En Sıcak Konular

''14 asırlık acı varken Dersim’i unutamayız''

10 Kasım 2014 08:09 tsi
''14 asırlık acı varken Dersim’i unutamayız'' Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hacıbektaş-ı Veli Kültür Merkezi’nde düzenlenen 4’üncü Hacı Bektaş Aşure Günü etkinliğinin ardından kendisini takip eden gazetecilere Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu’yla yaşadığı diyaloğu hatırlattı.

Başbakan Davutoğlu, Hacıbektaş Belediye Başkanı’nın, “Dersim’i boş verin” sözlerine sert cevap verdi: 1400 yıllık Aşura acısını anarken, ‘Dersim’i unutalım’ diyor. Bunu Dersimlilere sormak lazım. Her acı düştüğü yeri yakıyor.

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Hacıbektaş-ı Veli Kültür Merkezi’nde düzenlenen 4’üncü Hacı Bektaş Aşure Günü etkinliğinin ardından kendisini takip eden gazetecilere Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza  Selmanpakoğlu’yla yaşadığı diyaloğu hatırlattı. Selmanpakoğlu önceki gün gerçekleşen etkinlikte, “Dersim’i de karıştırmayalım Sayın Başbakan, boşverin. Çünkü çok zaman geçti, o zaman Suriye konusu vardı, ülkede başka ortamlar vardı” demiş, bu sözler üzerine Davutoğlu da, “Dersim’i de Tuncelilere sormak lazım. Her acı düştüğü yeri yakıyor, acıyı çekene sormak lazım” cevabını vermişti. Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

CHP’yle ilgili sıkıntı var

 Orada emekli general olan belediye Başkanı, ‘Dersim’i unutalım’ diyor. 1400 yıllık Aşura acısını anarken, ‘Dersim’i unutalım’ diyor. Ben de, ‘Bunu Dersimlilere sormak lazım’ dedim. Alevilerle ilgili işin esasında tüm siyasal ve hukuksal boyutları esir alan boyut, psikolojik boyuttur. Dikkat ederseniz burada bir şey söyledim. Sizin probleminiz bizimle değil. Sizin probleminiz ulus devleti inşa ederken laiklikle birlikte dergahları yok eden Osmanlı modernleşmesi içinde tarikatları terbiye eden anlayışladır. Alevilik/Bektaşilik iki kere darbe yedi. Önce 2. Mahmut döneminde Yeniçeri Ocakları’nın kapatılması, ikinci olarak da cumhuriyet döneminde dergahların kapatılmasıyla. Alevilerin kurumsal kimliği darbe yedi. Sosyal olarak var ama kurumsal olarak darbe yedi. İkinci darbeyi CHP vurmasına rağmen, CHP’yle özdeşleşme var. CHP üzerinden Osmanlı bitti gibi düşünülüyor. Sıkıntı burada.

‘Devlet bizim’ demeliler

 Psikolojik olarak aşmamız gereken şey Bektaşililiği Sünni çoğunluğun dışarıda, farklı, öteki görmesi. Alevilerin aşması gereken şey de acılarla bir ülkeye aidiyet kurmak çok zor. ‘Bu devlet bizim, bu siyaset bizim’ demeliler. Sünni kesim de onlara bu yaklaşımı göstermeli. Bana oy vermiş olsalar da olmasalar da Başbakan olarak benim hizmet etmem gereken vatandaşlarım. Ayırt etmek mümkün değil. Bunu kaybettiğimizde dikotomik bir ilişki doğuyor. Alevilere göre, Sünniler devletin sahibi Aleviler dışarıda, ya da Sünnilere göre devletin resmi ideolojisini Aleviler koruyor, onlar üzerinden bize baskı yapılıyor, 28 Şubat gibi.

 Toplantıda da söyledim, Din dersiyle ilgili rahatsız eden ne varsa söyleyin, konuşalım, düzenleyelim. ‘Din dersini tamamen kaldıralım’ demek başka.  Avrupa’da din dersinde kiliseye gidiyor öğrenciler. Bunu talep edebilir, ‘ben de cemevine gitmek istiyorum’ diyebilir.

İmam Hatip IŞİD’e engel

 Bu makul bir taleptir. Ama mesele tamamıyla din karşıtı bir söylem. Aleviliğin Markist kanadı, Aleviliği kullanarak bir odak oluşturmak istiyor. En cahil olduğumuz konulardan biri din konusu. Seküler, ateist bir Fransız hepimize Katoliklik konusunda ders verir. Ateist olsan da İslam’ı bilerek, reddettiğin şeyi bilerek olman lazım. İŞİD ve benzer yapılar bize nüfuz edemiyorsa iki sebebi var. Biri İmam Hatip gibi yapılar. İkincisi de aileden alınan kültürle okulda az çok öğrenilen din dersi. Bunu öğrenmemiş olsa birçok batılı IŞİD’ci gibi, IŞİD’ci geldiğinde ‘İslam demek kesmek demek, şu demek bu demek’ dediğinde bir şey diyemez.

MUHARREM AYINDA DERSİM’DE

DAVUTOĞLU, “Cemevi meselesini çalışıyoruz. ‘Alisiz Alevilik’ diye bir trend var Avrupa mahreçli. Aleviliği ayrı bir din gibi örgütleme çabası. Cemevini kilise gibi görüyor. Bunun dışında bir formülasyon arıyoruz. Bu işin sorumlusu AK parti değil, Sünniler de değil. İskilipli Atıf Efendi’yi idam edenler Seyit Rıza’yı da götürdü. Kuran Kurslarını yasaklayanlar Aleviliği de yasakladı. Zulüm de eşit davrandı tek parti dönemi.  Cemevi ziyaret edeceğim. Dersim’e de gideceğim bu ayın sonunda” dedi.

Talepleri duyalım

 Madımak Müzesi’nde orada vefat edenlerin özel eşyalarının da sergilenmesi yönünde talepler olduğunu belirten Davutoğlu, “Tabii, olabilir. Önce iletişimi güçlendirmek, Alevilerle ilişkilerimizi sürdürüp ortak talepleri belirleyip, çalışmasını yapacağız. Bizzat cemevinde kendileriyle görüşmek istiyorum. Farklı talepleri duymak istiyorum. Çalıştay yaparak demiyorum. O bir bıkkınlık oluşturdu. Ama çağırarak, giderek. Sonrasında adımlar atacağız” diye konuştu.

Mescid-i Aksa’yı korumak ilahi bir görevdir

 Kudüs’le İstanbul’un kaderinin aynı olduğunu belirten Davutoğlu, “Mescid-i Aksa’yı, ilk kıblemizi tahrip etmek isteyenler bilsinler ki; bizim için Mescid-i Aksa ile Kabe arasında bir fark yoktur. Onları korumak bizim için ilahi bir görevdir” dedi.

 Başbakan Davutoğlu’nun dünkü programı oldukça yoğundu. İstanbul’da AK Parti Bahçelievler İlçe Kongresi’ne katılan Davutoğlu daha sonra Aksaray-Yenikapı metro hattı açılış töreninde konuştu. Buradan Ankara’ya geçen Davutoğlu, AK Parti Altındağ İlçe Kongresi’nde de bir konuşma gerçekleştirdi. Davutoğlu konuşmalarında Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıya ilişkin tepkisini sürdürdü. Başbakan “Kudüs’ün taşının toprağının biz hizmetkarıyız, Kudüs’ün de hadimiyiz ve Kudüs’ü yıkmak isteyenler, tahrip etmek isteyenler, Mescid-i Aksa’yı, ilk kıblemizi tahrip etmek isteyenler bilsinler ki; bizim için Mescid-i Aksa ile Kabe arasında bir fark yoktur. Onları korumak bizim için ilahi bir görevdir. Bizim için İstanbul’un, Kudüs’ün kaderi aynıdır” dedi.

MHP’ye Dersim tepkisi

Başbakan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik eleştirilerini cevapladı. Davutoğlu, “Bahçeli, Dersim’den özür dilediğimiz için yanlış yaptığımı ve özür dilememi istiyor. Bahçeli’ye söylüyorum; tek parti döneminin zulümlerini sahiplenmek sizin için bir zillettir. Tek parti dönemine sahip çıkmak gerekiyorsa CHP çıksın, siz sahip çıkmayın. Yoksa en çok rahmetli Türkeş’e ızdırap verirsiniz. Neden biliyor musunuz? 1937’de Dersim katliamını yapanlar, 1944 3 Mayıs’ta da başta Alparslan Türkeş olmak üzere, Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan olmak üzere bugün MHP’nin ideolojik arka planını oluşturan en önemli isimleri tabutluklara soktular, tabutluklar. Ey Bahçeli, ister zulüm Dersim’de, isterse senin ideolojik öncülerine Sansaryan Han’da tabutluklarda yapılsın biz hepsine karşı çıkarız” diye konuştu.


Elif Çakır - Star



Bu haber 730 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,091 µs