En Sıcak Konular

'Kula kulluk olmaz sadece Allah'a kulluk olur'

21 Aralık 2013 16:05 tsi
'Kula kulluk olmaz sadece Allah'a kulluk olur' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ünye Şehir Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde ve Fatsa'da yapımı tamamlanan bazı eserlerin toplu açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, kirli tezgahı ve ittifakı alt üst edeceklerini belirterek, "İhanet içindeki çeteleri tek tek ortaya çıkarıp tasfiye edeceğiz" dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ünye Şehir Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, iktidarı DSP'den, MHP'den ve ANAP'tan aldıklarının anımsatarak, 79 senede bu ülkede 6 bin kilometre yol yapıldığını, kendilerinin ise 11 yılda 17 bin kilometre yol inşa ettiğini söyledi.
 
OVİT tüneli için Artvin- Hopa, Erzurum-Rize arasında dağların delindiğini, Kop ve Ilgaz tünelinin inşaatlarının sürdüğünü, bunların 2015'te hizmete gireceğini ifade eden Erdoğan, 12 tünel açtıklarını, virajların, Armelit Dağı'nın birçok insanının hayatına mal olduğunu söyledi. Rize'ye giderken ve gelirken, otobüslerle Armelit Dağı'na tırmandıklarını, aşağı bakamadıklarını, nereden uçacağız diye düşündüklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
 
 "Otobüsün birisi kenara geçer öbürünün geçişini bekler, öbürü geçer ondan sonra öbürü gider. Bunları yaşadık mı? Artık bunlar var mı? Bunlar bize nasip oldu. Artık şimdi Karadeniz sahil yoluyla, deniz manzaralı, tünellerle dağların güzellikleri bunların hepsini bir arada yaşıyoruz. Karayolları yatırımları için 11 yılda 98,5 milyar lira yani 98 katrilyon 500 trilyon. Bunları biz yaptık. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunlar yapılabilir mi? Bunlar basit, basit siyaset yapıyor bunlar. İftira atayım tutmazsa iz bırakır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bunlara şunu söyleyin: 'Aynaya bakın aynaya.' Bunlara bunu söyleyin. Bu ülkede CHP, MHP olarak ne yaptınız? Onların anlatın bir. Bunlara onu sormak lazım. Ne yaptınız? Yaptıkları bir şey yok onların. Onun için çok çalışacağız. 30 Mart bunlara sandıkta en güzel cevap günüdür."
 
"Sen daha muhalefet olarak parlemento koltuklarında yerini alamıyorsun"
 
Bütçe görüşmelerinin dün bittiğini anımsatan Erdoğan, tüm muhalefetten bütçeye 117 ret çıktığını, 318 evet çıktığını kaydetti. "İktidarın yerinde, sapsağlam bir, iri, diri, beraber, 318 oyla bütçesine sahip çıktı" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
 
 "Lafı bırak lafı, sen daha muhalefet olarak parlemento koltuklarında yerini alamıyorsun. Millet bunlara ne dedi? 'Git muhalefet olarak orada çalış' dedi. Bunlar milletin verdiği görevi yerine getiremiyor. Kimbilir o anda bunlar nerede? Turistik seyahatte. Bunlar milletvekilliği görevini bile doğru dürüst yerine getirmiyorlar. Bütçe gibi önemli bir şeyde bir değerlendirme de oraya gelip oyunu bile kullanmıyorlar. ' Başbakan nerede' diyor. Benbaşbakan değilim sadece, hem genel başkanım hem başbakanım. Benim adıma orada vekilim var. Ama ey muhalefetin genel başkanı, katılanları tenzi ederim, hani genel müdür var ya, genel müdür senin adına orada vekalet yok. Yasalar sana böyle bir yetki vermiyor. Sen neredeydin? Mesele bu. Bunlar bir defa Anayasa Mahkemesinin, yasaların, içtüzüğün kendilerine verdiği yetkinin nerede, nasıl kullanılacağından bihaberler."
 
Yolsuzluk kılıfıyla sunulan son derece çirkin bir tuzak
 
Başbakan Erdoğan, hükümete karşı başlatılan kara propagandaya dikkati çekti.
 
"Son günlerde hükümetimize karşı başlatılan karalama kampanyası, yolsuzluk kılıfıyla sunulan son derece çirkin bir tuzaktır" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Milletim bunu bilsin, milletim bunu görsün, bu kirli oyun büyük Türkiye'ye karşı oynanan bir oyun, bu tezgah yeni Türkiye'ye karşı tertiplenen bir tezgahtır. Bu kirli oyun bize olmaktan ziyade, AK Parti'ye olmaktan ziyade bizzat milletime karşı milli iradeye, milli egemenliğe karşı oynanan bir oyundur. Bu siyaseti itibarsız kılma girişimidir. Onun için burada uluslararası oyunlar var. Ulusal bazda yerel bazda da bunun taşeronları var."
 
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Bizim A'den Z'ye abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz yok. Onu siz şuanda muhalefet partisinin Anayasa Mahkemesi kararıyla tescilli olan dosyalarında arayın. Yolsuzluk diyor ana muhalefet, sen önce devletin hazinenin sana verdiği parayı çar çur ettin, orada yolsuzluklar yaptın, o yolsuzlukların neticesinde Anayasa Mahkemesi seni cezaya mahkum etti. Bu uluslararası bir oyun, bu kökü dışarıda bir tezgah. Devlet içinde oluşmuş çeteler var, bu tezgahta maşa olarak taşeron olarak kullanıldılar. Küresel güçlerin taşeronluğunu üstlenen yerli işbirlikçiler, yerli piyonlar bu komploda alet olarak kullanıldılar. Bu oyunu bozuyoruz, Gezi'de bu oyunu nasıl bozduysak, burada da bu oyunu bozacağız, bunu bilin."
 
"Türkiye düşmanı çevrelerin rant operasyonudur"

 
Erdoğan, 2002 yılında Türkiye bütçesinden faiz ödemelerine ayrılan kaynağa dikkati çekerek, şöyle devam etti:
 
"Yıl 2002 Türkiye bütçesinin yüzde 45'i faiz ödemelerine gidiyor. Bunun toplam bedeli 52 milyar lira, yani 52 katrilyon. Vatandaşın 52 milyar lirası bir yıl içinde Türkiye içinde ve dışında borç verenlere gidiyor. Biz ne yaptık, biz bu oranı düşürdük, yüzde 45'ten yüzde 13'e kadar bunu gerilettik. Şuanda bütçenin sadece yüzde 13'ü faiz ödemelerine gidiyor. Türkiye bundan 642 milyar lira kazandı, 642 katrilyon kazandı, Türkiye bu muazzam paraları kazanırken, faiz lobisi kaybetti, faizden geçinenler yüksek faizden rant sağlayanlar kaybetti. İstikrarsız Türkiye'den, zayıf Türkiye'den çıkar elde eden çevreler kaybetti. Onun için iftira kampanyası devam ediyor. İşte küresel düzeyde yazılıp yerel düzeyde oynanan bu oyun 642 milyar lirasını kaybeden Türkiye düşmanı çevrelerin rant operasyonudur."
 
"Halk Bankası'ndan ne istediniz, çıksınlar mertçe cevap versinler"
 
Başbakan Erdoğan, milli bankaların daha önceki dönemlerde batak halinde olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Siz Halk Bankası'ndan ne istediniz, çıksınlar mertçe cevap versinler, Halk Bankası'nı hedefe koyarak kimin ekmeğine yağ sürüyorsunuz, hangi planın içindesiniz, kimin adına çalışıyorsunuz. Halk bankasını yıpratarak kime ne kazandırıyorsunuz. Şuanda Halk Bankası'nın bu olaylarda kaybettiği para kimin kaybıdır, bu ülkenin kaybı. Bu banka Türkiye'nin en başarılı bankalarından biri oldu, bizim dönemimizde. Bizden önce ziraat Bankası görev zararı yazıyordu, Halk Bankası görev zararı yazıyordu, Vakıfbank batmıştı. Bizim milli bankalarımız bunlar, biz bu bankaları batak olarak görev zararları içinde boğulmuş olarak aldık. Dünyanın en önemli bankalarından biri haline getirdik bunları. Halk Bankası 11 yıl önce millete yük oluyordu, tam 6 kat büyüttük, piyasa değerini 25 milyar dolara çıkardık.  İşte bu kamu bankasını hedefe koydular, üstelik dert... Yerli artı uluslararası işbirliği yerliden çok uluslar arası boyutta bu iş yapıldı. Neden... Bu banka faiz lobisinin ayağına basıyor. Bu banka Türkiye düşmanlarını ürkütüyor. Allah ömür nefes verdikçe ben de arkadaşlarım da hiç korkmadan, hiç çekinmeden bu gerçeği herkese anlatacağız. Milletin ferasetiyle basiretiyle oynanan oyunu, oyunu zaten biliyor ama biz de bunu milletimize anlatmaya milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz."
 
"Bu ahlaksız oyuna müsaade etmeyeceğiz"

 
"Hükümetimizi hedef alan bu kampanya başka amaçlar da taşıyor" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
 "Başka bir konudan bahsedeceğim; son 1 yıldır Ünye'ye terörden dolayı şehit geliyor mu? Ünye'de terör nedeniyle ocaklara ateş düştü mü? Son bir yıldır terör nedeniyle anneler babalar ağladı mı? İşte bu sizin 'hayır' cevabınız varya birilerini rahatsız ediyor. Niye? Biz bir hesap yaptık. 30 yıldır Türkiye'nin terör nedeniyle kaybı en mütevazı hesapla ne kadar biliyor musunuz, trilyonu aştı. Bir düşünün kaç tane Karadeniz sahil yolu yapılır, kaç tane üniversite açılır, kaç tane baraj yapılır, bu parayla kaç tane Marmaray, Ovit tüneli yapılır Başbakan Erdoğan, "Biz bir hesap yaptık, 30 yıldır  Türkiye'nin terör nedeniyle kaybı en mütevazi hesapla ne kadar biliyor musunuz, trilyonu aşkın. Bir düşünün kaç tane karadeniz Sahil Yolu yapar, kaç tane üniversite açılır, kaç tane baraj yapılır, kaç tane Marmaray, kaç tane tünel yapılır, kaç tane uçak gemisi yapılır. Terör nedeniyle hayatlarının baharında kaybettiğimiz gençlerimizin acısı hala yüreklerimizde.

Bu tarifsiz acının yanında törer nedeniyle madden de büyük kayıplara uğradık. İşte bu tertip aynı zamanda bunun intikamıdır. Bu tezgah, çözüm sürecini sabote etme girişimidir. Bu oyun Türkiye'nin aktif önü alıcı söz söyleyen gündem belirleyen bağımsız dış politikasına karşı Türkiye'ye yeni bir istikamet belirleme çabasıdır. Bu ahlaksız oyuna müsaade etmeyeceğiz. Nereden gelirse gelsin bunları bulup çıkarmaya başladık, bazıları diyor ki, 'Efendim, yargının verdiği talimata uyulması gerekir', doğru, ama yargı hukuk içerisinde bunu verirse buna uyulur. Eğer yargı da hukukun dışına çıkıyorsa, bizim de yürütme olarak elimizde imkan varsa, biz de bu imkanları kullanırız. Kardeşlerim milletin duası, basireti işte bu oyunları bozmak için bize 30 Mart'ta farklı bir enerji farklı bir güç katacaktır."
 
"Allah bize yeter, millet bize yeter"
 
Komploların içinde yer alanları tek tek deşifre edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Ülkemize ihanet içindeki örgütleri, çeteleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tek tek ortaya çıkarıp tasfiye edeceğiz. Nereden olursa olsun, kim olursa olsun, A'dan Z'ye" diye konuştu.
 
"Allah bes Baki Heves. Allah bize yeter, millet bize yeter. Siz bize yetersiniz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Bu oyunu birlikte bozacağız. Bu kirli tezgahı birlikte altüst edeceğiz. Şunu bilmenizi istiyorum. Bir siz varsınız, bir biz varız, bir de Allah var. Milletin ve bizim karşımızda ise büyük Türkiye'nin, yeni Türkiye'nin hazımsızları var. Her tür kirli oyun oynanabilir, sizlerle beraber olanların içinde ihanet şebekeleri de çıkabilir. Bunu da bilin. Şaşabilirsiniz, 'nasıl oldu bu ya' diyebilirsiniz. Tarihte de bunun çok acı örnekleri var. Hiç aldırmayın. Yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz."
 
"Siyasette kirli bir ittifak olduğunu" dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Bugüne kadar bir araya gelmeleri tahayyül dahi edilemeyenler bugün birbirleriyle ittifak halindeler. Siyasette kirli bir ittifak var. Örgütler arasında kirli bir ittifak var. Türkiye içindeki bu kirli ittifak, uluslararası efendilerinden aldığı emirle, talimatla hareket ederek yapılıyor. Bunu ilk kez yapmıyorlar. 27 Mayıs'ta bunu yaptılar, siz bozdunuz bu oyunu. 12 Eylül'de bunu yaptılar siz bozdunuz bu oyunu, 28 Şubat'ta bu oyunu yaptılar, siz bozdunuz. 2007'de Cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman yine böyle bir kirli tuzak kurdular. Onu da siz bozdunuz. 12 Eylül halkoylamasında bu kirli ittifakı yeniden kurdular. Karşımıza geçtiler, siz bu kirli ittifakı da bozdunuz."
 
"Yürütme olarak da bizler onların karşısında dikiliriz"
 

Yolsuzluğun hortumunu kopardıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Ama kişilerin bireysel olarak yaptıkları hatalar varsa bu ülke bir hukuk devletidir, yalnız bu slogan bir hukuk devleti olmasın, gerçek bir hukuk devleti olsun. Samsun'da söyledim. Hukukun içerisinde yargı kurumunda yer alanlar, bu yetkiyi kullanmak durumundadır. Ama hukukun dışına çıkarak eğer birileri afra, tafra yapıyorsa, birileri gelip de yürütmeye baskı kurmak istiyorsa kusura bakmasınlar. Yürütme olarak da bizler onların karşısında dikiliriz" dedi.
 
Herkesin Anayasa ve yasaya göre görevini yapması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Eğer görevini, gereğini yapmazsa kusura bakmasın. Bizi oraya millet gönderdi. Yargı mensuplarını oraya millet göndermedi, milletin gönderdikleri gönderdi. Dolayısıyla yasama, yürütme, yargı hepsi bağımsızdır ama yasalarda tanımlandığı şekliyle de hareket etmek zorundadır. Ben yargı olarak elime yetkiyi aldım, istediğim gibi baskıyı yapayım, istediğim gibi istediğim yeri opersasyonlarla basayım. Kusura bakma. Yetkiyi alırsın, yetki çerçevende bunu yaparsın" ifadelerini kullandı.
 
Erdoğan polis için verdiği mücadeleyi herkesin bildiğini ifade ederek, "Ama burada bir şey söylemek zorundayım. 20 kişiyle bir ofisi basacaksınız, bir evi basacaksınız ondan sonra da orada külhanbeyleri gibi bacak bacak üstüne atıp, elinde bir tespihle orada volta atacaksın, koltukta görüntü vereceksin. Ha buna biz, sabretmeyiz. Buna da yine yasalar neyi gerektiriyorsa haddini bildiririz, ne gerekiyorsa. Herkes görevini yasalar nasıl düzenlemişse ona göre yapacak" diye konuştu.
 
"Siz de öyle pırlanta tertemiz değilsiniz bizim de bildiklerimiz var"
 

Başbakan Erdoğan, Ordu'nun Fatsa ilçesinde yapımı tamamlanan bazı eserlerin toplu açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, halka hitap etti.
 
Başbakan Erdoğan, yargıyı, yürütmeyi ve yasamayı gayet iyi tanıdığını vurgulayarak, yasaların neyi, nasıl tayin ettiyse herkesin bunu yapması gerektiğine dikkati çekti.
 
"Ben yargıyım çok güçlüyüm, ben yürütmeyim çok güçlüyüm, ben yasamayım çok güçlüyüm. Böyle bir derdimiz yok" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Ama biz, şunu biliriz: Yasama, millet demektir. Çünkü yasama organı milletin vekillerinden oluşur. Onun için 'egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' diye yazar parlamentoda. Bizim konuşmalarımızı yaptığımız kürsünün arkasında. Bu ne demek? Güç, millette, milletinvekillerinde. Ama şimdi onu tanımamaya gayret edenler de var. Onun içinde tevlid eden yürütme var. Birileri de geliyor, 'Ben, yürütmeyi de tanımam' diyor. Kim? Yargı. Ben şimdi burda bir şey soracağım. Tenzih ederim bu kirli işlere tevessül etmeyenleri ama şöyle de bir şey var: Birileri eğer kalkıp, intikam alacağım, bu hırsla beraber kalkıp da yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o, bunun bedelini öder, er veya geç öder. Onun için ben buradan yargıya sesleniyorum: Yargı olarak siz de içinizdeki, madem ki yürütmeye böyle bir şey söylüyorsunuz, siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Çünkü siz de böyle pırlanta, tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var. Bunları da çok iyi biliyoruz."
 
"Yalan, yanlış iftiralarla iktidarımızı yıpratmaya çalışıyorsunuz"
 

Sermaye çeverelerine de seslenen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Boşuna yürüyorsunuz. Siz kaybedersiniz, siz. Medyaya sesleniyorum, siz kaybedersiniz, siz. Çünkü dürüst davranmıyorsunuz. Yalan, yanlış iftiralarla iktidarımızı yıpratmaya çalışıyorsunuz. Bununla biz değil millete savaş açıyorsunuz farkında değilsiniz. Benim milletim de bunun bedelini size, ağır ödetir. 30 Mart geliyor. Orada her şey ortaya çıkacak, her şey bellli olacak. Fatsa'ya sesleniyorum: 30 Mart'ta AK Parti iktidarına vereceğiniz gücü bekliyorum. Buna hazır mıyız? İnşallah 2002 Kasımı'nda verdiğiniz yetki, bu bir yerel seçim ama buna rağmen bu seçimde de bu yetkinin güçlendirilmesi bunlara çok önemli bir ders olacaktır. Çünkü biz, bu millete efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik. Ülkemiz için çalışıyoruz. Milletimiz için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim efendimiz millettir.
 
Şunu iyi bilin, Fatsa'dan bütün Türkiye'ye sesleniyorum: Kula, kulluk olmaz, sadece Allah'a kulluk olur. Kula, kul olanlara pirim vermeyin, hakka kul olanlarla beraber yürüyün ve Hakk'a kul olun. İradesini bir yerlere teslim edenlerden olmayın, aklını bir yerlere kiralayanlardan olmayın, sadece Hakk'a. Sadece benim aklım, benim bilgimle birlikte... Şaşmaz bir doğrumuz var bizim. O doğrumuza, o ölçümüze vurmak suretiyle biz geleceğimize yürürüz. Bizim o doğrumuzun, o gerçeğin ne olduğunu zaten aklı selim olan benim halkım bilir."
 
"Bu tezgahın dışı, içi karıştı birbirine"
 
Erdoğan, son günlerde son derece çirkin ve alçakca bir kampanya yürütüldüğüne dikkati çekti. Medyanın manipülasyonlarıyla yürütülen bu karalama kampanyasının, sadece AK Parti'ye karşı değil aynı zamanda büyük Türkiye idealine karşı aleni bir suikast olarak yapıldığını bildiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Bu tezgahın dışı, içi karıştı birbirine. Kökü dışarda ama içeride birtakım ihanet çeteleri var. Bu tezgahta maşa olarak, taşeron olarak kullanılıyorlar. Devlet içine sızmış, devlete paralel bir devlet oluştırmaya çalışan örgütler, adeta devleti felç etmek, milleti yok saymak, ülkeyi, iç siyaseti, dış siyaseti yeniden dizayn etmek için itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Türkiye böyle ahlaksızca, böyle hukuk dışı, böyle haince bir saldırıya bugüne kadar hiç maruz kalmamıştır. Bunu Gezi eylemlerinde denediler, Karadeniz'de başarılı olamadılar. Şimdi bu şekilde denemeye çalışıyorlar. Bu tezgahta ahlak, bu komploda ilke yok, bu girişimde kural, kaide hiç yok.
 
Bakın şunu bilmenizi istiyorum: Bu tezgahın içinde çok kirli bir ittifak var. Bu tezgahın içinde büyük Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi, bölgesinde ve dünyada etkin bir güç haline gelen Türkiye'yi hazmedemeyen karanlık ittifaklar var. Bu kirli oyunun içinde çözüm sürecini istemeyen, gençlerin ölümünü, annelerin ağlamasını isteyen kan lobisi var. Bu kampanyanın içinde kendi ikballeri için ülkeye ihanet edebilecek kadar bilincini kaybetmiş bir örgüt var. Bitmedi, bu tertibin içinde milletten yüz bulamadığı için her zaman kirli tuzaklara tevessül etmiş siyasi partiler var. On yıllardır Türkiye'nin değil başkalarının çıkarlarını göz etmiş bir medya var. Faziden, kaostan, yoksulluktan rant etmeye alışmış, faiz lobisine dönüşmüş belli sermaye çevereleri var. Siz, bu ittifakı yakından tanıyorsunuz. Siz bu ittifakı 27 Mayıs darbesinden tanıyorsunuz. Bu ittifakı 12 Eylül'den 28 Şubat'tan tanıyorsunuz. Aynı ittifak şu anda millet iradesini çiğnemek, Türkiye'yi yeniden dizayn etmek, Türkiye'yi eski kaos günlerine geri çevirmek istiyor. Kimin kiminle iş tuttuğuna lütfen dikkat edin. Gezide bir araya gelenlerin nasıl yeni ittifaklar yaptığına lütfen dikkat edin. Yalanla, iftirayla, bel altı ahlaksızlarla nasıl bir algı yanılgısı yapmaya çalıştıklarına dikkat edin."
 
"Milletimin de hesap yeri sandıktır"
 

AK Partinin 76 milyonun partisi olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Şunu unutmayın şehitler gelmedikçe faiz lobisi kaybediyor, kan lobisi kaybediyor. İşte dert bu. Şu an sahnelenen kirli oyun bu kaybın telafi edilmesi için adeta bir intikam çabasıdır. Bu kere de inşallah, bu hesabı verecekler. Biz bu işin de inine gireceğiz. Nasıl bundan öncekileri yaptık, bunu da halledeceğiz. Çünkü bunların milletle hesabı var. Milletimin de hesap yeri sandıktır, sandıkta da onlara gerekli cevabı verecektir. Şu hale bak ya. Gelmişte Halk Bankasıyla uğraşıyorlar.
 
Niye? Biz iktidara gelmeden önce Halk Bankası görev zararıyla uğraşıyordu. Kim vardı iktidarda? MHP vardı, DSP vardı, ANAP vardı. Şimdi görev zararı var mı? Şimdi kazancıyla karıyla övünülen bir banka. Şimdi bunu yıpratmaya çalışıyorlar. Uluslararası güçler buna çalışıyor, ulusal bazı çevreler de buna çalışıyor. Buna fırsat vermeyeceğiz. Bu işi de çözeceğiz merak etmeyin. Bunları tek tek arayıp, çıkarıp teşir edeceğiz. Milletçe biz yeterki bir olalım.  Bir olalım, iri olalım, diri olalım hep birlikte Türkiye olalım."
 
Fatsa’da 78 derslikli 5 okul, 1  spor salonu, 2 yurt binası, Orman ve Su İşleri yatırımlarından bir proje, spor yatırımlarından bir yurdun, diğer kamu yatırımlarından bir projenin, KÖYDES yatırımlarından içme suyu, yol ve ulaşım hizmetlerinin, barınma yardımları ve belediye yatırımlarından 2 projenin olmak üzere toplam 16 projenin toplu açılışı gerçekleştirildi.

aa



Bu haber 1,091 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,335 µs