" /> "/>

En Sıcak Konular

Amiral gemisinin ahlak kodları: Fermuar, seks, sokak ağzı

20 Ağustos 2007 13:46 tsi
Amiral gemisinin ahlak kodları: Fermuar, seks, sokak ağzı Türkiye’nin önde gelen gazetelerinden birinin haberleri artık “neler oluyor” dedirtmeye başlıyor. Amiral gemisinin ahlak kodları su alıyor, çamura batıyor. İyibilgi okurları uyarıyor: Bu haberlere dikkat!

Hürriyet gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök her defasında veryansın ediyor: “Hürriyet gibi büyük bir gazete olmak zor iş, yaptığınız her şey göze batıyor.” Kimi zaman haklılık payı büyük bu şikayetin. Hürriyet gibi Türkiye’nin önde gelen gazetelerinden birisi olunca eleştirileri üzerinize çekiyorsunuz. Ancak gazeteye gelen her eleştiriyi “meyve veren ağaç taşlanır” üslubuyla reddederseniz geleceğiniz nokta Emin Çölaşan’ı kovmak olur. Üstelik Çölaşan’ı işten çıkarmakla hiçbir şey düzelmez. Aksine Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil’i daha hırçın ve pervasız hale getirebilirsiniz. Hürriyet’te son günlerde yazı işlerinden köşe yazarlarına garip bir “ahlaki yozlaşma” yaşanıyor. Biraz açalım…

“Ahlaki yozlaşma”dan kastımız “entelektüel yozlaşma” değil, baştan söyleyelim. Yani analizin konusu Emin Çölaşan gibi –görüşlerine katılın ya da katılmayın- 22 yıl belge ve bilgiyle yazan bir gazetecinin işten çıkarılıp yerine –kimi saygın yazarlara göre- bilgisi Emin Çölaşan’ın yerini tutmayacak Yılmaz Özdil’in getirilmesi değil. Analizin konusu “entelektüel yozlaşma”nın en güzel örneklerinden birini teşkil eden Bekir Coşkun imzalı “22 Temmuz büyük bir ulusal ihanettir” yollu yorumlar da değil. Bu analiz gazetede son günlerde çıkan ve kamusal ahlakı yakından ilgilendiren haber ve yazılarla ilgili.

Fermuar

İlk örneğimizi ele alalım… Bekir Coşkun geçtiğimiz günlerde Yaşar Büyükanıt’ın “dükkân kapalı” şeklindeki açıklamasını yorumladı. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın kendisinden demeç koparmaya çalışan gazetecileri esprili bir şekilde yanıtlayarak aslında yanıtsız bıraktığı gazetelere yansımıştı. O gün Genelkurmay başkanının ne demek istediğini kendisine soruyu yönelten gazeteciler de masa başındaki yazı işleri ekibi de kavramıştı: Benden siyasi açıklama beklemeyin.

Ancak Bekir Coşkun konuya farklı bir şekilde yaklaşmıştı. Coşkun Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirdiği yazısına şöyle başlıyor: Gazete başlığında Genelkurmay Başkanı'nın "Dükkân kapalı" sözlerini okuyunca (özür dileyerek yazıyorum) çocukluğumuzda düğmeler açık kaldığında, büyüklerin o uyarısı geldi aklıma: "Dükkân açık ha..." Utanıp kaçarken dükkânı kapatırdık.

Bekir Coşkun “İlgisi yok tabii ki...” diyor ve yazısını “ben askerin dükkanının kapalı olduğuna inanmam” diyerek bitiriyor ancak Coşkun’un bu ilginç hatırlatması Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in dikkatinden kaçmıyor. Bakın “eşikaltı göndermeleri doğru okuyabilecek” düzeyde reklam eleştirmenliği ün salmış Bir, Coşkun’un yazısına nasıl anlamış: Söyler misiniz bu yazıyı baştan sona okuduğunuzda ne demek "Ben askerin dükkanının kapalı olduğuna inanmam!.." Bakın ilk satırlara bakalım "dükkan" neresiydi? Bekir Coşkun çaktırmadan diyor ki: Askerin fermuarı AKP'lileri yani şeraitçileri şaapmak için her zaman açık... İnanılmaz değil mi?

Ali Atıf Bir’in “alt metin okuyacak kadar alanında uzman” olduğunu söyleyip yazdıklarına güvenebilir miyiz? Bu sorunun yanıtını siz verin. Ancak Bir haklıysa, Coşkun’un yazısı tam bir mesnetsizlik örneği.

Seks

Gelin ikinci örneğimize göz atalım… Bugün aynı gazetenin sayfalarını çevirenler bir haberin başlığını gördüklerinde şaşırmış olmalı. Haber şu: Avustralya’da doğum günü hediyesi olarak verilen bir deve, seks yapmaya çalıştığı 60 yaşındaki kadının ölümüne yol açtı. Başlık da oldukça “çekici”: Kadınla seks yapmak isteyen deve öldürdü.

Haber okunduğunda okuyucunun içini olumsuz bir his kaplıyor. Çünkü gazetedeki haberin içeriğinden ve diğer gazetelerin verdikleri haberden doğum günü hediyesi olarak sunulan devenin kadını içgüdüsel çiftleşme davranışı olarak tanımlanan davranışla ezerek öldürdüğü anlaşılıyor. Yani ortada çok acı bir ölüm vakası var. Ancak gazete bunu magazinleştirerek “kadınla seks yapmak isteyen deve öldürdü” şeklinde veriyor. Gazete burada kalmıyor, daha da ileri gidiyor. İstanbul baskısında kadının “egzotik ev hayvanlarını çok sevdiğini” tırnak içinde veriyor ve okuyucuya kadının da bu türden sapık bir ilişkiye meyilli olduğu intibaını veriyor. Halbuki ortada bunu ima edecek hiç bir bilgi yok. Yani gazete feci şekilde can veren bir kadını haberleştirirken ahlaki sınırları yerle bir ediyor.

Sokak ağzı

Üçüncü örneğimiz Mehmet Y. Yılmaz’dan. Yılmaz’ın bugünkü yazısının başlığı “Sana ne lan benim haberimden!” Yazının muhatabı da bir milletvekili… Yılmaz, AK Parti Balıkesir Milletvekili Cemal Öztaylan, Hürriyet’in TBMM’deki milletvekillerinin kaçının eşinin türban taktığına ilişkin haberiyle ilgili sözlerine yanıt veriyor. Bu haberi şu sözlerle eleştirmiş milletvekili: "Efendim, Balıkesir milletvekillerinden hangisinin karısının başı açık? Sana ne lan? İşiniz mi yok? Benim karımın başı açık mı, kapalı mı? Sana ne lan açıksa? Sana ne lan kapalıysa? Benimkisi açık Allah’tan, ben yırtmışım."

Bir milletvekilinin bu şekilde konuşması doğru değil. Bunu bir kenara not edelim. Ancak buna verilecek yanıt da Yılmaz’ın başlığına taşıdığı şekliyle “sana ne lan benim haberimden” olmamalı. Mehmet Yılmaz “önce başlıktaki üslup nedeniyle bu tür sözleri duymaya kulakları alışkın olmayan değerli okuyucularımdan özür dilerim. Ama bazen herkese anlayabileceği bir dille yanıt vermek kaçınılmaz oluyor” diyerek kendini savunuyor. İyibilgi de soruyor: Hürriyet’e de anlayacağı dilden mi yanıt vermeli?

Bu yazının Hürriyet’in hak ettiği dilden yazılmadığı kesin.

www.iyibilgi.com

 



Bu haber 4,119 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,753 µs