Kırım Tatarları, Rus vatandaşı olmaya zorlanıyor

30 Nisan 2014 14:15 tsi
Kırım Tatarlarının Lideri ve Ukrayna Meclisi Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya'nın Kırım Tatarlarını Rus vatandaşı olmaya zorladığını söyledi.

Kırımoğlu, Berlin'deki bir otelde AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal altında bulunan Kırım'da kimsenin gelecek hakkında bir öngörüde bulunamadığını söyledi. Kırımda çok büyük sorunların yaşandığını ifade eden Kırımoğlu, "En büyük sıkıntımız şimdi insanlarımız Rus vatandaşı olmaya zorlanıyor. Bunu kabul etmek isteyen çok değil" dedi.

Rus vatandaşlığını kabul etmeyenlerin, vatanlarında yabancı muamelesi göreceğini dile getiren Kırımoğlu, "Çalışma hakkı, seçme hakkı olmayacak. İnsanları Rusya vatandaşları olmaya mecbur bırakacaklar Biz Rusya'nın ne olduğunu biliyoruz. Rusya egemenliği altında olmayı istemiyoruz fakat sayımız o kadar az ki Rusya gibi bir büyük ülke ile mücadele edemiyoruz" ifadesini kullandı.

Bu gibi durumlarda insanlar arasında farklı fikirler olabildiğini, Kırım Tatarları arasında bu durumun söz konusu olduğuna dikkati çeken Kırımoğlu, ''Ama bölünme diye bir şey yok. Bazı meselelerde insanların ayrı fikirleri var. Diyelim bu pasaport meselesinde 'bazıları Rus pasaportu almaya mecburuz' diyor, bazıları ise 'kesinlikle almayacağız, bunlar işgalci, bunlar düşman' diyorlar. Bu konuda birlik yok'' diye konuştu.

Rusya'nın Kırım'da yaşayan Tatarlara vaatlerini geçmişteki deneyimlerinden çok iyi bildiklerini dile getiren Kırımoğlu, şöyle devam etti:

"Kırım'ın Ukrayna'ya bağlı özerk bir cumhuriyet olarak kalmasını istiyoruz. Biz vatanımızı satılığa çıkarmadık. Biz kararımızı yıllar önce almıştık zaten. İsteğimiz Ukrayna devleti içerisinde özerk bir cumhuriyet olarak kalmak. Rusya'daki durum ile Ukrayna'daki durum çok farklı. Ukrayna'nın demokrasisinde evet çok problem var ama Rusya ile kıyaslanmaz. O nedenle  yeniden bir otoriter, totaliter bir ülkeye alışmak insanlarımız için zor olacak. Çok sıkıntılar ileride yaşayacağımızı düşüyorum. İşgalin uzun sürmemesini ümit ediyoruz. Biz elimizden geleni yapacağız fakat yapacaklarımız sınırlı. Rusya gibi bir güçle başka güçlerin konuşması lazım.''

"Kırım Tatarlarının yüzde 99'u Rus işgalini kabul etmiyor. 'Rus tarafında olanlar parmakla sayılacak düzeyde" diyen Kırımoğlu, Tatarların mevcut durumdan çok rahatsızlık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"İnsanlarımızdan bazıları Kırım'ı terk etmeye başladı. Ukrayna'nın batı veya başka bölgelerine gidiyorlar. Bizim aldığımız bilgiye göre 5 bine yakın Kırım Türk'ü Kırım'da ayrıldı. Gittikleri yerde sıkıntılar çok ama  çünkü Rus işgali  altında yaşamak istemiyorlar. Biz buna da karşıyız. Biz yıllarca vatanımıza geri dönmek için mücadele verdik. Yeniden insanlarımız öz topraklarını terk etmeye mecbur kalıyorlar. Bu halkımız için bir trajedidir.''

Kırım'daki mevcut durumla ilgili de bilgi veren Kırımoğlu, ''Haydutlar, her yerde Rusya'dan destek alıyorlar silah alıyorlar ve kontrolsüz işler yapıyorlar. Adam kaçırıyor, öldürüyorlar. Kafalarına göre hareket ediyorlar. Büyük çoğunluğu Rusya'dan gelen Rus istihbaratı üyeleri. Bazılarını Ukrayna istihbaratı ele geçirdi. Kesinlikle Rusya'dan istihbarattan gelen insanlar var'' ifadesini kullandı.

- "Bu kararı alanlar için ülkeye giriş yasağı uyguladılar"

Kırım'da sorun yaşamaya başladıklarını, nisan ayının ortasında Kırım'dan çıkarken bir görevlinin Rusya Federasyonu'na girmesinin yasaklandığını söylediğini, daha sonra Moskova'nın bunu reddettiğini hatırlatan Kırımoğlu, şöyle konuştu:

"Kırım'da bölücülük hareketi başladıktan sonra Ukrayna Parlamentosu'nda bunlara karşı bazı kararlar alınmıştı. Orada yerel parlamentonun dağıtılması ve bazı kişilere karşı dava açılması yönünde. Ruslar, Kırım'a girdikten ve Kırım'da hükümet kurulduktan sonra bu kararı alanlar için ülkeye giriş yasağı uyguladılar. Ukrayna Başbakan ve Cumhurbaşkanı hakkında bile yasak koydular. Oy veren milletvekillerine giriş yasağı uyguladılar. Toplam 350 insana ülkeye giriş yasağı kondu. Ben de milletvekili  olarak alınan bu kararlara oy vermiştim. Otomatik olarak beni de o listeye koydular. Sonra ne kadar aptal olduklarını fark ettiler. 'Listeden çıkardık' dediler. 19 Nisan'da Kırım'a girerken epeyce oyaladılar. Sonra oraya buraya telefon açtılar. Nihayet Moskova'dan 'emir geldi girsin' diye. İki gün kaldıktan sonra Kiev'e giderken sınırda bana uyarı okudular. 5 yıl içinde bana Rusya Federasyonu'na girmek yasakmış. Ben de 'Rusya'ya girmeye niyetim yok' dedim. Onlar Rusya Federasyonu deyince Kırım'ı da kastetmişler. Ondan sonra Moskova bunu reddetti 'biz böyle karar almadık' dedi."

- "Rusya'yı durdurmak lazım"

Ukrayna'nın Rusya'ya karşı direnemediğini, Batılı ülkeler tarafından Rusya'nın durdurulması gerektiğini vurgulayan Kırımoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batılı ülkeler öyle sert yaptırımlar ortaya koymalı ki Rusya buradan geri çekilmeye mecbur kalmalı. Aksi takdirde başka ihtimallerde var. Aslında öyle kuvvetli bir yaptırım yapılabilse Rusya dağılabilir. Rusların ekonomisinin yüzde 60'ı petrol ve gaza bağlı. Bunlar fiyatları düşürülürse o zaman hiçbir savaşa gerek kalmayacak. Ama bu yaptırımların efektif şekilde yapılması için Batı ülkeler ve ABD'ye zararı olacak. Ben bunu ABD'de ve NATO'da da söyledim. Elbette bu sorunu çözmek için bazı masraflar olacak. Ama şimdi bu masraflardan kaçınacak olursanız daha sonra 10 kat daha fazla masraf ödemek zorunda kalacaksınız. Çünkü Rusya'yı durdurmak lazım. 21. yüzyılda 'ben güçlüyüm' diyerek komşu ülkenin toprağını işgal etmek ne demek. Olacak şey mi bu? Maalesef yaptırımlar şimdiye kadar yeterli olmadı. Böyle devam edecek olursa işgal uzun yıllar  sürecek. 1979'da Ruslar Afganistan'a girdiklerinde yaptırımlar başladı. Sovyetler Birliği'nin dağılması için 10 yıl beklemek zorunda kalındı. Çok uzun süre... Ama 'yok' dediler 'bu kez yaptırımlar sert olacak' dediler."

-Türkiye'nin Kırım politikası

Türkiye'nin Kırım ve Ukrayna politikasının çok doğru olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, Türkiye'nin işgali tanımadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

 ''Türkiye Kırım Rusya'ya ilhak oldu bunu tanımıyor. Ukrayna'ya kendi imkanları dahilinde destek olmaya çalışıyor. Ama Türkiye'nin imkanları bellidir. Türkiye'nin Rusya ile büyük bağlantıları var. Türkiye'ye gelen doğal gazın yüzde 50'si Rusya'dan geliyor. Ticaret miktarı 38-40 milyar civarında. Bu ilişkiler kesilirse elbette Türkiye ekonomisi büyük zararı olacak. Bunu da hesaba alıyorlar. Ben hiç olmazsa boğazların kapatılmasını istedim Rus gemileri geçmesin diye. Ama bu da imkansız. Savaş olmadığı müddetçe Montrö anlaşmasına göre Rus gemileri geçebiliyor. Bana söylediklerine göre Karadeniz de tatbikatları başlamış Türkiye'nin bu umut verici bir şey. Bundan gayrı Tayyip Bey Putin ile görüşmüş ''orada bizim akrabalarımız var eğer onlar zarar görürse biz tarafsız kalamayız demiş Bu kelimeyi kullanmış'' Bu bizim için manevi destek.''

AA

Bu haber 437 defa okundu.