En Sıcak Konular

Selden sonra sadece minare ayakta kaldı

21 Mayıs 2014 18:57 tsi
Bosna Hersek'te heyelan nedeniyle boşaltılan Çelebiçi köyünde, 3 kez Sırplar'ın yıktığı ancak her defasında Boşnaklar'ın yeniden inşa ettiği camiden ayakta kalan sadece minare oldu.

Bosna Hersek'in Vlasenitsa kentine bağlı Çelebiçi köyünde oğlunu ve kocasını Srebrenitsa'da soykırıma kurban veren Hanifa Çelebiç, yaşanan heyelanda yıkılan evinin altında kalarak yaşamını yitirdi.
 
Bosna Hersek'te son yüzyılın en büyük sel felaketi yaşanırken, meydana gelen heyelanlar, birçok yerleşim birimini tehdit ediyor. Ülkenin doğusunda bulunan ve Bosna savaşında büyük katliamların yaşandığı Vlasenitsa kentinde meydana gelen heyelan Boşnak nüfusun yaşadığı Çelebiçi köyünde, 1 kişinin ölümüne, köydeki evlerin ve caminin de yıkılmasına neden oldu. Bosna'daki savaş sırasında Sırplar'ın yakıp yıktığı, insanları katlettiği Çelebiçi köyü, şimdi de yaşanan heyelan nedeniyle tamamen boşaltıldı. Bosna'daki savaş sırasında evlerini terk eden Çelebiçi köyünde yaşayan Boşnaklar, 2000'li yıllarda dönmeye başladıkları köylerini şimdi de heyelanın teslim aldığı toprak yığınlarına terk etti.
 
Bundan 20 sene önce, ellerindeki en temel ihtiyaçları yanlarına alarak Sırp askerlerden kaçan, savaşın ardından doğup büyüdükleri Çelebiçi köyüne dönen vatandaşlar, yaşanan heyelanla birlikte bütün birikimlerini toprağın altına bıraktı.
 
AA ekibinin heyelanın ardından ziyaret ettiği Çelebiçi köyünde, toprak altında kalan evlerden ve camiden geriye ayakta kalan tek şeyin minare olduğu görüldü. Çelebiçi'de yaşayan 57 yaşındaki İsmet Çelebiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, heyelanlarda evini kaybettiğini ve eşiyle Boşnak nüfusun yaşadığı komşu Cerska köyündeki arkadaşının yanında kalmaya başladıklarını söyledi.
 
Heyelan yüzünden bir kez daha evlerini kaybettiklerini belirten İsmet Çelebiç, "Ben 57 yaşındayım ama hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım. İnanılmaz bir trajediydi, savaşta en azından evlerimize dönme umudumuz vardı, ancak şimdi bu umudumuz da kalmadı" dedi.
 
Heyelanın cuma günü sabaha karşı meydana geldiğini anlatan İsmet Çelebiç, "Çok şiddetli bir ses duyduk. Evimizin üst kısmında dağlık bir bölge vardı. Toprak, buradan evlerimizin ve caminin üzerine kaydı" diye konuştu.
 
İsmet Çelebiç, tıpkı savaşta olduğu gibi, yine kurtarmayı başarabildikleri temel ihtiyaçlarını yanlarına alarak bir bilinmeyene doğru yola koyulduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
 
"Hepimiz evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Yollar çatladı, artık köyümüze girmek imkansız, bir daha geri dönebileceğimizi hiç sanmıyorum. Açıkçası, geri dönebilsem bile korkarım. Evimin ne halde olduğunu görmek için gittiğimde, odanın zemini çökmeye başladı, zor kurtuldum. Her an korku içinde yaşamak istemiyorum. Ancak şu anda yanında kaldığım arkadışımın evinde ailemizle birlikte en fazla 1 ay kalabiliriz. Daha sonra kalacak bir yer bulmamız lazım. Ben savaşta yaralandım ve sakat kaldım. Burada bir çok şehit ailesi ve engelli insan var. Savaştan kurtulduk, şimdi de sellerden kurtulmaya çalışıyoruz"
 
Srebrenitsa soykırımından kurtulan 70 yaşındaki Hanifa Çelebiç'in hazin sonu
 
Bosna Hersek'te sel ve heyelanlardan hayatını kaybeden 24 kişiden birisi de Çelebiçi köyünde yaşayan 70 yaşındaki Hanifa Çelebiç oldu. Bosna'daki savaş sırasında Sırplar'ın saldırısından kaçarak Srebrenitsa kentine eşi ve 2 çocuğuyla birlikte sığınan Hanifa Çelebiç, 1995 yılındaki Srebrenitsa soykırımında kocasını ve 1 oğlunu kaybetti. Hayatta kalan oğlu Bahrudin'le birlikte soykırımdan orman yolunu kullanarak kaçmayı başaran Hanifa Çelebiç, uzun yıllar mülteci kamplarında ve köyünden uzak kentlerde yaşadı. Köyüne 2006 yılında tek başına dönen Hanifa Çelebiç, Slovenya'da çalışan oğlu Bahrudin'in destekleriyle yeniden inşa ettiği evinde yaşamını sürdürürken, meydana gelen heyelanda hayatını kaybetti. Heyelanda yıkılan evinin enkazından çıkartılan Hanifa Çelebiç'in cenazesi ise köy mezarlığının da heyelanda toprak altında kalması nedeniyle yakındki Cerska köyünde toprağa verildi.
 
 Annesinin ölüm haberini alması üzerine Slovenya'dan köyüne gelen Bahrudin Çelebiç ise yaşanan olaydan dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Srebrenitsa soykırımında babamı ve kardeşimi kaybettim. Bu sel felaketinde de annemi kaybettim. Üzüntüm çok büyük ne yapacağımı hiç bilmiyorum" şeklinde konuştu.
 
Köyde ayakta kalan tek şey minare oldu
 
Heyelanda toprak altında kalan köyde ayakta kalan tek şey ise köyün camisinin minaresi oldu.
 
Toprak altında kalan camide savaş dönemine kadar 13 yıl imamlık yapan Bego Selimoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1992 yılına kadar heyelanda yıkılan caminin imamlığını yaptığını söyledi. Caminin, Fatih Sultan Mehmed döneminde inşa edildiğini ifade eden Selimoviç, ancak 1992 yılında bölgeyi işgal eden Sırp birliklerinin bu tarihi camiyi de yıktıklarını kaydetti.
 
Boşnak nüfusun köylerine dönmeye başlamasıyla birlikte yeniden camiyi inşa ettiklerini anlatan Selimoviç, ancak heyelanda camiinin yeniden yıkılmasından büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
 
Selimoviç, camiinin bölgedeki Boşnak köylerinde yaşayan Boşnak nüfusun bir araya geldiği adeta "toplanma merkezi" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
 
"Bu cami, Fatih Sultan Mehmed döneminde bölgede yaptırılan en eski camilerden biridir. Osmanlı'nın çekilmesinin ardından Sırplar bu camiyi, I. ve II. Dünya Savaşı'nda yıktı. Ancak her defasında köylerine yeniden dönen Boşnaklar bu camiyi tekrar inşa etti. Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta da Sırplar bu camiyi yine temellerine kadar yıktı. Ancak bizler 2008 yılında bu camiyi temellerinin bulunduğu yerde yeniden inşa ettik. Camimiz, bu sefer de heyelan felaketine kurban gitti. Cami, minaresi hariç, tamamen toprak altında kaldı. Minarenin ayakta kalması bizim için çok anlamlı. Bu caminin minaresinin kurtulması, bizim baş eğmeyeceğimizin bir göstergesidir. Müslüman nüfus olarak bu bölgede yaşamaya devam edeceğiz. Minarelerimizin bulunduğu yerde Müslüman nüfus olarak kalmaya devam edeceğiz. Biz, inşallah, camimizi tekrar inşa edeceğiz, fakat heyelan yüzünden camiyi aynı yerde yapamayacağız."

aa


Bu haber 505 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,443 µs