En Sıcak Konular

ABD'de gizli bilgiye ulaşan casuslukla suçlanır

12 Mart 2014 17:27 tsi
ABD'de gizli bilgiye ulaşan casuslukla suçlanır Saint Louis Washington Üniversitesi hukuk profesörü Clark, ABD'de yetkisi olmayanların gizli bilgileri ele geçirmesi gibi konuların casusluk kapsamında ele alınabileceğini söyledi.

ABD’de telefon dinlemeleri veya sızdırmalara ilişkin en yakın örnek Wikileaks davası ve ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) krizi. Gizli belgelerin internet yoluyla sızdırıldığı bu gibi olaylarda  ABD kanunları, sorumluluk açısından doğrudan kaynağa yönelinmesini zorunlu kılıyor. ABD'de bu tür vakalara karışanlar için en belirgin suçlama ise casusluk. Wikileaks'i sızdıran Chelsea Manning de casusluktan mahkum oldu.

Wikileaks’e dair sınırlamalara rağmen, internet yayınları üzerinde anayasal güvenceler nedeniyle internet sitelerine yönelik sansür uygulaması ise sınırlı. Wikileaks olayında hükümet kurumları, Kongre Kütüphanesi'nin WikiLeaks’e girişi kendi sistemlerinde engelledi. Eyaletler arasında ise sadece California’da Wikileaks’a erişimin geçici olarak durdurulması kararı alındı.

İletişim Ahlakı Kanunu'nun 230’uncu bölümünde ise milyonlarca kullanıcıları olan sitelerin her kullanıcısının ne kadar doğru bilgi eklediğini takip edemeyeceğinden hareketle, Youtube, Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini, bu sitelerde paylaşılanlara yönelik sorumluluktan kurtaran bir bölüm içeriyor. Bu kapsamda, eğer bir kişi bu kanalları kullanarak bir şeyler paylaşıyorsa ancak bu kişiye dava açılabiliyor, söz konusu paylaşım sitelerine dava açamıyor.

ABD’li uzmanlar da hükümet bilgilerinin internete sızmasının, ulusal güvenlikle internet ve ifade özgürlüğü arasındaki ince denge noktasında tartışmalara neden olduğunu belirtiyor.

"Casusluğu düzenleyen yasalar üzerinden değerlendirilir"

Saint Louis Washington Üniversitesi hukuk profesörü Kathleen Clark, ABD Başkanı Barack Obama gibi en yüksek mevkideki yetkililerin telefonlarının yasadışı dinlenmesi ve sızması noktasında ABD kanunlarının nasıl çalıştığına yönelik soru üzerine, bu konuda hükümetin kullandığı ve yasal kovuşturma açtığı kanunların varlığına işaret etti.

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski çalışanı Edward Snowden’ın bilgileri sızdırması örneğini hatırlatan Clark, hükümetin, kanunun çiğnendiği ve bilgilerin çalındığını iddia etmesi halinde bunun bilgi hırsızlığı ya da casusluğu düzenleyen yasalar üzerinden değerlendirilebileceğini vurguladı.

Clark, İngilizce’de “casusluk” teriminin genellikle “yabancı istihbarat ajansına bilgi ileten, yabancı hükümet adına çalışanlar” için kullanılmasına rağmen yasada bunun alanının çok daha geniş olduğunu, yetkisi olmayanların bu bilgileri ele geçirmesi gibi konuların da bu kapsama (casusluk) girdiğini belirtti.

Ulusal güvenlik bilgisine erişim hakkı bulunan birinin bu bilgiyi, bilgiye yasal erişim yetkisi olmayan birinin kullanımına sunmasını yasakladığına dikkati çeken Clark, “Her iki durumda da hükümet bilgiyi kimin yayınladığının peşine düşmüyor, bilginin kaynağının peşinden gidiyor” diye konuştu.

"Her türlü gizli dinlemeyi hak ihlali olarak görürüz"

Eski ABD Kongre üyesi ve Dışilişkiler Komitesi üyesi Michael McMahon da konuya ilişkin soru üzerine, "Biz Amerikalılar izinsiz telefon dinleme olayını hoş karşılamayız veya gizlice her türlü yolla yapılan dinlemeyi korunmuş haklarımızın ihlali olarak görürüz. Bu, özellikle politik bir nedenden dolayısıyla ise daha da ciddi bir konu" diye konuştu.

Dinlenen şahıslardan en az birinin rızası olmaksızın veya mahkeme kararı bulunmadan yapılan tüm telefon dinlemelerinin yasadışı olduğuna işaret eden McMahon, ''Cezalar açısından ise her yargının yetki alanı farklıdır. Daha da önemlisi ifadeler uygun olmayan bir şekilde elde edilmişse mahkemede kullanılamaz" dedi.

McMahon, ABD başkanlarının olası yasadışı dinlenmeleriyle ilgili soru üzerine de ''Dinlemeyle ilgili mahkeme kararlarına karşı ABD Başkanı'nın dokunulmazlığı var ve yönetici ayrıcalığına sahiptir. Böyle bir şey ABD'de hiçbir zaman olmamıştır. Fakat Amerikan Hus filminde olduğu gibi bazı Kongre üyelerinin sesleri kaydedilmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

Üçüncü kişilerin ses kaydı ancak izinle mümkün

ABD kanunlarına göre bir kişi kendi yaptığı telefon görüşmesini yasal yaptırıma maruz kalmadan kaydedebilir ancak üçüncü kişilerin ses kayıtlarının alınması onların izinleriyle mümkün.

New York’taki Stony Brook Üniversitesi öğretim üyesi Zachary R. Dowdy de telefon kayıtlarının ancak kayıtta yer alan kişinin rızası alınarak yapılması gerektiğini, aksi durumun buna ilişkin kanunların ihlali anlamına geleceğini söyledi.

New York Barosu üyelerinden Joe Klein de ABD’de, ülkelerin liderleri veya üst düzey yetkililerinin hassas iletişimlerinin kaydedilmesinin, diğer ülkelerle, terörle mücadele gibi konulardaki güven ilişkisini zedelediğini ifade etti.

AA



Bu haber 789 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,874 µs