İbrahim Kaboğlu: Sulh ceza kararları AİHM'den döner
2 Ocak 2015 11:04 tsi
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu, yolsuzluğu soruşturan savcıların görevden uzaklaştırılması ve iç güvenlik paketi ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu:
- Yolsuzluk savcılarının görevden uzaklaştırılması adil yargılanma hakkının sıfırlanmasıdır.
- Cumhurbaşkanının Gözaltına alınacaklar olacaktır beyanı Anayasa suçudur.
- Sulh Ceza Mahkemeleri Anayasaya aykırı, kararları AİHMden döner.
- Savcının emniyette ifade alması yargı skandalıdır.
- İç güvenlik paketi ile 12 Eylül gerisine düşebiliriz.
- Bir yargıcın yöneticilere hayranlık ifadesinden utanç duyuyorum.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu, yolsuzluğu soruşturan savcıların görevden uzaklaştırılması ve iç güvenlik paketi ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiyede 14 Aralık benzeri operasyonların geçmişte de yapıldığını ifade eden Kaboğlu şöyle konuştu:
BASIP GÖTÜREMEZSİNİZ
Siz herhangi birinin evine işyerine baskın yaparak bir hukuk devletinde apar topar götüremezsiniz. Hukuk devletinde suçsuzluk karinesi söz konusudur. Bunlar gazeteci olsa da olmasa da hukuka uygun davranmak gerekir. Avukattır ama avukatlık faaliyeti için tutuklanmadı, gazetecidir ama gazetecilik faaliyeti için tutuklanmadı sözlerini biz Türkiyenin son 5 yılında duyar olduk. Fakat sonradan gördük ki bunlar gazetecidir, bunlar avukattır, bunlar hekimdir, bunlar öğretim üyesidir. Bunları hep yaşadık.
YARGI SKANDALI
Savcının emniyette ifade almasının yanlış olduğuna vurgu yapan Kaboğlu, Kolluk savcıya tabidir. 17-25 Aralık süreçlerinden sonra mevcut olan adli kolluğun bile görev alanları daraltıldı. Bunun anlamı nedir? İdari kolluk içişlerine bağlıdır, adli kolluk yargı organlarına bağlıdır. O bakımdan asıl olan emniyet birimlerinin adliyeye gelmesidir. Savcının gitmesi diye uygulama hukuk devletine tamamen yabancıdır. Savcı gerçekten emniyete gitmişse bu sadece hukuk devleti ilkesini zedelemez, Türkiyenin kazanımlarından çok geriye gidişi ifade etmenin yanı sıra bir yargı skandalıdır" ifadelerini kullandı.
VAHİM BİR İHLALDİR
Yargı bağımsızlığı ile ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçekin de kullandığı ifadelere atıfta bulunan Kaboğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından yapılan 138. madde çökmüştür, ya da yargı bağımsızlığı ölmüştür itirafı bizim raporumuzda da yer almaktadır. Sayın Cumhurbaşkanının, Gözaltına alınacaklar olacaktır şeklindeki beyanı esasen bir yıl sonrasından Meclis Başkanının yapmış olduğu bu saptamanın teyidinden başka bir şey değildir, vahimdir. Bu tür söylemler anayasa dışıdır. Anayasanın ihlalidir. Hatta Anayasa suçudur dedi.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ ANAYASA'YA AYKIRI
İç güvenlik paketine yönelik eleştirilerini de sıralayan Kaboğlu sözlerini şöyle tamamladı: İç güvenlik paketi bütünüyle Anayasaya aykırıdır. Çünkü iç güvenlik paketi ile bugün sahip olduğumuz özgürlüklerden daha geriye düşülmesi söz konusudur. Bu paketin bazı maddeleri ile 12 Eylül döneminde yürürlüğe konulan yasaların da gerisine düşebiliriz. Özgürlükler üzerine çok ciddi bir tehdit sürecini başlatabilir.
ADİL YARGILANMA HAKKI SIFIRLANDI
Yolsuzluğu soruşturan savcıların görevden uzaklaştırılmasını değerlendiren Kaboğlu şu ifadeleri kullandı: Bu anayasamızın 36. maddesinin güvence altına almış olduğu adil yargılanma hakkının bir anda sıfırlanmasıdır. Bu Anayasanın ilgili hükümlerine yani 138 ve devamı maddelere de tamamen aykırıdır. Hukuk dili ile izahı zor olan bir durumdur. Bu süreci biz Anayasa dışına çıkılması son bir yıldır tanık olduğumuz Anayasa dışı uygulamalarla ve o tür tabirlerle ifade ediyoruz. Hukuk devletinde bunların yeri yoktur diyoruz.
'BENİM YARGICIM' UYGULAMASI
Sulh Ceza Hakimliklerinin verdiği kararların AİHMden döneceğini ifade eden Kaboğlu, Bir kıdemli hukukçu olarak söylüyorum, bir yargıcın yöneticilere yönelik olarak hayranlık ifadesinden utanç duyuyorum. Sulh ceza hakimlikleriyle ilgili kurulan mahkemeler özel yetkili mahkemelerin yerine ikame edilen mahkemelerdir. Benim yargıcım diyebileceğimiz bir uygulamanın somutlaşmasıdır. Anayasaya aykırıdır, bu mahkemelerin vermiş olduğu kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden dönecektir diye konuştu.
Bu haber 485 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle