Görmez: İbretle izledik
13 Ocak 2015 13:05 tsi
Diyanet İşler Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fransa'nın başkenti Paris'te, terörle mücadelede dayanışma için düzenlenen yürüyüşe ilişkin konuştu.
Diyanet İşler Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fransa'nın başkenti Paris'te, terörle mücadelede dayanışma için düzenlenen yürüyüşe ilişkin, 12 milyon insan katledildiğinde ses çıkarmayan insanlığın, sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izlediklerini söyledi.
Görmez, Margi Otelde düzenlenen 30. İl Müftüleri İstişare Toplantısında, 6 ay önce Mardinde, bir sonraki toplantıyı Balkanlarda yapma isteği olduğunu ancak bunun gerçekleşemediğini söyledi. Toplantıyı, Balkanların kapısındaki Edirne'de yaptıklarını belirten Görmez, bölgeden toplantıya katılan din adamları aracılığıyla Balkanlarda yaşayanlara selam yollayarak şöyle konuştu:
Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Karadağda, Kosovada, Bosnada bulunan Müslüman kardeşlerimize topluca en kalbi, selamlarımızı yolluyoruz. O demir perdelerle kapandıkları zamanlarda, komünizmin yaşandığı zamanlarda zaman zaman gizli gizli sınıra gelip Selimiyenin minarelerini seyreden o bütün büyüklerimize yüce rabbimden rahmet diliyorum.
Görmez, son yıllarda İslamafobinin artışına dikkati çekti. İslam'a göre her canın değerli olduğunu, her masum insanın yok edilmesinin tüm insanlığı yok etmeye eşdeğer olduğunu vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:
"Bir insanın ölümü, insanlığın ölümüdür, Kuranın ifadesiyle ölümler arasında ayrım yapmak insanlığa yakışmaz, katliamlar arasında ayrım yapmak insanoğlunun karı değildir. Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla, sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek doğru değildir. Vahşete dayalı ölümlerin, Şamda Bağdatta olmasıyla Pariste olmasının farkı yoktur. Dehşetle katliamın Karaçide Yemende meydana gelmesiyle Berlinde, Londrada, Washingtonda meydana gelmesinin bir farkı yoktur.
Eğer dünya bu ölümlerin hepsine, katliamların tamamına bir mezhep, coğrafya ayrım yapmaksızın aynı tepkiyi vermiyorsa işte o zaman insanlık o tümüyle ölüme mahkumdur. Son günlerde bunu acı acı yaşıyoruz ibretle çağdaş dünyayı izliyoruz. Bir tarafta son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan 12 milyon insan katledildi, yok edildi ama geçen hafta Pariste yine hiçbir şekilde hiçbir müminin, hiçbir aklı selimin kabul etmeyeceği 12 insan hunharca katledildi. Ama 12 milyon insanın katledildiğine ses çıkarmayan insanlığın sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik."
"İnsanlık bir an önce kendine gelmeli"
Görmez, insanlığın biran önce kendisine gelmesi gerektiğini vurguladı. Dünya kamuoyunca teröre, şiddete ve vahşete sadece öldürülenlerin kimliğine ve coğrafyasına göre tepki oluşturuluyorsa bu ölümlere çare bulmanın maalesef mümkün olmadığını dile getiren Görmez, şunları anlattı:
"Son hafta yaşanan tüm ölümlerden insanlığın vicdani bir ders çıkarması gerekiyor. Bütün dünyanın üzerinde yaşanan acı ve ıstırapların üzerine merhametle, hakkaniyetle adaletle gitmeliyiz. Ancak o zaman yaşanabilir bir dünya tesis edebiliriz. Sömürgeler, işgaller, saldırılar karşısında maddi işkencelerle, büyük travmalar yaşayan Müslümanların kutsallarını aşağılayarak manevi işkenceler cinnet haline birer davetiye niteliği taşımaktadır. Acılarla kıvranan İslam coğrafyasında önce cinnet hallerini oluşturmak, sonra da kutsallarını aşağılayarak cinnet davetiyesi çıkarmak, hiçbir insana, çağdaş dünyaya yakışmaz. Bunların ifade özgürlüğü adı altında yapılıyor olması kabul edilemez."
Görmez, terörü ve vahşeti kınayan bir tavır içinde olmanın, Müslümanın en önemli vazifelerinden olduğunu belirterek, "Bir kez daha tüm insanlığın vicdanına seslenmek istiyorum, şiddet şiddetle ortadan kalkmaz, kan kanla temizlenmez, dünyanın güvenliği inançlar üzerinde baskıyla sağlanamaz. Güvenlik ve özgürlük asla birbirine alternatif şeyler değildir diye konuştu.
"İslamafobia, şiddete dönüştü"
Görmez, İslamafobianın gelecek yıllarda daha çok konuşulacağını aktardı. İslamafobia kelimesini 11 Eylülden sonra ilk kez Hollanda Başbakanı'nın telaffuz ettiğini ve daha sonra da sık duyulmaya başlandığını belirten görmez, şunları kaydetti:
"Zaman içerisinde İslamafobia, tüm dünyayı sararak korku olmaktan çıkarak, önce nefret ve düşmanlığa daha sonrada şiddete dönüştü. 2014 yılında camilere yapılan saldırılar, camilere yazılan ırkçı yazılar, camilere asılan domuz kafaları gibi nefret suçlarını sadece Avrupada görev yapan arkadaşlarımızın camilerine yapılanları dahi topladığımızda büyük bir yekun oluşturduğunu belirtmek isterim. Araştırmalar, Avrupada yaşayan 3 kişiden birinin bu korkuya kapıldığını gösteriyor. Elbette bunu biz Müslümalar büyük bir öz eleştiriyle, kendimiz üzerinde, İslam coğrafyasında düşünerek ele almalıyız."
Görmez, Müslümanlar için İslamın rahmet mesajını insanlığa yaymakla mükellef diyanet camiası için üç insandan biri değil bir tek insanın kalbine, yaratıcının yeryüzüne rahmet olarak gönderdiği İslamın bir korku ve nefret olarak yerleşmesinin en büyük sorun ve dert olması gerektiğini vurguladı. Görmez, bu nefret ve korkunun yüreklerden nasıl taşınabileceği konusuna kafa yorulması gerektiğini kaydetti.
aa
Bu haber 627 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle