En Sıcak Konular

Seslerini duyurmak için oturma eylemi başlattılar

20 Mayıs 2014 13:08 tsi
Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia eden aileler, seslerini duyurmak için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi başlattı.

Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflar ve  "Çocukların eli kalem tutmalı, silah değil", "15 yaşındaki çocukların siyasi düşüncesi olamaz" yazılı pankartla valilik izniyle belediye önünde bir araya gelen aileler, çocuklarının terör örgütüne götürülüşüne tepki gösterdi.
 
Çocuklarına kavuşana kadar oturma eylemini sürdüreceklerini belirten aileler, bir yandan dua ediyor, bir yandan da gözyaşı döküyor.
 
Kızı Halime Gündüz'den 27 gündür haber alamadığını ifade eden Safiye Gündüz, kızının 23 Nisan'da piknik bahanesiyle Lice ilçesinin kırsalına götürüldüğünü ve terör örgütü PKK mensuplarına teslim edildiğini ileri sürdü.
 
"Sesimizi duyurmak için bu eylemi sürdüreceğiz"
 

Kızını çok özlediğini ifade eden anne Gündüz, kendisinden haber alabilmek için yürüttüğü çabanın sonuçsuz kaldığını söyledi.
 
Kızının 15 yaşında olduğunu ve geri gönderilmesi için tüm yetkililerden destek beklediğini dile getiren Gündüz, şöyle dedi:
 
"Kızımın kaçırıldığını arkadaşlarından öğrendim. 27 gündür ondan haber alamadım. Bana çantasını getirdiler. Kızım, 'Bizi götürüyorsunuz, annem, babam ne olacak?' dediğinde ona 'Zaten onlar için dağa geliyorsunuz' demişler. Kızım onları görünce korkudan ağlamaya başlamış. Rengi sararmış. Bugün oturma eylemi başlattık. Çocuklarımıza kavuşuncaya kadar sesimizi duyurmak için oturma eylemini sürdüreceğiz."
 
Eşinin Irak'ta çalıştığını evde kızıyla yaşadığını anlatan Gündüz, "Ben evde tek kaldım. Cumhurbaşkanına, Başbakana sesleniyorum, Allah, Peygamber hakkı için yardımcı olsunlar, çocuklarımızı bize göndersinler. Kızım bebek gibiydi. Yemeğini ben veriyordum. Beni tek bıraktılar" dedi.
 
"Barışın bir an önce gelmesini istiyoruz"
 
Diğer öğrenci Fırat Aydın Eren'in annesi Mahfuze Eren de oğlunun piknik etkinliği için götürüldüğü Lice kırsalında kadın örgüt mensuplarınca yapılan propaganda sonucu kandırıldığını belirtti.
 
Oğlunun 15 yaşında olduğunu bu nedenle bir iradesinin söz konusu olamayacağını vurgulayan Eren, çocukların bir an evvel geri gönderilmesini istedi.
 
Anne Eren, oğlunun çok başarılı bir öğrenci olduğunu ifade ederek, "Doktor olmak istiyordu. Oğlum dağlarda savaşamaz. Biz barışın gelmesini istiyoruz. Hiçbir anne ağlamasın. Buradaki eylemimiz tüm anneler için" diye konuştu.
 
"Bunlar çocuk. Hani bunların eşitlikleri vardı? Eşitlikleri nerede kaldı?" diyen anne Eren, şunları söyledi:
 
"PKK'ya çağrıda bulunuyorum; Gönderin çocuklarımızı. Başbakana da güveniyorum. Barış sürecini hızlandıracağına inanıyorum. Hiçbir anne ağlamasın. Dağdaki çocuklar da halkın çocukları. Yarın benim çocuğum da 'terörist' diye adlandırılacak. Burada yaşayan çocuklar Ayşe, Ali, Fatma'nın çocukları. Barış istiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz. Çocuğum okuyup, güzel mevkilere gelecek. Eğitimi ile ülkeye hizmet edecek. Cenevre çağrısına uyularak 18 yaşın altındakilerin gönderilmesini istiyoruz. Üzüntüden oğlumun odasına giremiyorum. Kıyafatlerini koklayarak avunuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çaresiz kaldık."
 
"Barış istiyorum"
 

Adana'dan gelerek Diyarbakır'da çocukları dağa götürülen ailelerin eylemine destek veren Emine Temel de oğlu Hatip Temel'in Abdullah Öcalan'ın doğum günü dolasıyla Şanlıurfa'da düzenlenen etkinliğe katılmak için götürüldüğünü ve bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi.
 
Temel, oğlunun kaçırıldığını ileri sürerek, "Bir oğlum vardı. O bize bakıyordu. Onu bizden aldılar" dedi.
 
Çocukların bırakılmasını beklediklerini kaydeden Temel, "Allah aşkına kim yardım edebilirse oğlumu getirsin. Barış istiyorum ve hiçbir annenin ağlamasını istemiyorum" şeklinde konuştu.
 
Ailelerin oturma eylemi sırasında çevrede güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.

aa


Bu haber 476 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,769 µs