fotoğraf. Ama keşke fark etseydim ve buradan bir şey çıkar mı diye düşünüp o fotoğrafı seçmeseydim. Sonuçta benim hatam.

Ya sabah resepsiyonu meselesi? Eşli davet vermemek adına mı böyle bir tercihte bulundunuz?
Birincisi, 11.30'da yapılmasını biz değil, Köşk'teki Dışişleri ekibi bize önerdi. Çünkü program çok yoğundu. İkincisi, bu ilk kez icat edilmiyor, Avrupa'da da pek çok örneği var.

11.30'da içki servisi usulden midir?
O da şöyle oldu: Bu davet öğle öncesi başlayacak olmasına karşın gazeteciler sürekli arayıp "İçki olacak mı, içki servisi yapılacak mı?" diye sordular. Anladık ki koymazsak farklı yorumlanacak. Kondu. Hatta biraz da abartılı kondu. Ama bu sefer de "11.30'da içki servisi mi olur, oraya içkileri sıraladılar" gibi haberler çıktı.

'Seninle çalışmak istiyorum' dedi

Cumhurbaşkanı'nı ne kadar zamandır tanıyorsunuz?
1991'den bu yana... Milletvekili seçildikten sonra Avrupa Konseyi Türk Parlamento Heyeti'nde görev aldı ve aralıksız 10 yıl Strasbourg'daki Konsey toplantılarına katıldı. Ben de bir gazeteci olarak sürekli izlediğim için o toplantılarda tanıştık. Belli bir süre sonra da gerçekten yakın olduk. Hem insani yönden hem de ortak konular nedeniyle arada sıcak bir ilişki kuruldu.

Bu dostlukta sizi en çok etkileyen ne oldu?
Çok iyi bir dinleyici olması... Sayın Cumhurbaşkanı'nın en belirgin özelliklerinden biri bence o. Çok iyi dinleyen ve kimi dinlemesi gerektiğini çok iyi bilen bir insan.

Birlikte çalışmaya nasıl başladınız?
2003 Ocak'ının ortalarıydı... Kendisi Başbakan olarak beni çağırdı ve "Seninle birlikte çalışmak istiyorum" dedi...

Oysaki siz iki ay önce YTP'den milletvekili adayı olmuştunuz?
Benim YTP'li olmamın onun için olumsuz bir önemi yoktu. Çünkü zaten İsmail Cem'le de yakın bir ilişkisi vardı. Mesela rahmetli Cem'in 1999'da Kayseri Milletvekili seçilmesine Cumhurbaşkanı'nın büyük katkıları oldu. Avrupa Konseyi'nde uzun yıllar aynı heyette yer aldıkları için aralarında gerçekten birbirlerinin görüşlerine saygılı, sıcak bir ilişki vardı.

'Ben Gül için geldim'

Gül'ün danışmanı olma konusunda hiç tereddüt yaşadınız mı?
Gazeteciliği bırakıp çizginin öbür tarafına geçme konusunda yaşadım. Ama onu da çok çabuk atlattım, çünkü konumum yine AB'yle ilgiydi... Üstelik bir şeyler yapabilmenin ve fotoğrafın tamamını görmenin hazzı da başka bir şey... Gazeteci olarak ne kadar izlerseniz izleyin fotoğrafın bir bölümü mutlaka eksik kalıyor. Tabii içimden şunu dediğim de çok oldu, "Bütün bunları yaşayıp keşke aynı zamanda gazeteci de olabilseydim" diye...

Sizin teklifini kabul ettiğiniz Abdullah Gül müydü yoksa AKP mi?
Ben Abdullah Gül için geldim.

 

Bu haber 475 defa okundu.