Merkez Bankasına kur çağrısı
12 Mayıs 2014 14:59 tsi
İhracatçı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını (TCMB) kur oynamaları ile ilgili önlem almaya davet etti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Dolar 2,40 lirayı gördüğünde TCMB, günde birkaç milyar dolar döviz satım ihalesi yapıyordu. Kurum, o dönem nasıl canhıraş çaba sarf ettiyse şimdi de proaktif davranıp gerekeni yapmalı. dedi.
Sabit kur değil istikrarlı kur talep ettiklerini belirten Büyükekşi, Biz hep rekabet edebileceğimiz bir kurdan yana olduk, yüksek kurdan yana olmadık. Yüksek kurun bize olumsuz yansıyacağını beyan ettik. Onun için TCMBnin burada piyasayı iyi okuyup, enflasyon rakamlarını göz önüne alıp kademe kademe düşüşe başlaması gerek. 2006yı iyi tahlil etmesi gerek. ifadelerini kullandı.
TİMin Ekonomi ve Dış Ticaret Raporunun tanıtım toplantısında gazetecilerin kur ve TCMB uygulamaları ile ilgili sorularını cevaplayan Büyükekşi, şunları kaydetti:
Şu an kurun aşağı doğru gitmemesi gerekiyor. Burada yapılması gereken TCMBnin döviz alması gerekiyorsa almasıdır, faizleri düşürmesi gerekiyorsa düşürmesidir. Yok, dolar 2 lira olsun da ondan sonra yapsın, Mayıs ya da Haziran ayına toplantı gelsin de yapsın demeye gerek yok.
Kurda gönüllerinde yatan rakamın ne olduğu sorusuna ise Büyükekşi, şöyle karşılık verdi:
Senenin ilk aylarında bir basın toplantısı yaptık. O dönem dolar 2,40 liraya dayanmıştı. Biz, buna karşı bu durumdan ihracatçı memnun değil, aynı filmi 2006da da gördük. 2006da kur 1,80 liraya dayandı. Merkez Bankası faizleri artırdı, orada tuttu bir süre. Sonrasında kademe kademe düşürdü, kur 1,20 liraya geriledi. İhracatçı zarar gördü. Aman tarih tekerrürden ibaret demeyelim uyarısı yapmıştık. Son olarak da doların 2,40 liraya dayanmasının ardından 5 puan faiz artışı yapıldı. Tabii şu an faiz orada duruyor ama ne yazık ki dolar 2,076, Euro 2,86 lira. Aynı şeyler tekrar ediliyor. O dönem olan şimdi de oluyor. Olanlardan ders almak gerekiyor. Tarih tekerrür etmemeli.
Dolarda 2,15 bizim rekabet gücümüz için yeterli. Biz, doların 2,40 lira olmasını temenni etmediğimizi belirttik. O aralar ayrıcadöviz almayın diye kamuoyuna çağrıda bulundum. Yani o aralar spekülatif amaçlı döviz alanlar zarar ediyor şu an. Artık Türkiye eski Türkiye değil. 2001den evvel devamlı yükselen kur vardı. Ama şu an kur oynayanın elini yakıyor. Spekülatif amaçla oynayanlar varsa oynayanın elini yakıyor. Rekabet gücümüzü mümkün kılacak rakam dolarda 2,15, Euroda 3 liradır.
Biz, şu an iyi bir hava yakaladık. Güzel bir ihracat artışı var. Bu havayı kaybetmemeliyiz. Cari açık daralıyor. Büyümeye büyük ihtimalle ihracat katkısı olacak. İlk 3 ayda ihracatın katkısı olacak, mutlaka. Sanayi rakamları iyi geliyor, burada ihracatın iyi katkısı var. Yani geçen ay Kastamonuda bahar havası yaşıyoruz dedik. Bu havayı kaybetmemeliyiz herkes üzerine düşeni yapmalı.
ALTIN NET İHRACATI YÜZDE 18 DARALTTI
TİM Başkanı, Ekonomi ve Dış Ticaret Raporunun önemli bulgularını da açıkladı. Giriş bölümünde ekonominin ele alındığı raporda ihracat ve ithalatın durumu sektör, mal grupları ve ülke bazlı olarak tahlil edildi. Rapora göre 2013 ihracat rakamında altın ihracatında keskin düşüş etkili oldu. 2012de sekiz kat ihracat artışı görülen altın, 2013te yönünü ithalata çevirdi. Net ihracatın yüzde 18 daralmasına neden oldu, Türkiyenin ithalatını artırdı.
2013 ihracatında motorlu taşıt ilk sırayı alırken, pek çok ürün grubu çift haneli büyüme elde etti. İhracat artışını olumlu yönde etkileyen sektörler otomotiv, makine, örme giyim, plastik ve mobilya; olumsuz etkileyen sektörler demir-çelik, mineral yakıt ve yağlar oldu.
Net ihracatın artı olduğu ülkelerin başında Irak gelirken, bu ülkeyi Azerbaycan, İngiltere, Libya ve Mısır takip etti. Net ihracatta en hızlı büyüme artışı ise Hollandaya oldu. Net ihracatçı sektörler, hazır giyim, meyve, demir-çelik, tuz, kükürt ve taşlar diye sıralandı. Yenilen meyve faslında 2013te ciddi bir artış görülürken, incir ve nar ihracatı sıçrama yaptı. Türkiye, zeytinyağı ve makarna ihracatında da rekorlar kırdı. Hububat ihracatında da kek, gofret ve bisküvi büyük pay aldı.
Ülke gruplarına bakıldığında Türkiyenin en büyük ticari partneri, toplam ihracatta yüzde 41 pay ile yine Avrupa Birliği (AB) oldu. Ortadoğuya ihracatın düşüşünde altın faktörü öne çıkarken, en fazla satış yapılan ilk beş ülke Almanya, Irak, İngiltere, Rusya ve Fransadan teşekkül etti.
2013te Türkiye ekonomisinde büyüme ve ithalat paralel yürüdü. Ancak ithalatın en büyük kalemi enerji tarafında yavaşlama oldu. Enerji ithalatında yüzde 7 düşüş genel ithalatın artış oranını da 1,6 puan aşağı çekti. Ara mallar, ithalatın yüzde 73ünü karşılarken, en yüksek ithalat artışı tüketim mallarında kaydedildi.
İSTANBULDA İTHALATTA BİRİNCİ
Türkiye ithalatında öne çıkan ilk 20 şehir, ihracat ve ekonomik aktivitelerde de ön planda olan iller oldu. İthalatta yüzde 54,3 pay ile İstanbul ilk sırada yer alırken, bu şehri Kocaeli, Ankara, Bursa ve İzmir izledi. Hatay ve Manisada ise ithalat daraldı.
Türkiye, geçen sene ithalatının yüzde 36,7 sini ABden yaparken, Amerika ülkelerinden ithalatta düşüş görüldü. İhracatta dördüncü sırada yer alan Rusya, ithalatta birinci oldu. Rusyayı Çin, Almanya, İtalya ve ABD takip etti.
LAP TOP VE CEP TELEFONU İTHALATI ARTIRDI
Alt fasıllara göre ithalat ele alındığında mineral yakıtlar ve yağlar ilk sırada yer aldı. Makineler faslında yüzde 12,3 ile lap top ve elektrik elektronik faslında yüzde 22,2 ile cep telefonları ithalat artışının önemli kalemleri oldu. İşlenmemiş altın ise 2013 ithalatını artıran etmenlerdendi.
Net ithalatta birinci Çin idi; ardından Rusya, Almanya ve İsviçre geldi. Net ithalatçı olan sektörler ise enerji, makine ve kıymetli taşlar oldu.
Ekonomi ve Dış Ticaret Raporunun bulgularını yorumlayan TİM Başkanı Büyükekşi, belge ile Türkiyenin net ihracatçı ve ithalatçı olduğu ülkelerin, sektörleri araştırıp fotoğrafladıklarını vurguladı.
Dış ticaretini artıran ülkelerin milli gelir ve refahını da artırdığına işaret eden Büyükekşi, 2014ün Türkiye için iyi bir sene olacağını dile getirdi. Sene sonu için konulan 166,5 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanacağına temas etti.
Büyükekşi, Türkiyenin 2023 için 500 milyar dolar ihracat hedefi belirlediğinden söz etti. Bu hedefin yakalanması adına yüzde 14 ihracat artışının devam etmesi gerektiğini anlattı. Büyükekşi, 2023 için mevcut pazarlarda payı artırmamız, çoklu ticaret anlaşmalarını artırmamız gerek. Orta ve ileri teknoloji ürün payını artırmamız gerek. Bu da kaliteli, katma değerli ürünlerin ihracı anlamına geliyor. Yükte hafif pahada ağır mallarla konteynırları doldurmamız gerekiyor. Katma değeri artırmak için TİM olarak inovasyon, tasarım, marka ve Ar-Ge konusunda duruyoruz. dedi.
İnovasyona önem verdiklerini vurgulayan Büyükekşi, Bu çerçevede 2014te İnovasyon Haftasını 3 ilde yapacağız. Bu yönde ilk adımı attık. 29-30 Mayısta İnovasyon Haftasının ilki İzmirde yapılacak. İnovasyon ateşini Anadoluya taşıyacağız. İkinci il Ankara, Gaziantep, Adana olur bunlarla ilgili görüşmeleri yapıyoruz. Yani İnovasyon Haftası ile ilgili 3 etkinliğimiz olacak. Birini de İstanbulda yapacağız. açıklamalarında bulundu.
(CİHAN)
Bu haber 605 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle