En Sıcak Konular

Siz bu hesapları biliyor muydunuz?

3 Ocak 2014 10:26 tsi
Siz bu hesapları biliyor muydunuz? Yapılan saldırının arkasında yeni dünya korkusu var…

Bugün ABD’nin iki büyük korkusu vardır; birincisi Çin’in Pasifik’in sınırlarını aşarak, geliştirdiği teknolojiyi ve elindeki büyük sermaye gücünü-sistematik bir şekilde- ihraç etmesi. İkincisi ise Çin’in dolar rezervlerini, hızlı bir şekilde eritmeye başlaması… Ancak ABD biliyor ki, bu ikinci büyük korkusu, ancak Çin’in dışa taşarak yeni bir dünyanın adımlarını atması ve dolar dışında yeni bir ticari çevrim oluşturmaya başlaması ile mümkün olur. İşte ABD’nin, birbirine bağlı, bu iki büyük korkusunun gerçekleşmeye başladığının ilk ve en stratejik işaretlerinden birisi, Xi Jinping’in Endonezya’da yaptığı bu konuşmadan hemen önce, Türkiye’nin füze ihalesini Çin’e vermesiydi. Türkiye-Çin füze anlaşması ya da ön adımı diyelim; ABD ve Batı için çanların çalmaya başlamasıydı. Çünkü, bu adım, basit bir silah ihalesi değildi, bundan öte teknoloji alışverişi ve buna bağlı yatırım silsilesini de içeriyordu.

AB ve Şanghay

İşte bu günleri takip eden tarihlerde Başbakan Erdoğan, Rusya ziyaretinde, yine ısrarla, Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’na aktif olarak dahil olmasının gerektiğini söyledi. Tabii tam bu sıralar Erdoğan’ın sıkça yaptığı bir şey de yerleşik BM düzeninin radikal eleştirisi idi. Tabii Başbakan Erdoğan bunları söylerken bizim ittihatçı ‘liberal’ muhalefetimiz; ‘Türkiye nereye gidiyor, eksen kayar da bu kadar da kaymaz’ eleştirilerine devam ediyordu. Halbuki, yine geçen yılın son ayında, şu 17 Aralık operasyonundan bir hafta önce falan, Başbakan, AB ile vize kolaylığı anlaşmasında, AB süreci benim cebimde, Türkiye bu hedeften vazgeçmeyecek diyordu. İşte işin en önemli yanı da burasıydı; hem Çin’le ortak, yüksek teknoloji silah sanayi geliştirmeye niyetleneceksin hem de, AB’ye ben istediğim koşullarda gireceğim, çünkü AB artık ‘hasta adam’ diyeceksin…

Şimdi siz bütün bunlara, 2013 yılında yapılan enerji anlaşmalarını, Hazar’dan, Musul’a kadar hattta İran’a ve Doğu Akdeniz’e (İsrail-Gazza açıkları) kadar, Güney Gaz Koridoru ile temel stratejik enerji bölgelerinin denetimi ‘sorunsalını’ ekleyin… Yetmiyor; Marmaray’la ve şu Kanal İstanbul projesiyle Lozan’ı hadi geçin, 1936’da Sovyet korkusuyla yapılan Montreux’nün bile yerle bir edilmesini ve bu yolla güney enerji koridoru dışında güney ticaret geçişlerini-ki bu yeni ipek yoludur ve Pasifik’le, Akdeniz’i dolayısıyla Avrupa’yı birleştirir- Türkiye’nin ele geçirmesini de buraya katın.

Yeni bir dünya; hemen şimdi…

Sonra geriye çekilin ve ortaya çıkan manzarayı seyredin; şunu görürsünüz: AB ve ABD’nin ortaya attığı Transatlantik büyük birliğinin canına okuyan, Xi Jinping’in Endonezya APEC toplantısında ortaya attığı yeni Asya kalkınması ve entegrasyonu… Ama bitmiyor, bu büyük kalkınma paradigması, AB’yi de kendisine yine Türkiye sayesinde çekiyor. Yine Ortadoğu’da İslam’ın demokratikleşmeyi gerçekleştirmesi ve yeni bir İslam ekonomisi de buraya ekleniyor. İşte size katliamcı neoconların ve onların işbirçilerinin olmadığı yeni bir dünya…

Hedef, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmaması…

Şimdi şu an Türkiye’ye Başbakan Erdoğan sembolize edilerek yapılan saldırının arkasında bu yeni dünya korkusu vardır. Ve kilit ülke Türkiye’dir…

Bunun için, şimdiye değin, ellerinde tuttukları Ergenekon’dan sonra yedekledikleri yapılara içeriden bu operasyonu yaptırttılar. İşin ilginci, biliyorsunuz, işe yaramayan, soğuk savaş paradigmasını göre örgütlenmiş kanlı Ergenekon örgütünü de, şimdi operasyon çeken yapıya tasfiye ettirdiler.

 Peki bundan sonra nasıl bir strateji izleyecekler? Görüyorsunuz, Asya’nın büyümesini düşürecek yeni bir finansal kriz yapılanması var önümüzde…

Herkesin uzlaşacağı(!) bir Cumhurbaşkanı adayı….

Türkiye’de hedef dediğim gibi Erdoğan ve ekibidir…AK Parti’yi ANAP’laştırak korumaya çalışacaklar. CHP ve tırnakları sökülmüş, neoliberal IMF reçetesi benzeri politikalar uygulayan bir AK-Parti ile yeni bir siyaset dizaynı yapıyorlar. Erdoğan’ın kesinlikle, halkın seçtiği, güçlü ve AK-Parti’yi de yönlendiren bir Cumhurbaşkanı olmasını önlemeye çalışacaklar. Hedef yerel seçimler falan değil, doğrudan çözüm süreci ve budur.

Bunun için herkesin üzerinde uzlaşacağı alternatif ve şok Cumhurbaşkanı adayları ortaya çıkaracaklar. Örneğin 28 Şubat mağduru, MHP’nin de, CHP’nin de hatta AK-Parti tabanının, milli görüş geleneğinin ve tabii cemaat’in de oy vereceği- cemaatin militanca destekleyeceği- üstelik kadın olma avantajını da taşıyan Meral Akşener gibi… Ancak ben Meral Akşener gibi, 28 Şubat deneyimini yaşamış, dürüst bir politikacının bu tezgaha geleceğini sanmıyorum.

Cemil Ertem / Star (ilgili kısım)



Bu haber 2,779 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,327 µs