Kandilin, Öcalanın silahların bırakılması çağrısına karşı direnmesini iyi analiz etmek gerekiyor.
1-Kandil, PKKnın yaşayan lideri olan Öcalana karşı operasyon çekiyor. Böylece silahı elinde tutan Kandil aracılığıyla Öcalan, örgüt liderliğinden doğal liderlik pozisyonuna savruluyor.
Öcalan silah bırakma çağrısı yaparken, bunu engelleyen Kandil böylece, PKK liderini yaptırım gücü olmayan, örgütü üzerinde söz sahibi sınırlı olan, göstermelik, doğal bir lider konumuna itiyor.
Tabi bu durum ileride şunu getirir. Eğer Öcalanın örgüt üzerinde etkisi yoksa devlet onunla niye görüşsün?
2-Çözüm süreci adına yürütülen görüşmelerin bir maksadı var. Bu görüşmeler silahsızlanma için yapılmıyor mu? Barışı engelleme adına Kandilin ileri sürdüğü gerekçelerin çözümün mantığı açısından bir gerekçesi var mı?
Etna yanardağı harekete geçse, çözümü engellemek için bu kez ona sığınacaklar?
3-Kandil, HDPnin barajı aşmasını istemiyor. Siyasi kanadın güçlenerek, silahlı mücadelenin önüne geçmesini engellemek istiyor.
Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Türkiyelileşme projesiyle Kürt siyasi hareketinin tarihindeki en iyi oranı yakalamıştı. Barajı aşabilmek için Türkiyenin batısından da oy almayı planlayan HDP, silahlı mücadelenin bırakıldığı barış ortamında, Türkiyelileşme tezinde samimi olduğunu gösterip, Türkiyenin batısından da oy isteyebilirdi. Türkiyede seçmen tercihleri 3 ay önceden netleşiyor. Şubat ya da Mart ayında silahsızlanma kararının açıklanması HDPnin elini güçlendirirdi. Bu tercih edilmedi. Kandil bir yanda silahı, siyasetin üzerinde bir gölge gibi tutmayı tercih etti. Bu durumda HDP, Türkiyenin batısına kan dökmüş silahlı bir terör örgütü olan PKKnın gölgesi altında gidecek. O zaman HDP nasıl Türkiyelileşecek? Sen hem silahı bırakmıyorsun hem ben Türkiye Partisi olacağım diyorsun. Samimiyet bunun neresinde? O zaman sormazlar mı adama, elinde silahı tutarak mı Türkiye Partisi olacaksın?
HDP, Öcalanın silahsızlanma çağrısını kamuoyuna açıklamamak ve Kandilin silahlı mücadeleye devam eden tutumunun yanında saf tutmakla tercihini İmralıdan yana değil, Kandilden yana yaptı. Böylece, kendisini silahlı mücadeleyi tercih eden bir siyasi parti konumuna düşürdü.
Oysa, çözüm süreciyle birlikte PKKya ve onun siyasi uzantısı olan HDPye, barış adına onurlu bir çıkış sunulmuştu. Ancak Kandil buna fırsat vermedi. Gelinen aşamada iki sorunun cevabının verilmesi gerekiyor?
1-HDP, Öcalanın kendilerine teslim ettiği mesajı niye açıklamıyor?
2-Mesajının açıklanmasını engellemek ve silahsızlanma çağrısını boşa çıkarmak suretiyle Kandil, Öcalanın liderliğini tartışır hale mi getiriyor?
Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak (ilgili kısım)
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle