En Sıcak Konular

''Birliği ve toprak bütünlüğü korunmalı''

7 Mayıs 2014 08:14 tsi
''Birliği ve toprak bütünlüğü korunmalı''
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Türkiye olarak Ukrayna’nın birliği ve toprak bütünlüğünün mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin Avrupa Konseyi içinde yaşanan tartışmaların, Avusturya'nın başkenti Viyana'daki tarihi Hofburg Sarayı'nda düzenlenen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 124'üncü Toplantısı'na özel bir anlam kattığını ifade etti.
 
Bakanların katıldığı öğle yemeğinde diğer katılımcıların ricası üzerine Türkiye’nin moderatörlüğünde Ukrayna’daki gelişmelerin ele alındığı bir oturum gerçekleştirdiklerini ifade eden Davutoğlu, oturumda şöyle konuştu:
 
"Ukrayna konusunda resmi ulusal pozisyonlarımız ne olursa olsun Ukrayna’nın birliği ve Avrupa Konseyi'nin dayandığı temel değerler üzerinde bütünleşmesi gerektiğini ve bir anlamda aile içi tartışmayı bir düzene oturtmak gerektiğini ifade ettim. Bu çerçevede de bir çağrıda bulundum. Bütün ülkelerin özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası şartlarda ortaya çıkan soğuk savaş dönemindeki demokratik prensipler etrafında bir araya gelme ilkesini öne çıkarmalarını söyledim ve Ukrayna’ya bu perspektifle yaklaştığımızı ifade ettim.”
 
Türkiye olarak Ukrayna’nın birliği ve toprak bütünlüğünün mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz. Toprak bütünlüğü korunurken Ukrayna hükümetinin de farklı dil ve etnik kökene sahip guruplara haklarını vermesi için reform anlayışı içine girmesi gerekiyor."
 
Ukrayna hükümetine çağrıda bulunan Davutoğlu, 25 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin reform için imkan oluşturacağını söyledi.
 
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Kırımoğlu'nun iki gün önce Kırım’a girememiş olduğunu öğrendiğini anlatan Davutoğlu, bundan duyduğu endişeyi de katılımcı ülkelerin dışişleri bakanlarına iletti.
 
"Tatarlar bu toprakların çocuğu"
 
Ahmet Davutoğlu yemekli toplantıda ise “Tatarların da bu toprakların çocukları olduğunu” ifade etti.
 
Davutoğlu, “Biz bu masanın etrafında  oturan halkların birçoğu kendi ülkelerinde bulunmazken Tatarlar Kırımdaydılar. Dolayısıyla onların haklarına saygı gösterilmesi gerekir” dedi.
 
Ukrayna’da yaşanan çatışmaların kesinlikle Kırım’daki Tatarlara yönelik bir tavır haline dönüşmemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Ukrayna’nın şu veya bu bölgesinde yeni bir Berlin Duvarı örülmemesi gerekir. Ukrayna’yı Batı-Doğu, Avrupa-Avrasya yanlısı gibi sınırlara ayıramayız. Aksine aramızdaki bütün sınırlarımız öylesine esnek hale getirilmeli ki asırlarca yan yana yaşamış bu halklar geleceği birlikte inşa etsinler” dedi.
 
"Türkiye olarak Avrupa Konseyi'ne büyük destek verdik"
 
Türkiye’nin, Avrupa Konseyi’nin demokratik değerler etrafında yürüttüğü çalışmalara büyük destek verdiğini ifade eden Davutoğlu, “Türkiye, 3 yıl önce dönem başkanlığımız sürecinde de hem Avrupa Konseyi değerlerinin komşu bölgelere etkide bulunması hem de kadına karşı şiddet de dahil olmak üzere birçok konuda girişimde bulunmuş bir ülkedir” dedi.
 
 Türkiye’nin dönem başkanlığı sürecinde etnik ayrımcılık ve islamofobi konusunda da bir rapor yapılmasını temin ettiğini belirten Davutoğlu, İstanbul girişimiyle anılan birçok faaliyete Türkiye’nin öncülük ettiğini kaydetti.
 
Davutoğlu, “Dolayısıyla Avrupa Konseyindeki çalışmalar bizim için demokrasinin Avrupa kıtasında kökleşmesi, yabancı düşmanlığına karşı özellikle de göç ve Avrupa’ya gelen farklı din ve etnik unsura karşı önyargılı yaklaşımların önüne geçilmesi hususunda Avrupa'yı bekleyen bazı tehlikeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gündemindeki insan hakları konuları da dahil olmak üzere birçok konuda öncülük eden faaliyetlerde bulunduk”  dedi.
 
Davutoğlu, Avrupa Konseyi'nin “belkide en kritik süreçlerden birinden geçtiği” uyarısında bulunduğunu ifade etti.
 
Büyük yükseliş
 
Davutoğlu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya şubesi tarafından, uluslararası öğrenci derneği WONDER'de düzenlenen "Stratejik Derinlik ve Yükselen Türkiye" konulu konferans da verdi.
 
Davutoğlu, Türkiye'nin çok sıkıntılı bir coğrafyanın ortasında olmasına rağmen büyük yükseliş gerçekleştirdiğini kaydetti.
 
Vizyonu olan ve karar verebilen ülkelerin yükseleceğini, diğerlerinin vizyonu olmayıp karar veren ülkelerin yerinde sayacağını, vizyonu olmayan ve karar vermeyen ülkelerin ise düşüşe geçeceğini savunan Davutoğlu, "Hamdolsun Türkiye hem stratejik vizyona sahip hem de çok cesur kararlar alabilen, bu anlamda kararların gereğini yapabilen güçlü ve muktedir bir ülkedir. Bunun arkasındaki sır özgüven, meşruiyet ve vizyondur" ifadesini kullandı.
 
Türkiye'de yaptıkları esas devrimin özgüven devrimi olduğunu ifade eden Davutoğlu, son 12 yıl içinde halkın kendine güvenmeyi öğrendiğini, her meselenin altından kalabileceğini ve her sorunu çözebileceğini gördüğünü söyledi. Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonunun asıl hedefinin "halkın özgüvenini sarsmak" olduğunu aktaran Davutoğlu, "Hiç heveslenmesinler bu millet bir kere ayağa kalktı mı bir daha yerinde duramaz özgüveni sarsılmaz. Özgüvenimizin sarsılmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
 
Bu milletin arasına bir daha fitne sokamayacaklar
 
Türkiye için 2013 yılını kara bir yıl haline dönüştürmeye çabalayanlar olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu:
 
"Şimdi siz gelin muhasebe yapın. Bir çözüm sürecini yaşadık. Son bir yıldır hiçbir ailenin ocağına evlat acısı düşmedi. 30 yıllık yarayı kapatmaya çalıştık, kapattık ve inşallah kapatacağız. Birileri bundan rahatsız oldu. Türkiye'nin yumuşak karnı olarak bu meselenin devam etmesini isteyenler 2013 yılında çözüm sürecine başlamamızdan rahatsız oldular. Rahatsız olabilirler ama bilsinler ki ezelde kardeş olan bu milletin arasına bir daha fitne sokamayacaklar. Ebediyete kadar sokamayacaklar."
 
Türkiye'nin IMF'ye son borcunu ödediğini hatırlatan Davutoğlu, "Allah bu milleti bir daha değil namerde merde dahi muhtaç etmesin. Çünkü borç alan talimat alır. Borç alanın başı dik olmaz. 2013'te bunu için hedef alındık" değerlendirmesini yaptı.
 
Türkiye'de neredeyse bir kriz haberi çıksa mutlu olacaklar
 
Türkiye'nin kudretini artıracak adımlar attıkça saldırılara maruz kaldıklarını anlatan Davutoğlu, mezhep, etnisite ve ideolojik farklılıkları gündeme taşıyarak 75 milyonun arasına fitne sokacak problemlerin kışkırtılmaya çalışıldığına dikkati çekti. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
30 Mart seçimlerinde yedikleri tokada rağmen estirmeye çalışanlar var. Sanki Türkiye krize düşmek üzere olan bir ülke, sanki Türkiye her an kaosun içine düşecek bir ülke. Her gün haberlerine bakın. Bunu pompalıyorlar. Her gün Türkiye'de neredeyse bir kriz haberi çıksa mutlu olacaklar. Hiç heveslenmesinler. Madem bu milletin özgüveni yeniden inşa edilmiştir. Allah'ın izniyle bu millet onları temsil eden insanlara sahip çıkacaktır. Bu özgüvenimizi hiç kaybetmeyelim. Türkiye'den ne haber gelirse gelsin emin olun ki çok sağlam bir zemine basıyoruz. Bizim bastığımız coğrafya da sağlamdır, tarih de sağlamdır, vicdanımız hepsinden sağlamdır. Kim ne haber getirirse zerre şüphe kalbinize ve beyninize düşmesin. Devletimizi ve milletimiz de kuvvetlidir ve kimse halel getiremeyecek. Biliyorum bazen Türkiye'deki haberleri kaygı ile izliyor olabilirsiniz. Hiç kaygı duymayın . Hakk'a ve halka hizmet için yola çıkanlar hiçbir şeyden korkmaz hiçbir zorluk karşısında eğilmezler, ezilmezler."
 
Almanya'da NSU cinayetleri sonucu hayatını kaybeden 9 Türk vatandaşın yakınlarını ziyaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, Alman polisinin ırkçı çeteler yerine yakınları katledilen insanlardan şüphelendiğini öğrenince çok rahatsız olduğunu ifade etti.
 
Kimse bize ikinci sınıf Avrupalı muamelesi yapamaz
 
Davutoğlu, geçen hafta Türkiye'yi ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un değerlendirmelerine ilişkin, şunları belirtti:
 
"Eğer bir Alman cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelip yanlış bilgilerle 'Türkiye'nin geleceğinden kaygı duyuyorum' gibi bir söz sarf ederse biz de her Alman şehrine gider Neonaziler dolayısıyla 'Almanya'nın geleceğinden kaygı duyuyoruz' deriz. Biz misafirperverliği ile tanınmış maruf bir milletiz, gelene her türlü ikramı yaparız. Sayın Başbakanımız da Sayın Cumhurbaşkanımız da en iyi misafirperverlikle karşıladı, iki saate yakın başbakanımızla konuşup orada ikna olduktan sonra bir misafire yakışan o millete hakkını vermektir. Her türlü misafirperverliği yaparız ama kimsenin bu milletin onur ile oynamasına izin vermeyiz. Bizim için kimse kaygı duymasın. Bu millet hiçbir zaman sömürge olmadı. Kendi kaderine her zaman sahip çıktı ve gerektiğinde sahip çıkar. Bu millet için kaygı duyacak tek merci milletin kendisidir. Başka da kimsenin ne kaygı duymaya hakkı var ne kaygıyı sözle ifade etmeye hakkı var. Eğer kaygı duyacaksak Avrupa sokaklarına nüfuz etmiş olan ırkçılıktan kaygı duyalım, İslamofobiden kaygı duyalım, kundaklanan Türk evleri dolayısıyla kaygı duyalım, duvarlarına hakaretler yazılan mescitler dolayısıyla kaygı duyalım. Saygı görmek isteyen saygı gösterecek bize ama kimse bize ikinci sınıf Avrupalı muamelesi yapamaz."
 
Hiç kimsenin halkın huzuruna gitmeden güç kullanma meşruiyetine sahip olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Ne paralel yapılara ne de halkın iradesine karşı paralel irade ortaya koymaya çalışanlara izin veririz. Bunlar olmaz, bunlar yaşanmayacak. 30 Mart'ta yüksek katılımla bu ülkenin insanı şunu söyledi: Yeter söz de karar da milletin. Bundan sonra da sadece milletindir" diye konuştu.
 
Türkiye'nin dünya mazlumlarına sahip çıktığını, adaletsizliklere karşı sesini yükselttiğini ve bu yüzden durdurulmak istendiğini aktaran Davutoğlu, vizyonlarının Türkiye'nin yakın coğrafyasıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Davutoğlu, "Bizim coğrafyamız acizlerin coğrafyası değildir, bizim coğrafyamız merhametli olanların coğrafyasıdır" dedi.

aa


Bu haber 648 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,367 µs