En Sıcak Konular

Türkiye demokratik istikrarı sağlamıştır

11 Kasım 2014 12:12 tsi
Türkiye demokratik istikrarı sağlamıştır AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye demokratik istikrarı sağlamış bir ülkedir. Önemli olan istikrarın demokrasiyle sağlanmış olmasıdır" dedi.
 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çevremiz siyasi istikrarsızlıklar içinde, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmış olabilir ama bu çevre ülkelerin halkları bizim kardeş halklarımızdır ve onların ekonomik alanda ihtiyaçlarını karşılama gücüne de kudretine de sahip olan yegane devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Burada önemli olan Türkiye'deki siyasi istikrarın muhafazasıdır" dedi.
 
Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Geçen haftayı önemli hamlelerle doldurduklarını belirten Davutoğlu, ekonomide yapısal dönüşüm stratejini açıkladıklarını hatırlattı. Türkiye'nin son 12 yıl içinde olağanüstü bir ekonomik performans sergilediğinin altını çizen Davutoğlu, bu performansı "Yeni Türkiye" anlayışı ile reel sektör odaklı olarak güçlendirme kararlılığında olduklarını söyledi.
 
Hükümetlerinin kurulmasının ilk günlerinde ilgili bakanlıklara reel sektörü canlandıracak, Türk ekonomisinde gelecek perspektifini somut eylem planları ile tanımlayacak geniş kapsamlı bir reform paketi hazırlanması talimatı verdiğini aktaran Davutoğlu, bu çerçevede iş dünyasında da büyük kabul gören, yapısal dönüşüm programını ilan ettiklerini anlattı. Programın ilk 9 sektörünü reel sektör ağırlıklı olarak ve 457 eylem planı ile kamuoyuyla paylaştıklarını belirten Davutoğlu, buradaki temel amacın Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ana odağı oluşturacak olan üretim kapasitesinin artmasını sağlamak, ARGE ve inovasyon programları ile Türkiye'deki emek yoğun sektörlerden teknoloji yoğun sektörlere geçiş çalışmasını yürütmek ve öncelikli programlar çerçevesinde ülkenin ekonomisindeki altyapı gücünü daha da kuvvetlendirmek olduğuna işaret etti.
 
Programda daha önce açıklanan öncelikli alanlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler gibi çok değişik alanlarda ciddi bir hamle dönemini başlatmış bulunuyoruz. 12 yıldır ülkemizin ekonomik alanda katettiği mesafe ve başarı hikayesi herkesçe malumdur. Şimdi buna reel sektörü canlandıran bu hamle ile yeni boyutlar kazandırıyoruz. G-20 zirvesi'nden sonra döndüğümüzde inşallah makro ekonomik dönüşüm programlarından ibaret olan 8 madde, sektörel dönüşüm programını ve sosyal boyut ağırlıklı ayrıca 8 sektörel dönüşüm programı ile aslında bu paketin bir bütünlük içinde 2023 Türkiye'sine gidişin ana unsurlarını tespit etmiş olacağız."
 
Davutoğlu, planın G-20 ülkeleri arasında daha önce alınmış kararlar çerçevesinde gerçekleştirilen ilk örnek yapısal dönüşüm stratejisi olması bakımından da bütün dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.
 
İşadamlarının programı benimsemesi beni memnun etti
 

Başbakan Davutoğlu, hafta içinde Bursa'da Sanayi ve Ticaret Odası üyeleriyle bir araya geldiğini, haftasonu da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun yeni yönetim kurulu ile görüştüğünü hatırlattı. Dolayısıyla açıklanan programı işadamlarıyla da kapsamlı bir şekilde paylaşma imkanı bulduğunu belirten Davutoğlu, "Gerek Bursa gibi gerçekten sanayi alanında Türkiye'nin öncü şehirlerinden biri olması hasebiyle Bursa gibi son derece önemli, bu program açısından önemli, ilimizde gördüğümüz canlılık ve bu programları sahiplenme, gerekse Dış Ekonomik Kurul'un bir bütün olarak bu programı benimsemesi beni ziyadesiyle memnun etti" diye konuştu.  
 
Bir ülkenin, devletin ve hükümetin makro stratejik planlaması ile şirketlerin kendilerine özel planlamalarında bir bütünlük olduğunda ekonomik hamlelerin başarıyla gerçekleşeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Ama devletin makro stratejik, makro ekonomik programları ile şirketlerin yapıları arasında uyumsuzluk olduğunda Ankara'da alınan kararların hayata geçirilmesi imkanı kalmaz" dedi.
 
AB ile ekonomik ilişkilerimize çok boyutlu bir nitelik kazandırmak zorundayız
 
Küresel ekonomik krizden sonra bütün dünyada bir taraftan son derece dikkatli bir süreç takibi yaşandığını diğer taraftan da Türkiye gibi vizyon sahibi ülkelerin kriz sonrasına hazırlanma çabasında olduğunu ifade eden Davutoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun geçen aylarda yeniden yapılandırıldığını ve bu yeniden yapılandırma çerçevesinde de makro ekonomik stratejik hedefler konusunda istişare imkanı bulduklarını söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti:
 
"Kendilerine de ifade ettiğim gibi Türkiye'nin önümüzdeki dönemde dış ekonomik ilişkilerinde üç ana boyut çok ciddi bir sıçrama yapma zarureti var. Birincisi, Avrupa Birliği sathında özellikle Avrupa'da yaşanan kriz sonrasında ortaya çıkan yeni tabloyu değerlendirerek, AB ile ekonomik ilişkilerimize çok boyutlu bir nitelik kazandırmak zorundayız. Şirketlerimizin Avrupa'daki her bir gelişmeyi takip ederek orada etkin bir rol üstlenmeleri bizim için önemlidir.
 
Yine yakın havzalardaki şirketlerimizin geçmişte, özel sektörümüzün, girişimcilerimizin, ciddi iş potansiyeli bulduğu alanlardaki siyasi sarsıntıları da istişarelerde değerlendirdik. Bu siyasi sarsıntıların ötesinde bütün girişimcilerimize, işdünyasına buradan bir kez daha sesleniyorum; Türkiye'deki yeni üretim hamlesinin önemli pazarları yakın havzalardır. Bu siyasi sarsıntıları istikrara kavuşması durumunda ortaya çıkacak yeni konjonktürü de en iyi değerlendirecek olan Türk girişim dünyasıdır. Bu çerçevede kendilerine de söylediğim gibi; çevre havzalarda, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya, Orta Asya'da siyasi istikrarsızlıklar ne boyutta olursa olsun, buradaki ekonomik çıkarlarımızı koruyacak bir perspektifi sürdürecek ve buralarda kesinlikle Türk ekonomisi ile bu havzaların bütünleşmesi yönündeki çabalarımızı güçlendireceğiz."
 
Irak'a ziyaret düşünüyorum
 
Davutoğlu, bu kapsamda bu ay içinde Irak'a bir ziyaret düşündüğünü, ardından da Irak ile Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi'ni tekrar canlandırmak üzere Irak Başbakanı'nın da Türkiye'ye geleceğini aktardı. Aralık başında Atina'da Yunanistan ile Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı yapacaklarını ifade eden ve "Aynı şekilde Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin de Aralık başında Türkiye'ye gelecek" diyen Davutoğlu, Azerbaycan ile olan ilişkilerin de güçlü bir eksene oturduğuna dikkati çekti.
 
Davutoğlu, şunları kaydetti:
 
"Çevremiz siyasi istikrarsızlıklar içinde, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmış olabilir ama bu çevre ülkelerin halkları bizim kardeş halklarımızdır ve onların ekonomik alanda ihtiyaçlarını karşılama gücüne de kudretine de sahip olan yegane devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Burada önemli olan Türkiye'deki siyasi istikrarın muhafazasıdır.
 
İşadamlarımızla, özel sektörle geçtiğimiz hafta yürüttüğüm temaslarda kendilerini bir hususu bir kez daha vurguladım; Türkiye son derece kritik iki seçim süreci yaşadı, önümüzde de 2015 seçimi var. Ama girişimcilerimize buradan bir kez daha ifade ediyorum; Türkiye'deki siyasi istikrarı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 30 Mart seçimleri öncesinde 'Türkiye acaba bir türbülans girer mi?' diye frene basan yabancı çevreler ya da yatırımcılar ya da Türkiye'de iş dünyasındaki, belki bazı kaygılarla ortaya çıkan tereddütlere mahal yoktur. Türkiye demokratik istikrarı sağlamış bir ülkedir. İstikrar eğer otoriter yapılarla sağlanırsa ekonomi orada hayat alanı bulamaz. Önemli olan istikrarın demokrasi ile sağlanmış olmasıdır. Gerek 30 Mart mahalli seçimleri gerekse 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve daha sonra yaşadığımız gelişmeler gösterdi ki Türkiye'de demokrasi kökleşmiştir ve demokratik istikrar sağlam zeminlere oturmuştur. Bu demokratik istikrarın da garantörü AK Parti'dir. AK Parti'nin denklemde olmadığı bir Türk siyasi hayatının istikrara kavuşması mümkün değil." 
 
Davutoğlu, hükümet olarak 2015 seçimlerine giderken kısa dönemli popülist uygulamalar içinde olmayacaklarını belirterek, hiç bir zaman da böyle bir yaklaşım içinde olmadıklarını söyledi. "AK Parti hiçbir zaman kısa dönemli hesap yapmamıştır, hiçbir zaman seçim kazancı üzerine ekonomik politika yürütmemiştir" diyen Davutoğlu, kent ekonomileri bazında gerçekleştirdikleri programların bile uzun vadeli olduğuna işaret etti.  
 
 İş dünyamızın önünü açmaya çalışıyoruz
 
 Ekonomik ilişkiler konusunda AB ve komşu havzaların yanında üçüncü alan olarak Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya açılımlarını seçtiklerini kaydeden Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"Afrika açılımımızı, daralan Avrupa piyasasının, sıkıntılar içine girmiş Ortadoğu ve yakın havzalardaki piyasaların getirdiği problemleri aşmak için son derece öngörülü bir şekilde yeni bir ekonomik havzası olarak tanımladık. ve kesinlikle Afrika'da geçici değiliz, kalıcı olacağız. Latin Amerika'daki, Doğu Asya'daki ilişkiler onlar da kalıcı olacaktır. Biz hükümet olarak iş dünyamızın önünü açmaya çalışıyoruz. Önlerindeki tabiri caizse vize gibi, ticaret, gümrük kısıtlamaları gibi mayınları temizleyerek çok güvendiğimiz dinamizmini, Türkiye'nin dinamizmin olarak gördüğümüz işdünyamızın küresel ekonomik alana daha rahat bir şekilde girmesi çabası içindeyiz" diye konuştu. 
 
Davutoğlu, verilerin ekonominin çarklarının güçlü şekilde döndüğünü gösterdiğini belirterek, ihracatçılara ve sanayicilere teşekkür etti.
 
Başbakan Davutoğlu, hafta içinde Bursa'da 21 yeni eseri halkın hizmetine sunduklarını, İstanbul'da da Aksaray-Yenikapı metro hattının açılışını yaptıklarını belirterek, özellikle bu hattın ulaşımdaki önemini vurguladı. İstanbul'un yeraltında da Avrupa ve Asya'yı birbirine bağladığını ifade eden Davutoğlu, bu hizmetlerle gurur duyduklarını söyledi. Davutoğlu, "Bizim dönemimizde İstanbul'da 141 kilometre metro hattı, raylı sistem hattı yapıldı. 2019'a kadar 466 kilometreye çıkacak. 2023'e kadar 779 kilometreye çıkacak" değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu, bu hizmetler yapılırken İstanbul'un tarihi dokusunun da korunduğuna dikkati çekti.
 
"Bizim iktidarımıza gelene kadar Alevi meselesi tartışılmadı"
 
Davutoğlu, "Bizim iktidarımıza gelene kadar Alevi meselesi ve Alevi vatandaşlarımızın sorunları hiçbir zaman açık yüreklilikle tartışılmadı" dedi.
 
Başbakan Davutoğlu, 12 İmam'ın isimlerini sayarak, "Hepsi bugün Aleviliği temsil ettiğini ve Aleviliğin İslam dışı bir gelenek olduğunu ispat etmeye çalışanların kullandıkları ibarelerin tam tersidir. Hepsi seyyiddir, hepsi imamdır, hepsi peygamber torunudur. Bu nasıl bir anlayıştır ki hem 12 İmam diyeceksiniz hem de Alevi-Bektaşi geleneğini, bütün bu çizgi içinde gelişmiş olan geleneği İslam'la irtibatı olmayan bir gelenek gibi takdim edeceksiniz" diye konuştu.
 
Davutoğlu, "Bugün eğer Alevi ve Sünni geleneği birbirine karşıt iki inanç gibi takdim etmek isteyen varsa, o bir tarih cahilidir, kültür cahilidir, Alevilik cahilidir, Sünnilik cahilidir" dedi.
 
"Devlete en büyük tahribatı veriyor"
 
Başbakan Davutoğlu,"Bahçeli ile aramızdaki devlet anlayışı farkı şu: Bahçeli, devlet adına yanlış yapanlara bile sahip çıkmayı devlete sahip çıkmak zannediyor. O yüzden de devlete en büyük tahribatı veriyor. Biz ise kim ne ad altında yaparsa yapsın yanlışa yanlış, doğruya doğru diyoruz. Bu yolla halkımızın bütününü kucaklıyoruz" diye konuştu.
 
İsrail'in Mescid'i Aksa'ya saldırısı
 
Başbakan Davutoğlu, "(İsrail'in Mescid'i Aksa'ya saldırısı) İslam dünyasında iç karışıklıklar, gerilimler sebebiyle birtakım problemler yaşanıyor diye bunu bir fırsat bilip Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelttiğin bu saldırıyı devam ettirmeyi düşünme. Herkes sussa Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sessiz kalmayacaktır" dedi.
 
"Çözüm süreci milli bir projedir"
 
Başbakan Davutoğlu, "Geçen sene 2013 Mayısında ülkeyi terk etmesi gerekenler artık terk etmeye başlamalıdır, silahları bırakmaya başlamalıdır. Silahları bırakmadan sürekli çözüm sürecinden bahsederek, silahları demoklesin kılıcı gibi doğu ve güneydoğudaki kardeşlerimiz üzerinde tutmaya devam ederseniz, bunu çözüm süreciyle izah etmek mümkün olmaz. Çözüm süreci bizim için milli bir projedir, yerli bir projedir, özgün bir projedir ve mutlaka başarıya ulaştırılacaktır" diye konuştu.

aa


Bu haber 677 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,862 µs