Albright: Türk halkı gurur duymalı
2 Mayıs 2014 09:04 tsi
ABDnin eski Dışişleri Bakanı Albright, "Demokrasi bir yolculuktur. Türk halkı, demokrasilerinin geldiği noktadan gurur duymalı" dedi.
ABDnin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, demokrasinin durağan olmayan bir yolculuk olduğunu belirterek, Türk halkı, demokrasilerinin geldiği noktadan gurur duymalı ama aynı zamanda bu yolculuğun devam edeceği noktasında da güven içinde olmalılar. Bu konudaki güvence de özellikle iktidardakilerden gelmeli, ülkenin siyasi liderleri bu yolda olduklarını taahhüt etmeli dedi.
ABDdeki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsünün ev sahipliğinde, Brookings Enstitüsü ve Sabancı Üniversitesi'nin işbirliğinde, 10. Sakıp Sabancı Konferansı düzenlendi.
Bu konferansların ilkine konuşmacı olarak katılan ABDnin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, 10. yıl vesilesiyle de tekrar konuşmacı olarak yer aldı.
Albright, kendisi için Türkiyenin, tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle dünyadaki en favori ülkelerinden biri olduğunu belirterek, Torunum da Türkiye'ye gittikten sonra Neden Türkiyenin çok özel olduğunu anladım dedi ifadesini kullandı. Albright, Türkiyeye tekrar gitmek istediğini de dile getirdi.
Türkiyenin 10 yıllık süre içinde dönüşümden geçtiğini ifade eden Albright, Türkiyenin siyasi, ekonomik ve sosyal reformları ile daha aktif ve hırslı dış politikasının, Türkiyeyi, uzun süredir takip edenlerin tanıyamayacağı bir hale getirdiğini aktardı.
Albright, Türkiye ile ABDnin ilişkilerinin ise her zaman karmaşık olduğuna işaret ederek, iki ülkenin bazen konulara aynı açıdan bakmayabildiğini ama birçok konuda işbirliği yaptığını ve iki ülkenin hala kilit değer ve amaçları paylaştığını kaydetti.
"Türk-Amerikan ilişkilerinin kalbi: enerji ve demokrasi"
Türkiye-ABD ilişkilerinin kalbini oluşturan iki stratejik unsuru enerji ve demokrasi olarak tanımlayan Albright, enerji konusunun Türkiyenin bölgedeki rolü açısından hayati bir unsur olmaya devam edeceğini söyledi.
Albright, Türkiyenin jeopolitik konumunun rakipsiz olduğuna ve Asya ile Avrupa arasında çok önemli kanal olmasına dikkati çekerek, Türkiye, dünyanın sadece yüzde 0.5 kara parçasına sahipken, şaşılacak derecede dünyanın petrol ve gaz rezervlerinin yüzde 70ine yakın dedi.
Azerbaycan, İran ve Türkmenistan ile Rusyanın enerji kaynaklarının Avrupaya gitmesi için en iyi ve en hızlı yolun Türkiyeden geçtiğini vurgulayan Albright, Türkiyenin Asya ve Avrupayı bağlayan konumuyla aynı zamanda enerji üreticileri ile tüketicileri arasında bağlantı noktası olduğunu kaydetti.
Albright, Türkiyenin enerji konusundaki bu konumunun onu ABye de yakınlaştıracağını dile getirdi.
Demokrasi bir yolculuktur
Türk-Amerikan ilişkilerindeki ikinci stratejik unsurun demokrasi olduğunu belirten Albright, Türk siyasetinde karmaşıklığın olduğu 1997 yılında, ABD hükümeti adına konuşarak, Türkiyede neler oluyorsa olsun, insanlar hangi tartışmaları yapıyor veya değişiklikleri düşünüyor olursa olsunlar, kişiler demokratik çerçeve içinde olmalılar ve anayasa dışına çıkan bir yaklaşım sergilememeliler dedim. Bu açıklamadan onur duymaya devam ediyorum dedi.
Albright, hala ABD yönetiminde olsaydı bu cümleleri tekrar kullanıp kullanmayacağına yönelik soru üzerine, demokratik toplumların temel özelliklerinden birinin özgür basın olduğunu belirterek, Şu anda Türkiyede yaşananın bu olmadığını düşünüyorum. Bu rahatsız edici. Bu konuda Amerikalı yetkililerin açıklamalarının Türk hükümeti tarafından duyulduğunu umuyorum. Bu açıklamayı tekrar yapardım ama birçok özel görüşme de yapardım bu konuda diye konuştu.
Türkiye ile ABD arasında bir çok görüşme kanalı bulunduğunu ifade eden Albright, Türkiye için büyük umutlarım var ifadesini kullandı.
Türkiyenin demokraside uzun adımlar attığını, üç kez demokratik yollardan, istikrarlı ve etkili bir hükümet seçtiğini, milyonların seçimlere katıldığını, asker üzerine sivil kontrolün getirildiğini, Kürt sorununun kamuoyunda konuşulmaya başlandığını anlatan Albright, TBMMnin birkaç ay önce demokratikleşme paketi geçirdiğini hatırlattı. Albright, Türk vatandaşlarının son 10 yılda ekonomik anlamda ve sağlık alanlarında hayatlarında önemli gelişmeler gördüğünü, Türkiyenin uluslararası alandaki görünümünün arttığını, yatırımların yükseldiğini de ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ancak bunlar yeterli değil, demokrasi bir yolculuktur. Burada, dünyanın en eski modern demokrasisinde bile bu konuda düzenli ilerlemelerin olması gerektiğini biliyoruz. Türk halkı, demokrasilerinin geldiğini noktadan gurur duymalı ama aynı zamanda bu yolculuğun devam edeceği noktasında da güven içinde olmalılar. Bu konudaki güvence de özellikle iktidardakilerden gelmeli, ülkenin siyasi liderleri bu yolda olduklarını taahhüt etmeli.
Türkiyede tüm liderlerin, onlara oy vermeyenler de dahil diğerlerinin fikirlerini dinlemesi gerektiğini, bunun demokrasinin özü olduğunu belirten Albright, (Demokrasi) sadece seçimler değildir ifadesini kullandı.
Erdoğanın açıklaması ileri bir adım
Albright, işleyen bir demokrasinin muhalefete, kısıtlanmamış bilgi akışına ve denge-kontrol mekanizmalarına ihtiyacı olduğunu, bu sayede çoğunluğun azınlığın haklarına da korumasının sağlanacağını belirten Albright, özellikle muhalefetin önemine işaret etti.
AK Partinin seçim bölgelerine hizmet ederek seçildiğine işaret eden Albright, AK Parti insanlarla daha bağlantılı. Muhalefet ise insanları yüz üstü bıraktı ifadesini kullandı. Albright, özel sektor ve diğer muhalif grupların bir arada hareket etme sorumluluğu bulunduğu yorumunu yaparak, şunları kaydetti:
Tek parti demokrasisi diye bir şey yoktur. Muhalefet, vatandaşlara gerçek seçenekleri olmasını sağlar ve ancak gerçek seçenekler var olduğunda kazanan gerçekten yetkisini ilan edebilir. Muhalefettekilerin de uygulanabilir ve Türk toplumu geneline hitap edebilen bir alternatif yaratma yönünde sorumlulukları var. Vatandaşların gerçekten seçim yapabilmeleri için canlı bir kamusal tartışmada, tam olarak bilgilendirilmeliler.
Bu noktada, Türkiyede bazı sorunların bulunduğunu ifade eden Albright, Türkiyedeki tutuklu gazetecilerin sayısına ve Feredom Housein basın özgürlüğünde Türkiyeyi özgür olmayan ülke kategorisine koymasına işaret etti.
Albirght, Türkiyede medyaya yönelik baskı olduğunu da savunarak, Ben de penguenleri seviyorum ama gerçek bir haber olduğunda bu kamuoyuna gösterilmeli dedi.
Türkiyenin güvenlik kaygılarını anladığını ama bireylerin kendilerini ifade etmek için kullandığı online platformların kısıtlanmasının sadece katı biçimde gerekli olduğu durumlarda uygulanması gerektiğini ifade eden Albright, Bu kararlar bağımsız yargı tarafından gözden geçirilmeli ve sınırlı, geçici ve çok az rastlanan bir durum olmalı diye konuştu.
Albright, bunun yanında, Türkiyedeki bazı olayların arkasında ABD ve azınlıkların olduğuna yönelik iddialardan ciddi rahatsızlıklarını dile getirdi.
Bağımsız yargının da sağlıklı ve kalıcı demokrasi için önemine işaret eden Albright, Türkiyenin partner, dost ve yatırımcılarına gidişin olumlu olduğu yönünde de güvence verilmesi gerektiğini söyledi.
Albright, ABDnin ve diğerlerinin, Türkiyenin kendi iyiliği için doğru yolda gittiğinden emin olması gerektiğini kaydetti.
Albright, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın 1915 yılı olaylarıyla ilgili açıklamasını ise ileri bir adım olarak nitelendirdi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da, bu konferansların 10uncusunu düzenlemekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bu konferansların Sakıp Sabancı onuruna düzenlendiğini hatırlatan Sabancı, programın düzenlenmesine vesile olan herkese teşekkürlerini iletti. Sabancı, Türkiyenin hala AB yolunda yürüdüğüne ve AB sürecinin iç reformlar açısından önemine dikkati çekti.
aa
Bu haber 815 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle