En Sıcak Konular

17 Şubat 2015 14:15 tsi
ÖZGECAN asılmalarını ister miydi?

iyibilgi ankara

Özgecan trajedisinin yarattığı ülke çapındaki travma devam ederken, en tartışılan konuların başında gelen “idam cezasının ihya edilmesi" fikri hızla soğuyor. İdam fikrine itirazlar genellikle üç ana kesim tarafından üstleniliyor. Bunlardan birincisi idamın kaldırışının Batı boyutu yani AB değerleri üzerinden savunusu. İkincisi psikolog, psikiyatrlar, sosyologlar vb., toplum okuyucular tarafından “idamın yararsızlığı”na inananlar. Nihayet hukuk insanları tarafından dillendirilen “idamın nasıl geri döneceği” ve yine yararsızlığı üzerine cephe kuranlar. Esasen basın-yayın organları tarafından kamuoyu önüne de zaten hep bu/benzer kesimler çıkarılıyor.

İki sebep, hepsi bu…

Bir cezanın uygulanış gerekçeleri açısından hepi topu iki sebep var oysa. 1. Suçlunun yaptığı eylemin cezasını görmesi ve rehabilite. Yani iyileşerek topluma faydalı bir insan olarak dönmesi. 2. Aynı suça hevesliler açısından bir ibret olması. İşte suç-ceza felsefesi açısından tüm söylenenlerin yerine bu iki madde durumu anlatıyor.

O halde bu iki maddeyi Özgecan’ı “öldürdüğü iddia edilen tutuklular” (İçinizden ne geçirirseniz geçirin modern toplumlar ve çağdaş hukuk böyle söylemenizi gerektiriyor) açısından inceleyelim. 1. Bu suçlulara, geçmişlerine ve son işledikleri suça, biçimine ve toplumla ilişkilerine bakarak, “topluma faydalı bireyler” haline dönmeleri umulabilir mi? Bu satırların okurları olarak siz iyi olmalarını bekliyor musunuz? 2. Bu suç karşılığından olarak idam cezası olsa ve uygulansaydı bir ibret vesilesi olur muydu?

Peki, istisnai olarak Özgecan vakası bunlardan müstesna bir hal ortaya çıkarmış olamaz mı? Örneğin aile-ki gösterdikleri bilgelik ve metanet tüm ülke tarafından izleniyor-"adaletin yerine gelmesi için kızımın canı karşılığında sorumluların idamını istiyoruz" deseydi ne olacaktı? Kaldı ki bu talep sadece aileden değil, ülkenin tamamından da gelebilir.

Kuşkusuz devlet mekanizmaları daha soğukkanlı hareket eder ve gerçekçi sonuçları takip eder. Bunlara rağmen “adaletin yerine gelmediğini” çoğu kişi hissedebilir. Üstelik idam cezası olmadığı için uzun süreli bir hapis hükmü halinde de, kendi kadınlarını/evlatlarını öldürenlere cezaevlerinde bakmak da birçok kişiyi huzursuz edebilir. Peki ama bunlardan hangisi doğru?

Keşke Özgecan'ın bu konuda ne isteyeceğini bilseydik. Çünkü cevabı ne olursa olsun içimiz huzur bulurdu...

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,339 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,531 µs