TİB çalışanının ihbar mektubu doğru çıktı: İşte vahim iddialar
2 Mayıs 2014 17:00 tsi
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) görevli olduğu kaydını düşen bir şahsın medya kuruluşlarına e-mail yoluyla gönderdiği mektuptaki iddialar gerçek çıktı.
Mektupta, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kökenli Cemalettin Çelikin kurumun başına geçmesinden sonra yaşananlar anlatılıyordu. MİT mensuplarının kurumda geniş yetkilerle çalıştığı, 2000 civarında ünlü şahsiyetin paralel yapı tarafından yasa dışı dinlenmiş gibi gösterileceği, müfettişlerin düzmece dinleme kayıtlarını yeni bulmuş gibi savcılığa iletecekleri ileri sürülüyordu.
TİB, bu yöndeki haberleri yalanlama yoluna giderken bazı soruşturmalar yürütüldüğünü kabul etmişti. Bu bilgilerin kamuoyuna yansımasının üzerinden bir hafta geçmeden, Ankara-Gölbaşı Başsavcılığı, gazete kupürlerine dayanarak TİBde casusluk vurgulu soruşturma başlattı. Savcılık, TİBde bulunan önemli ve gizli bilgilerin yabancı ülkelere aktarıldığını, bilgilerin daha sonra silindiğini, yabancı ülkeler lehine casusluk yapıldığını, 2012den öncesine ait tüm dijital hafızanın ve log kayıtlarının silindiğini ileri sürdü.
Soruşturmayla ilgili medyaya yansıyan gerekçeler de yaşanan ilginçliği gözler önüne seriyor. Çanak antenlerin yabancı uydulara dönük olduğunun tespit edildiği, bunun casusluk olayını gösterdiği iddia ediliyor. TİBin çalışma sistemi ise soruşturmanın dayanağının olmadığını ortaya koyuyor. TİB, yapısal özelliği gereği hiçbir zaman kayıt tutmuyor. Sadece yasal dinlemelere aracılık ediyor. Polis, jandarma ve MİTten gelen legal dinleme kararları kapsamında ilgili güvenlik birimleriyle bağlantı kuruyor. Dinleme kararını konuşma bittikten hemen sonra ilgili birime otomatik olarak aktarıyor. TİB bünyesinde yasal dinleme süreci haricinde herhangi bir log kaydı da tutulmuyor. Yasal prosedürlere uygun olarak dinleme sürecinin bitiminden 10 gün sonra log kayıtları sistem tarafından otomatik olarak siliniyor. Sistem, bunun ardından süpürülme işlemi yapıyor. Böylece kayıtlar, TİB arşivinden otomatik olarak silinmiş oluyor. Ayrıca, Emniyet, Jandarma ve MİTte yasal dinleme sürecini yürüten görevlilerin, aidiyet numaraları ise toplu olarak TİBe gönderiliyor. Bu kapsamda TİBde yürütülen dinleme kayıt bilgilerine bu kişiler haricinde kimse ulaşamıyor. Aidiyet sahibi görevlilerin tüm işlemleri sistem tarafından dinleme log tablolarında özellikle saklanıyor.
2010 yılında TİBde yasa dışı dinleme yapıldığı ve log kayıtlarının silindiği yönünde bir suç duyurusu gündeme gelmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit, dönemin TİB Başkanı Fethi Şimşek başta olmak üzere çok sayıda güvenlik görevlisinin ifadesini almıştı. TİB de, iddialarla ilgili kapsamlı idari inceleme yürütmüştü. Yiğit, iddialara ilişkin 319 sayfalık takipsizlik kararı vermişti. CMKya göre, takipsizlik verilen bir konuda soruşturmanın seyrini değiştirecek bir delil bulunmadıkça yeni bir soruşturma açılamıyor. Yiğitin takipsizlik kararı da, bugün gündeme getirilen iddiaları çürütüyor. Özellikle TİB bünyesinde yasal dinleme süreci haricinde herhangi bir log kaydının tutulmadığının altı çiziliyor. Yasal log kayıtlarının sistem tarafından otomatik olarak silindiği, sistemin bunun üzerine kurulduğu vurgulanıyor.
Soruşturma dosyasında casusluk gibi ciddi suçlamalarda bulunulmasına rağmen suçlanan somut isimler olmaması da algı operasyonu iddialarını güçlendiriyor.
Bu haber 590 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle