Kılıçdaroğlu: 'Madem abdestinden şüphen yok'
27 Aralık 2013 13:09 tsi
Kılıçdaroğlu, "Abdestimizden şüphemiz yok" diyen Başbakan Erdoğan'a bu soruları sordu
"Abdestimizden şüphemiz yok deniyor. O zaman neden yönetmeliği değiştiriyorsun? Neden dosyayı savcının elinden alıyorsun? Abdestinden şüphen yoksa, neden 4 bakanın istifa ederken beni savunan bir açıklama yapın diye neden baskı kurdun?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ortaya atılan rüşvet ve yolsuzluk iddiaları sebebi ile insanın biraz yüzü kızarır. Şimdi de çıkmış buna komplo diyorlar. Ne komplosu? hırsızlığın komplosu mu olur?' dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları;
Adalet Bakanı, HSYK ile görüşme yaptıktan sonra, İstanbul Başsavcısı, yolsuzluk soruşturmasını yapan savcıdan dosyayı aldı.
Hükümet yolsuzluklarla sarsılıyor. Bir bakan itiraf etti. "Benim yaptıklarım yolsuzluksa, yaptıklarımın tamamı Başbakanın bilgisi dahilindedir. Başbakanın da istifa etmesi gerekiyor diyor." Bunu ben değil, savcı değil bizzat bu hükümetin bakanı söylüyor.
Hırsızlık soruşturması yapan savcıların pasifize edildiği bir dönemden geçiyoruz. Adı yolsuzluğa bulaşmış olan bakanlar yönetmelik değiştiririyorlar. Neden? Hırsızlık soruşturması yapacaksan önce hırsıza haber vereceksin diye. Böyle bir şey olabilir mi?
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMASI - VİDEO
HSYK, YÖNETMELİK ANAYASAYA AYKIRI DİYOR
HSYK bu anayasaya aykırıdır diyor. Bunu yargının beyni diyor. Yaptığınız yönetmelik değişikliği ile yolsuzlukların üzerine gidilemez deniyor.
Bir siyasal iktidar, yıolsuzluk ve rüşveti nasıl korur. Böyle bir tablo ile Türkiye Cumhuriyeti ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyor.
"MADEM ABDESTİNDEN ŞÜPHEN YOK"
Abdestimizden şüphemiz yok deniyor. O zaman neden yönetmeliği değiştiriyorsun? Neden dosyayı savcının elinden alıyorsun? Abdestinden şüphen yoksa, neden 4 bakanın istifa ederken beni savunan bir açıklama yapın diye neden baskı kurdun?
Üstelik söz konusu olan rakam milyarlarca dolarlık rüşveti gösteriyor, panik bundan kaynaklanıyor.
Üzüldüğüm nokta şu, Türkiye bulunduğu coğrafyada demokrasiyi sindirmiş bir görüntüye sahipti. Başbakanlar yolsuzlukları savunmuyordu. Kendi çocuklarını ve yakınlarını yargı karşısında savunmazlardı.
Geldiğimiz noktada dünyaya rezil olduk. Yolsuzluk ve rüşveti savunan bir hükümet, polisle yargıyı karşı karşıya alan bir iktidar. Şu isimlerin ifadesini alacağım diyor savcı içişleri bakanı hayır gitmeyecek, hırsız hırsızlığına devam etsin diyor.
YOLSUZLUĞUN KOMPLOSU MU OLUR?
İnsanın biraz yüzü kızarır. Şimdi de çıkmış buna komplo diyorlar. Ne komplosu? hırsızlığın komplosu mu olur?
Bir Başbakan, br banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda yakalanan parayı savunur mu? Para temizse gider bankaya yatırırsın. İmam Hatip okulu yapılacakmış, Bosna'da okul yaptıracaktık o parayla tamamıyla yalan.
TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİM HAKKINI YİYENLERE ZEHİR ZIKKIM OLSUN
Tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır bu paralar. Bu paraları yiyenlere zehir zıkkım olsun diyorum. Hukuk devleti ayaklar altına alındı. Böyle bir yapıyı Türkiye ilk defa görüyor.
Bu haber 477 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle