En Sıcak Konular

İnşallah güzel bir bahar havası gelecek

14 Şubat 2015 13:42 tsi
İnşallah güzel bir bahar havası gelecek
Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin, "İnşallah bu bahar, Türkiye'de siyasi ve sosyal ortamda güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ordu'da Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı'nı (DOKAP) açıkladı.

Davutoğlu, gazetecilerin çözüm sürecine ilişkin sorusunu yanıtlarken, "Türkiye'de artık hangi görüş olursa olsun, demokratik siyaseti benimsemesi ve silahlı mücadeleden veya silahlı yöntemlerden tümüyle uzaklaşması lazım. Bu açık iradeyi görmek arzusundayız. Bu açık irade ortaya çıktığında Türkiye'de demokratik siyasetin alanı da genişleyecek, her şey çok daha rahat şartlarda konuşulur hale gelecek" diye konuştu.

"İnşallah bu bahar, Türkiye'de siyasi ve sosyal ortamda güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"DOKAP'ı oluşturan üç alt bölgemizde kişi başına gayri safi katma değeri Türkiye ortalamasının üstüne çıkarmaya kararlıyız. 2013 yılında yüzde 6,7 olan bölgedeki işsizlik oranını, 2018 yılında, bu programın sonunda yüzde 4,7'e düşürmeyi amaçlıyoruz. Yine 2013 yılında yüzde 47,6 olan istihdam oranının 2018 yılında yüzde 51,1'e ulaşmasını hedefliyoruz. Yüzde 51 olan iş gücüne katılım oranının da 2018'de yüzde 53,7 olmasını bekliyor, bu çerçevede çalışmaları sürdürüyoruz."

"Bu illerimizde, plan döneminde 10,4 milyar lira kamu yatırımı yapacağız. Bu başlı başına büyük bir yatırım hamlesinin bölgeye geleceğinin işaretidir."


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geçen 2013 Mayısı'ndan itibaren Türk demokrasisine, Türkiye'nin huzuruna darbe vurmak isteyenler her kanattan, her koldan çalıştılar. Gezi provokasyonları yaptılar, başaramadılar. 17-25 Aralık provokasyonları yaptılar, başaramadılar" dedi.

Davutoğlu, Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Ordu 5. Olağan İl Kongresinde konuştu.

Ordu ve ilçelerini selamlayan Davutoğlu, salondakilerin coşkusu üzerine, "Saatlerce beklemek sizi yormamış, aşkınızı artırmış, hepinize teşekkür ediyorum. Madem öyle aşkla beklediniz, bir kez daha 5'te 5 diyor muyuz inşallah" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Ordu ayağa kalkıyor. Bu neyin işareti? İnşallah daha teşekkür etmeme fırsat vermeden yeni bir vaatte bulundunuz. Herhalde siz Konya'yla rekabet edeceksiniz. İnşallah Ordu'da bu sefer yüzde 70 demeye hazır mıyız? Birçok ilimizde söyledim. Ordu büyükşehir olduğu için daha da bir önem taşıyor. İnşallah Konya'yı geçin, 2019'da buradan milletvekili olurum. Madem ki bu sözü verdiler. Bu sözü ben de veriyorum inşallah. Bu ne coşku, Allah'a hamd ediyorum. Hamd makamındayız" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "Eğer bir kadro, eğer bir siyasi hareket böylesine coşkulu bir gençliğe, böylesine coşkulu bir kadın kadrosuna ve böylesine coşkulu bir delegeye, delege kadrosuna sahipse sırtı yere gelmez" görüşünü dile getirdi.

"Sen bize Reis'in emanetisin" sloganları üzerine Davutoğlu, "Reis'in bütün emanetlerine sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz inşallah" dedi.

Ordu'da teşkilatlara katkıda bulunanlara teşekkür eden Davutoğlu, 2011 yılında hayatını kaybeden eski AK Parti Ordu Milletvekili Harun Çakır'a da Allah'tan rahmet diledi.

Başbakan Davutoğlu, Ordu ve Giresun'un, il kongrelerinin son halkasını temsil ettiğini dile getirerek, "Ama bizi öylesine karşıladınız ki gerçekten çok güzel bir mühür oldu. Hiçbir zaman unutmayacağız Ordu'daki bu coşkuyu" şeklinde konuştu.

Ordu'ya teşekkür borçlu olduklarını dile getiren Davutoğlu, onun için il kongrelerinin son halkasını Ordu'da yaptıklarını belirtti.

Davutoğlu, "Niye teşekkür ediyoruz? Çünkü, Ordu, demokrasinin Ordusu olduğunu gösterdi. Demokratik mücadele gerektiğinde" diye konuştu.

Salondakilerin "Hocanın Ordusu" tezahüratı üzerine, şunları kaydetti:

"Biz de Ordu'nun hocasıyız. Ama Ordu, milletin Ordusu, demokrasinin Ordusu, değerlerimizin Ordusu. Size, demokrasiye sahip çıktığınız için teşekkürü bir borç biliyorum. Geçen 2013 Mayısı'ndan itibaren Türk demokrasisine, Türkiye'nin huzuruna darbe vurmak isteyenler her kanattan, her koldan çalıştılar. Gezi provokasyonları yaptılar, başaramadılar. 17-25 Aralık provokasyonları yaptılar, başaramadılar. Ve 30 Mart'ta yerel seçimlerde, tam da şimdi olduğu gibi birileri kaos tacirliği yaparken, kriz tacirliği yaparken seçimlere gittik. Zor şartlarda seçimlere gittik. Bütün Türkiye'de bir demokrasi destanı yazdık ama en büyük destanlardan birini Ordu yazdı, 20'de 20. 19 ilçe, bir büyükşehir belediye başkanlığı ile şunu söyledi, kim ne yaparsa yapsın, Türkiye ayaktadır, Türk demokrasisi ve onun arkasındaki Ordu ayaktadır. Ordu'ya teşekkür ediyoruz. Gençler siz zaten ayaktasınız. İnşallah ben bu ayakta oluşu 7 Haziran'da göreceğim. 7 Haziran'da yine Ordu silme yapacak. Yerel seçimlerde nasıl 20'de 20 ise 5'te 5 yapacağız inşallah"

"Yasanın tek hedefi, Türkiye'de özgürlüklerin hakkıyla korunması"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" diye bilinen kanun tasarısına ilişkin, "Bu yasanın tek hedefi vardır. Türkiye'de özgürlüklerin hakkıyla korunması ve Türkiye'nin huzurunu bozacak hiçbir provokatöre fırsat tanınmaması. Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş, eğer paketi okuduysanız, söyleyin, nerede sizi rahatsız eden ne var? Ama Pensilvanya'dan gelen talimatla hareket ediyorsanız o sizin bileceğiniz bir şey. Nedir bu pakette olan? Molotof kokteyli ile kimse gösteri yapamayacak" dedi.

Başbakan Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün Türkiye gibi Ordu'nun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a en güçlü desteği verdiğini anımsattı.

Başbakanlık görevini devraldıktan sonra Türkiye'nin her köşesini gezdiklerini, kongrelerini coşku içinde yaptıklarını belirten Davutoğlu, yarın da Kadın Kolları kongresine katılmak üzere Antalya'ya gideceklerini söyledi.

Dün Sivas, bugün Ordu ve Giresun, yarın da Antalya'da programlara katılacaklarını dile getiren Davutoğlu, "Anadolu'nun merkezinde de biz varız kuzeyinde de güneyinde de doğusunda da batısında da biz varız, biz olacağız" şeklinde konuştu.

Davutoğlu, "diğer partilere bakın" diyerek, şöyle konuştu:

"Kılıçdaroğlu'nun partisi lime lime dökülüyor. Her gün birileri istifa ediyor. Birileri parti değiştiriyor. Ulusalcılar var, yenilikçiler var, mezhepçiler var, ocular var, bucular var. Ama milletin yolunda giden yok. Öyle veya böyle CHP kendi kriziyle uğraşıyor. Şişli Belediyesini dahi çözemediler. Hala Şişli Belediyesi ile ilgili her gün Cumhuriyet Halk Partililer birbirlerine saldırıyorlar. Biz ise bütün Türkiye'yi ilmik ilmik örüyoruz. Aslında şimdi dikkat edin, Kılıçdaroğlu'na vurduğumuzda Pensilvanya dinliyor. Pensilvanya'ya vurduğumuzda Kılıçdaroğlu dinliyor. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değil."

"Bizi hep ensemizden takip edecek, hiç önümüze geçemeyecekler"

Salondakilere "Maşallah Karadeniz dalgası gibi hiç durmuyorsunuz" diye seslenen Davutoğlu, Allah'tan Karadeniz'in dalgalarındaki coşkuyu yüreklerinden eksik etmemesi dileğinde bulundu.

Davutoğlu, AK Parti'nin Karadeniz'in ruhuyla, coşkusuyla buluşan bir hareket olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kırşehir'e gitmiştim, Sayın Cumhurbaşkanımız da Kırşehir'e gitti. Arkasından Sayın Bahçeli'de Kırşehir'e gitti ve bizleri takiben dedi ki 'nefesimiz ensenizde'. Ben de grup toplantısında da söyledim şimdi söylüyorum. Niye nefesi ensemizde biliyor musunuz? Çünkü bizi hep ensemizden takip edecek, hiç önümüze geçemeyecekler, hep arkadan takip edecekler. Ama onların hayalleri bizim gerçeklerimize ulaşamaz. Bizim hayallerimiz ise Türkiye'nin geleceğini ilmik ilmik dokuyan hayaller. Ne Kılıçdaroğlu ne Bahçeli ne Demirtaş ne de Pensilvanya'nın tuzakları, Türkiye'nin hayallerinin gerçekleşmesine engel olamayacak. Biz inadına 'demokrasi' demeye devam edeceğiz. İnadına 'milli birlik', 'barış', 'çözüm süreci', 'kardeşlik' demeye devam edeceğiz."

"Yasaksız bir Türkiye inşa etmek için yola çıktık "

Türkiye'nin 12 yılda büyük demokratik devrimlere imza attığını vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye'de olağanüstü hal vardı, kaldırdık. EMASYA vardı kaldırdık, hanım kardeşlerim başörtüsüne yasak vardı kaldırdık. İmam hatiplere katsayı zulmü vardı kaldırdık. Türkiye'de hapishaneye giden anneler, oğullarıyla ana dilleriyle konuşamıyordu, bütün yasakları kaldırdık. Yasaksız bir Türkiye inşa etmek için yola çıktık, demokrasiyi inşa ettik" değerlendirmesinde bulundu.

Aynı zamanda güvenliği ve huzuru da inşa etmek için yola çıktıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Milleti birleştirip bütünleştirirken, Türkiye'de Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi bütün suni ayrımlara son verirken onlar milleti huzursuzluğa sevk etmeye çalıştılar" şeklinde konuştu.

Davutoğlu, 6-7 Ekim Kobani olaylarını hatırlatarak, orada yapılan vandalizm, şiddet karşısında dimdik durduklarını, kamu düzeninden taviz vermediklerini anlattı.

"Molotof kokteyli ile kimse gösteri yapamayacak"

Kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen kanun tasarısını Meclis'e sunduklarını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İç Güvenlik Paketi'ni Meclis'e sunduk diye, aslında İç Güvenlik ve Özgürlüklerin Korunması Paketi tam adı, sunduk diye hepsi sinir uçlarına dokunmuşcasına ayağa kalkıyorlar. Bu hafta bu yasa görüşülmeye başlanacak. Bu yasanın tek hedefi vardır. Türkiye'de özgürlüklerin hakkıyla korunması ve Türkiye'nin huzurunu bozacak hiçbir provokatöre fırsat tanınmaması. Şimdi diyorlar ki bu paket özgürlükleri kısıtlayacak. İşte bir kez daha Ordu'dan sesleniyorum. Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş, eğer paketi okuduysanız, söyleyin, nerede sizi rahatsız eden ne var? Ama Pensilvanya'dan gelen talimatla hareket ediyorsanız o sizin bileceğiniz bir şey. Nedir bu pakette olan? Molotof kokteyli ile kimse gösteri yapamayacak. Yani bir yerde, bir grup vatandaşımız toplantı ve gösteri yürüyüşü yapıyorsa, o vatandaşların arasına kimse molotof kokteyliyle giremeyecek. Bunun nesine karşı çıkıyorsun Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli ya da Demirtaş? Niyetiniz gösteri meydanlarına molotof kokteyli ile girmek mi?"

"Kimliğiniz ak, alnınız ak, partiniz ak"

Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarında, molotof kokteylinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki şehirleri, Gezi Parkı odaklı olaylarda da İstanbul'un semtlerini ateşe boğduğuna dikkati çekerek, gencecik kızların molotof kokteyliyle yandığını söyledi.

Başbakan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Siz ne yaparsanız yapın bundan sonra toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak isteyen herkes yapacak. Ama molotof kokteyli kullanmak isteyen varsa o meydana giremeyecek. Şimdi Bahçeli'ye soruyorum? Kılıçdaroğlu'nu anladık gezi provokatörü ve orada olayları çıkaranlardan biri. Bahçeli sen de mi molotof kokteylini savunuyorsun? Yine diyorlar ki 'yüzlerine maske takmada ne var'? Şimdi aziz Ordulular, alnı açık yüzü açık Ordulular, yüzünü gizleyen var mı burada? Kimse yüzünü gizliyor mu? Çünkü sizin saklayacağınız bir şey yok. Kimliğiniz aktır, alnınız aktır, partiniz aktır."

Yasayı engelleyene bonzai taraftarı diyeceğiz

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi'ne ilişkin, "Eğer Mecliste bu yasayı engellemeye kalkarlarsa onların hepsine ' bonzai taraftarları' diyeceğiz, 'bonzai taraftarları.' Bonzai Bahçeli,bonzai Kılıçdaroğlu, molotof Bahçeli, molotof Kılıçdaroğlu, unvanları bu olacak" dedi.

Davutoğlu, "Eğer Kılıçdaroğlu çok meraklıysa, gösterilere maskeyle gitsin. Ne yapmak istiyorlar? Çünkü sandıktan ümitleri yok, çünkü halka gitmekte cesaretleri yok. İstiyorlar ki seçim öncesinde bir kaos çıksın" ifadelerini kullandı.

Gelecek hafta demokratik bir şekilde Mecliste her türlü eleştiriyi getirebileceklerini belirten Davutoğlu, "Ama Mecliste herhangi bir şekilde Meclis kurallarına aykırı bir tavra müsamaha etmeyiz" diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi eğer halkı tahrik ederek meydanlara çıkarlarsa, toplantı ve gösteri yürüyüşleri içinde gösteri yaparlarsa serbest ama halkı tahrik ederlerse aynı kurallar onlar için de geçerlidir" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, "Biz bir daha bu ülkenin sokaklarını Vandallara, teröristlere terk etmeyeceğiz. Kimse yüzünü kapatmasın, kimse sapana bilye atmasın, kimse şiddet, bıçak ve diğer aletlerle, molotofkokteyliyle gelmesin" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki planın, ülkeyi seçimden önce kaosa götürmek olduğunu dile getiren Davutoğlu, bu planlara boyun eğmeyeceklerini ve fırsat vermeyeceklerini söyledi. Davutoğlu, "Onun için çağrımı bir kez daha yapıyorum, Kılıçdaroğlu, kendine güveniyorsan, halkı sokağa çağırma, halkı bizim gibi sandığa çağır sandığa, sandığa çağır" diye seslendi.

"Bu hafta, herkes bir sınav yaşayacak"

İç Güvenlik Paketi'ni anlatan Davutoğlu, "Yine ne var bu pakette? Diyoruz ki bu pakette ' Bonzai kullananlara da uyuşturucu muamelesi yapılacak.' Bu milletin çocuklarını, gençlerini şu yüzleri pak, tertemiz gençliğimizi birisibonzai ile zehirlemek isterse ki yapıyorlar, biz bunlara sessiz mi kalacağız? Eğer Mecliste bu yasayı engellemeye kalkarlarsa onların hepsine 'bonzai taraftarları' diyeceğiz, ' bonzai taraftarları.'Bonzai Bahçeli, bonzai Kılıdaroğlu, molotof Bahçeli, molotof Kılıçdaroğlu, unvanları bu olacak. Neyi savunduklarını bilsinler" ifadelerini kullandı.

Polisin gözaltına alma süresinin uzun olduğunun söylediğini dile getiren Davutoğlu, yeni gelen yasayla polisin 24 saat, savcının izniyle de 48 saat gözaltı yapabileceğini, Almanya, İtalya, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesinde ise bu sürelerin daha uzun olduğunu bildirdi.

Bu yasaları evrensel demokrasi standartlarında hazırladıklarını belirten Davutoğlu, yasada pasaport alımının, isim değişikliğinin kolaylaştırılması, nüfus idaresine yapılacak doğum, ölüm gibi bildirimlerin elektronik ortamda gerçekleştirilebilmesi gibi birçok unsurun da bulunduğunu kaydetti.

"Bu yasa millete olan güveni yansıtan bir yasa, bu yasa millet ile devleti huzur ekseninde buluşturan bir yasa" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu hafta, işte buradan söylüyorum, herkes bir sınav yaşayacak. Kim Vandalların yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim molotofkokteylinin yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim Kobani olaylarının arkasında ve yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Biz yaptığımız her yasada, her düzenlemede sadece milletimizin huzurunu, milletimizin özgürlüklerini, demokrasimizin standardını ve geleceğini planlarız."

Davutoğlu, bir taraftan iç güvenlik reform paketi diğer taraftan çözüm sürecine ivme katarak, bu topraklarda barışı, huzuru, sükuneti temin etmeye kararlı olduklarına işaret etti.

"Dünyanın gıptayla takip ettiği ekonomik kalkınma hamlesi"

Ekonomide olağanüstü hamlelerle yola çıktıklarını ifade eden Davutoğlu, dünyanın gıptayla takip ettiği bir ekonomik kalkınma hamlesi içinde bulunduklarını söyledi.

Türkiye'nin G20 dönem başkanı olduğunu belirten Davutoğlu, "Öylesine başarılara imza atıyoruz ki artık azla yetinmiyoruz" diye konuştu.

İstanbul'da üçüncü havalimanının şantiyesini gezdiğini anlatan Davutoğlu, "Tamamlandığında 150 milyon, yıllık kapasiteyle dünyanın en büyük havalimanı olacak, Türkiye'ye üçüncülük, ikincilik yakışmıyor, birinci olacağız inşallah" dedi.

Denize dolguyla yapılan Ordu-Giresun Havalimanı'nın, Avrupa'nın birinci, dünyanın en önemli üç havalimanından biri haline geleceğine işaret eden Davutoğlu, bu havalimanını gelecek ay açarak bütün Doğu Karadeniz'e çok güzel bir hediye sunacaklarını dile getirdi.

"Bir daha bu ülkeyi kimse namerde muhtaç edemeyecek"

Türkiye'yi dünyanın öncü ülkelerinden biri haline getirdiklerini belirten Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Artık Türkiye, 2001'in borç isteyen bir ülkesi değil. Türkiye aksine, dünyada gayri safi milli hasılasına oranla en fazla yardım yapan ülke, mazlumlara en fazla sahip çıkan ülke. Borç isteyen bir ülkeden borç veren bir ülkeye geçiş, AK Parti iktidarlarıyla mümkün oldu. AK Parti kadrolarıyla mümkün oldu. Bir daha bu ülkeyi kimse namerde muhtaç edemeyecek. Allah devlete ve millete zeval vermesin. Bu milletin başına bir daha yabancı kuruluşlardan birkaç milyon dolar borç istemek zilletini yaşayan başbakanlar getirmesin. Bizim cehdimiz ve gayretimiz bu yolda dünyanın öncü ülkeleri arasına girmektir ve bu gayretimiz devam edecektir."

Davutoğlu, sadece ekonomik alanda değil siyasal alanda da dünyada hangi olay olursa olsun önce ses veren, adalet için önce sesini yükselten ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

Amerika'da üç Müslüman Suriyeli hunharca katledildiğinde ABD yetkililerinin de Avrupalıların da sustuklarını anlatan Davutoğlu, "Sesleri uzun süre çıkmadı. Ta ki biz sorgulayıp, Sayın Cumhurbaşkanımız sorgulayıp, bizler sorgulayıp 'Ses çıkarın' deyinceye kadar sustular. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, dünyada nerede zulüm varsa ona karşı Karadeniz dalgaları gibi kararlı, Karadeniz dağları gibi dik durmak boynumuzun borcudur" diye konuştu.

'' İslam karşıtlığına karşı sesimizi yükseltmeye kararlıyız''

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Nasıl Gazze'ye bombalar yağdığında, İsrail'e karşı sesimizi yükseltmişsek, nasıl Suriye'deki zalim Esed, kardeşlerimize her etnik ve mezhebi kökenden kardeşlerimize zulümle, kimyasal silahlarla saldırdığında sesimizi yükseltmişsek, nasıl Arakan'da Müslümanlar zulüm gördüğünde sesimizi yükseltmişsek, nasıl Somali'de Müslümanlar büyük bir açlık içindeyken sesimizi yükselttiysek, Amerika'da ya da Avrupa'da, dünyanın neresinde olursa olsun, İslam karşıtlığına karşı da sesimizi yükseltmeye kararlıyız. Orada yükselen ırkçılığa karşı dimdik durma konusunda da kararlıyız.''

Dünyayı samimiyet testine çağırdıklarını ifade eden Davutoğlu, Fransa'da teröre karşı yürüyüş olduğunda, Paris'te yürüyen dünya liderleri arasında 77 milyon Türk'ü temsilen kendisinin de bulunduğunu anımsattı.

''Herhangi bir yerde terör olduğunda önce kınayan hep biz olduk, şimdi sınav vaktidir aynı kararlılığı Avrupa'dan, ABD'den BM'den beklemek bizim en tabii hakkımızdır'' diyen Davutoğlu, bu kararlılıklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Davutoğlu, ''Ülkemizde  demokrasiyi ve özgürlüğü, dünyada adaleti ve her yerde mazlumlara sahip çıkan vicdanımızı dinlemeye devam edeceğiz, bu sesi yükseltme konusunda da hiçbir zaman tereddüt etmeyeceğiz'' diye konuştu.

''Ordu-Giresun Havalimanını açıyoruz''

 Ordu'daki yatırımlara da değinen Davutoğlu, şunları kaydetti:

''İnşallah Ordu-Giresun Havalimanını açıyoruz. Bu çerçevede Giresun'u, Ordu'yu bütün Karadeniz'i nasıl Karadeniz sahil yoluyla birleştirmişsek, inşallah şimdi dağları da 'Yeşil Yol'la Karadeniz'in bütün yaylalarını birleştireceğiz. Biz Ordu'nun dağlarını Karadeniz'in dağlarını Ferhat aşkıyla deliyoruz, muhabbeti Karadeniz'in dalgalarından İç Anadolu'ya, Karadeniz dağları üzerinden gönderiyoruz.''

Türkiye'nin bel kemiğini oluşturan ana hatların Ordu'dan geçmesine önem verdiklerini ifade eden Davutoğlu, Ordu'yu bir bütün olarak doğuya Sarp Kapısı'na, batıya İstanbul'a Edirne'ye kadar bütün kuşağın en önemli istasyonu, merkezi yapmaya da kararlı olduklarını söyledi.

Salondaki kadınlara seslenerek, ''Çalışkan Karadenizli kadınlarımız, kardeşlerim, bacılarım çalışan kadınlarımızla ilgili verdiğimiz yeni haklardan memnun musunuz?'' diye soran Davutoğlu, ''Sizlerin çalışkanlığınızı hep ödüllendireceğiz inşallah'' ifadelerini kullandı.

''7 Haziran'da '5'te 5' yapmaya var mıyız? Yüzde 70'le Ordu'da ve Türkiye'de rekor kırmaya var mıyız'' ifadelerini kullanan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

''Bir göreviniz daha var. Ordulular Ordu'dan daha çok Türkiye sathında yaşıyor. Şimdi bir göreviniz de buradan çıktığınız andan itibaren İstanbul'da, Türkiye'nin her köşesinde, Ankara'da, İzmir'de yaşayan Ordulu hemşehrilerinize mesajlar göndereceksiniz. Sadece Ordu'da değil, Ordulular İstanbul'da Ankara'da da Türkiye'nin her yerinde AK Parti için ayağa kalkacak inşallah. Onlara 7 Haziran'da bir milli irade destanı daha yazmak için davetinizi gönderin. Sizlere güveniyoruz. Ordu'nun bize çok güzel bir hediye vereceğine güveniyoruz.''

Giresun Valiliği'ne ziyaret

AK Parti Giresun İl Kongresi'nin ardından valilik binasına gelen Davutoğlu'nu burada Giresun Valisi Hasan Karahan, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar ve diğer ilgililer karşıladı.

Davutoğlu'na ziyaretinde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da eşlik etti.

Basına kapalı gerçekleşen ziyarette Başbakan Davutoğlu'na kentte devam eden yatırımlar ile ilgili brifing verildiği öğrenildi.

"Geldiği yeri bilmez, gittiği yeri bilmez"

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Giresun İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada da "Bütün sisteme sızan paralel yapılanmaya karşı dimdik durdu. Dirayetle devletin bütünlüğünü ve milletin demokrasiyle buluşmasını teminat altına aldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali'ye gittiğinde, Türkiye'nin orada yaptığı eserleri açtığını hatırlatan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun da "Somali'ye gidiyorum" diye Kenya'ya gittiğini, yolunu şaşırdığı belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı döneminde de Kağıthane yerine başka yere gittiğini dile getiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Somali'ye giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yarışmaya kalktığını ancak Kenya'ya gittiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun Akşehir adayını tanıtırken de Kırşehir adayı diyerek tanıttığını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geldiği yeri bilmez, gittiği yeri bilmez, kiminle duracağını bilmez, kiminle yürüyeceğini bilmez. Allah akıl fikir versin. Önünde mutlaka bir rehber olması lazım, kendi başına yürüyemez. Şimdi rehberi, paralel yapı. Onlar ne diyorsa onu yapıyor. Paralel yapının başı New York Times'da makale yazıyor; aynı gün molotof Kemal, Büyük Millet Meclisi'nde molotofunu korumak için, molotof kullanma hakkını korumak için, milleti direnmeye çağırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bir anamuhalefet partisi liderisin, bir örgüt lideri değilsin. Milleti çağıracaksan sandığa çağır, sokağa, teröre, direnişe çağırma."

Tekrar, düğmeye basıldığını dile getiren Davutoğlu, "Onlar düğmeye basıyor, biz milletimizi bağrımıza basıyoruz. Nedir bu düğme biliyor musunuz? Bakın 24 Nisan yaklaşıyor. Sözde soykırım iddiaları vesaireyle Türkiye'ye dönük bir çok hareketlilik başlıyor. Birden bakıyorsunuz, New York Times'da bu makale yayınlanmış" ifadelerini kullandı.

Makalede, "Türkiye'de herkese baskı altında. Kürtler, Aleviler, Gayrimüslimler, herkes baskı altında" diye yazıldığını hatırlatan Davutoğlu, gittiği yerlerde herkese "Türkiye'de baskı altında hissediyor musunuz?" diye sorduğunu anlattı.

"Bizim koalisyonumuz milletle"

Davutoğlu, 12 Eylül döneminden kalan bir çok uygulamayı, baskıyı AK Parti'nin kaldırdığının altını çizdi.

Herkesin hakkına, hukukuna riayet ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ancak bu paralel yapı, 28 Şubat'ta, başörtü zulmüne ses çıkarmayan, 'Mavi Marmara olayında İsrail'in otoritesini dinleseydiniz' diyenler, şimdi birden milletin desteğiyle iktidara gelmiş AK Parti'ye karşı kumpas içerisine girdiler. Kılıçdaroğlu da oradan işaret fişeğini aldı. Burada o da harekete geçti. Hadi onu anlıyoruz ama Sayın Devlet Bahçeli o niye Türkiye'de huzurun, güvenliğin teminatı olacak olan özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformu paketine karşı çıkıyor. Neden biliyor musunuz? Bunların hepsi bir araya geldiğinde hep beraber bir AK Parti edemiyor, AK Parti'nin yarısı bile edemiyorlar. Denediler. Şimdi yine deneyecekler muhtemelen."

"Çatı aday" diyerek, 11-12 partinin bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, "Hani o meşhur isim vardı, beraber oturdular. Peki hepsi birden, bir AK Parti, bir Recep Tayyip Erdoğan edebildi mi? İşte aramızdaki fark. Bizim koalisyonumuz milletle, bizim birliğimiz, birlikteliğimiz milletle. Onlar ise içeride ve dışarıda işbirlikçileriyle hareket ediyor. Şimdi Kılıçdaroğlu, Türkiye'de halkı direnişe çağıran Kılıçdaroğlu, Suriye söz konusu olduğunda Esad rejimiyle el ele tutuştu" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun şimdi ise iktidara gelmeleri durumunda Suriyelilere "gidin" diyeceklerini söylediğini belirten Davutoğlu, "İşte bunlardaki vicdan bu" dedi.

"Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, asırlarca Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Orta Asya'dan, dünyanın her yerinden gelenlere bağrını açmış olan Anadolu'da yaşayan izzetli bir millet olarak, bize sığınmaya gelen o masumları, kadınları, yetimleri zalimlerin eline terk etmedik, terk etmeyeceğiz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'nun milletvekilleri o zalimin elini sıkmaya giderken, Şam bombalanırken, güzel Halep bombalanırken, Dara, Lazkiye bombalanırken, onlar tebriğe gittiler. Şimdi bataklık dediği Ortadoğu'ya 'biz düzen getireceğiz' diyor. Sen bırak Ortadoğu'yu, Şişli'ye bir düzen getir de ben göreyim seni. Bırak Ortadoğu'yu, Ortadoğu sana büyük gelir. Ayrıca bataklık dediğin o kutlu coğrafyalara, kutlu başkentlere, düzen getirmek senin ne haddine. Oranın kaderi bizden sorulur. Gazzeliler zulüm gördüğünde, 'one minute' diyen Sayın Cumhurbaşkanımızdı. Halepliler, Şamlılar zulüm gördüğünde bağrını açan biziz. Kendi deprem esnasında Sakarya'ya yetişemeyen bir devletten biz, Van depreminde yeni bir şehir inşa etmek yanında, 2 milyon mülteci kardeşini ağırlayabilen kudretli ve şefkatli bir Türkiye Cumhuriyeti devleti çıkardık. Hem kudretli, hem şefkatli."

"ABD'de Müslüman üç gencin öldürülmesi"

Davutoğlu, dünyanın neresinde olursa olsun "bize sahip çıkacak bir şefkat eli yok mu?" diyen mazlumların yanında olduklarını vurgularken, ABD'de Müslüman üç gencin öldürülmesini hatırlattı.

Hayatları insanlara yardımla geçmiş, bu üç Suriyeli gencin hunharca katledildiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Müslümanlar katledildiğinde susanlar, Müslümanlar Suriye'de, Arakan'da, Mısır'da, Irak'ta başka yerlerde katledildiğinde, zulümle karşılaştığında susanlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sesini yükseltmesinden rahatsız oluyorlar. Onlar rahatsız olsunlar, biz sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. 7 Haziran seçimleri, onun için sadece Türkiye'nin seçimi değildir. Türkiye'nin yükselişinden rahatsız olan, mazlumlara sahip çıkışından rahatsız olan herkes şimdi bir koalisyon halinde bizi engellemeye çalışıyor. Biz ise 7 Haziran seçimleriyle sadece Giresun'un değil, sadece Türkiye'nin değil, çevre bölgelerin, Ortadoğu'nun, Balkanların, Kafkaslar'ın, Orta Asya'nın, Afrika'nın, Asya'nın, dünyanın geleceği için önemli olduğunu biliyoruz. Durmayacağız, oturmayacağız, dizlerimizde derman kesilene kadar çalışacağız."

Başbakan Davutoğlu, Selçuklu'nun mirasını, Osmanlı'nın adaletini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kudret ve izzetini ihya ve ihşa için yola çıktıklarını vurgularken, bu yolculukta hep beraber gayret sarfedeceklerini söyledi.

İç Güvenlik Paketi

Bu hafta içinde İç Güvenlik Paketi ile huzuru ve sükuneti teminat altına alacaklarını bildiren Davutoğlu, muhalefetten gelen eleştirileri anımsattı.

Kendilerine "Niye İç Güvenlik Paketini getiriyorsunuz?"dendiğini belirten Davutoğlu, salondakilere "Siz 6-7 Ekim olaylarını seyrettiniz değil mi?" sorusunu yöneltti.

Davutoğlu, şunları dedi:

"Yanan şehirleri gördünüz değil mi? Orada 3'üncü 4'üncü kattan atılan gencecik çocukların acı bir şekilde katledilişine şahit oldunuz değil mi? Peki biz buna sessiz kalabilir miyiz? O zaman 6-7 Ekim olayları dolayısıyla hükümeti tedbir almamakla suçlayan CHP ve MHP liderleri şimdi İç Güvenlik Reformu'na karşı çıkıyorlar. Toplantı ve gösteri yürüyüşünü kurallara uygun şekilde yapacak olana hiç bir şekilde kimse engel olmaz. Fakat biz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapacağım iddiası ile hiçbir izin almadan elinde molotof kokteyliyle, vatandaşlarımıza saldırmak için gelen herkesi bundan sonra durdurmaya kararlıyız. Gencecik kızlarımızı yakan o molotof kokteyllerinin meydanlara gelmesine izin vermeyeceğiz. Molotof Kemal ne derse desin, bu söz konusu olmayacak."

Kılıçdaroğlu'nun "Maske takmakta ne var?" dediğini de hatırlatan Davutoğlu, "Hiç bir zaman kendini gizlememiş olan Giresun'un yiğitleri, bak hep burada. Bir tekinde maske var mı? Kimliğinizi gizleme ihtiyacı hissediyor musunuz? Yüzünüz açık, alnınız ak, partiniz ak" diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Onlarsa yüzlerini kapama çalışıyorlar. Neden? Çünkü gizli gündemleri var. Yüzlerini kapayarak, ellerine bazen Kaleşnikof alarak, etrafa saldıracaklar. Kimlik tespitini imkansız kılacaklar. Sözü olana söz hakkı vardır. Düşüncesi olan çıksın söylesin. Fikri olan hiçbir sınırlamaya maruz kalmadan düşüncesini ifade etsin ama eline silah, molotof, taş alıp yüzüne maske takan, fikirle değil, şiddetle geliyor demektir. Şiddetle gelene bu ülkeyi teslim etmeyiz. Bir hafta erteledik İç Güvenlik Paketi'ni, ta ki 'muhalefet partilerinin bir teklifi var mı ona bakalım' diye. Şu ana kadar olumlu bir tek tepki gelmedi, hala eleştiriyorlar. Diyorlar ki 'polise olağanüstü yetki tanınıyor.' İşte buradan soruyorum? Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, Sayın Demirtaş, hiç AB yasalarını tetkik ettiniz mi? Teklifte, şiddet uygulanması halinde 24 saat polise, 24 saatte savcıya yetki tanıyoruz. Bu Avrupa'daki en minimum yetkidir. Sadece Fransa'da aynı yetki var. Diğer ülkelerde polise 36 saat, 48 saat özel durumlarda daha da uzun süreli gözaltı yetkisi veriyor. Buna ihtiyaç hissetmemizin sebebi şu; orada molotof kokteylle saldıran birini polis gözaltına aldığında, savcılığa sevk ettiğinde anında bir kapıdan girip öbür kapıdan çıkabiliyor ve toplumsal huzursuzluğu körükleyebiliyor. Şimdi biz AB standartlarında, dünya standartlarında gösteri hakkını, toplantı yapma hakkını koruyacağız, aynı standartlarda da güvenlik düzenlemeleri getireceğiz. Farklı kanaati olan varsa, hodri meydan getirsin konuşalım."

Bu yasa da Bonzai üzerinden gençleri zehirleyenlere karşı "Bonzai de aynı eroin gibi bir uyuşturucudur ve o muameleyi görecek" dendiğini vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Bundan niye rahatsız oluyorsunuz, buna karşı neden tutum alıyorsunuz ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli. Siz ne yaparsanız yapın, biz uyuşturucuya karşı da mücadele edeceğiz. Milletimizin zararına, özgürlüğü kısıtlayıcı tek bir cümle yoktur. Bunların niyeti Türkiye'nin huzuru değil, bunların niyeti Türkiye'de seçim öncesinde bir kaos çıkarmak" diye konuştu.

Davutoğlu, Giresun'da "4'te 4" beklediklerini söyledi.  

''Doğu Karadeniz'de yepyeni bir dönemi başlatıyoruz''

Bütün Karadeniz'e hayran olduklarını belirten Davutoğlu, ''Karadeniz, yiğitliğin, mertliğin, civan mertliğin diyarıdır. Boynunu eğmedi, eğmez'' dedi.

Bir taraftan bütün ülkeye her türlü ekonomik katkıyı yapmaya çalışırken, diğer taraftan da DOKAP projesiyle yepyeni bir dönemi Doğu Karadeniz'de başlattıklarını ifade eden Davutoğlu, Doğu Karadeniz'in alt yapısını tümüyle değiştireceklerini, geliştireceklerini vurguladı.

''Karadeniz'in suyu şifadır, Giresun'un tombul fındığı şifadır, Karadeniz'in yaylaları dertliye devadır. İnşallah o yaylaları sadece Karadeniz'in değil, Türkiye'nin değil, dünyanın en cazibeli turizm alanı haline getireceğiz'' diyen Davutoğlu, Doğu Karadeniz'i  bir havza olarak, bir bilim, teknoloji, ilim merkezi haline getireceklerini söyledi.

2014 fındık ürünü için alan bazlı destekler Mart-Nisan'da ödenecek

Ulaştırma projeleri başta olmak üzere şehire yapılacak diğer yatırımlar hakkında da bilgi veren Davutoğlu, 2014 fındık ürünü için alan bazlı destekleri Mart-Nisan ayında ödeyeceklerini bildirdi.

Tarımsal alanda, hayvancılık, tarımda destekleri her alanda en az 19-20 kat artırdıklarını anlatan Davutoğlu, daha da artıracaklarını söyledi. Davutoğlu, ''Giresun'u, bütün Doğu Karadeniz'i, Türkiye'nin yükselen bölgelerinden biri haline getireceğiz'' dedi.

Kongreye katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli de Giresunluları selamlayarak, AK Parti hareketinin meyvesini teşkil edecek ilk tohumun Giresun'da atıldığını söyledi.

Kongreye, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu, Nükhet Hotar ve Nureddin Nebati de katıldı.

AA




Bu haber 682 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,075 µs