Emniyet amirlerinin görevden alınmasına hukukçulardan tepki
20 Aralık 2013 10:04 tsi
Yolsuzluk operasyonunda İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve 11 yardımcısı ile birçok emniyet müdürü görevden alındı. Amirlerin bir bir alınması, soruşturmasının üstü mü kapatılıyor tepkisini beraberinde getirdi.
Yolsuzluk operasyonu sonrasında başta İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve 11 yardımcısı olmak üzere birçok ilde emniyet teşkilatındaki müdürler art arda görevden alındı.
Soruşturmada yer alan emniyet amirlerinin görevden alınması, 4 bakanın da adının karıştığı yolsuzluk, rüşvet ve karapara aklama soruşturmasının üstü mü kapatılıyor endişesi ve tepkisini beraberinde getirdi. Soruşturmada oğlu gözaltında olan Bakan Gülerin çeşitli illerde 40ı aşkın emniyet müdürünü görevden almasına güvenlik uzmanlarının ve hukukçuların tepkisine yol açtı. İşte o açıklamalar:
Atanan müdürler AİHMe başvuru yapabilir
Emekli Savcı Reşat Petek: Görevden alma işlemlerini Emniyet Genel Müdürlüğü yapıyor. Bu takdir yetkisini kullanırken sorgulanacak tek konu hukuka uygun gerekçeler var mı yok mu? Atamaların suç teşkil etmesi söz konusu değil. Ancak ataması yapılan kişiler yargı yoluna başvurabilir. İdare mahkemesinden sonuç alamazsa Anayasa Mahkemesine devamında da AİHMe başvurabilirler.
İdare mahkemesi iptal edebilir
Ankara Strateji Enstitüsü Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Arıcan: Polis müdürlerinin kıyım edilmesini tasvip etmiyorum. Bu şekilde görevden alınma Cumhuriyet tarihinde olmadı. Bu değişiklik-ler operasyona zarar verebilir. Üst düzey emniyet müdürlerinin hepsinin görevini kötüye kullanması mümkün değil. Bu şekilde yapılan gece yarısı tayinlerini idare mahkemesi bozmuştur. Görevi kötüye kullanma varsa önce soruşturma açılmalıdır. Emniyetteki deprem telafisi imkansız, güç zararlara yol açacaktır. On yıl sonra bu tayin furyası sorgulanacaktır. Gelinen noktada adli bağımsız bir kolluk kurulmasının önemli olduğunu gördüm.
Bir günde ne oldu?
Ekopolitik Danışmanı ve Güvenlik Uzmanı Mete Yarar: Türkiye hukuk devletidir. İnsanların niçin toplu şekilde görevden alındığıyla ilgili açıklama yapılması lazım. Olayın içinde bir problem varsa İstanbulda kalması doğru olurdu. Sen şucusun bucusun yaftası toplumun kendi içinde yaptığı fişlemedir. Her şeyin hukuki açıklaması olmalı. Bu insanlar yıllarca bu işi namusuyla şerefiyle yapmış. Ne oldu da bir günde bu insanlar görevinden alındı.
Eski Türkiyenin alışkanlıkları
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap: Şube müdürlerinin görevden alınması adil yargılamaya müdahaledir. İki yıldır süren soruşturmada savcılar ve adli kollukta ciddi bir birikim oluştu. Son dakika değişikliği ile müdahale algısı oluşuyor. Masumiyet karinesi gereği herkesin masum olduğuna inanıyoruz. Fakat daha başında müdahale olması bir suç örtünmek isteniyor hissi uyandırıyor. Hem adalet duygusunu rencide ediyor hem de şüpheliler açısından sıkıntılı bir durum oluşturuyor. Bunlar eski Türkiyenin alışkanlıkları. Yeni Türkiyede olmaması gereken şeyleri maalesef hükümetin de sık sık yaptığını görüyoruz.
Üstü kapatılıyor
Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: Ucu bakanlar ve oğullarına çıkan soruşturma başlatıldığı bir devirde emniyet müdürlerini görevden almak, soruşturmanın üstünü kapatmaya çalışmak ve adı geçen görevlileri cezalandırma manasına gelir. Hükümet yargıya yardımcı olup, kişilerin aklanmasına çalışmalıdır. Müdürleri görevden almak, bunlarda bir suç var ve örtmeye çalışlıyorlar hissini uyandırıyor. İçişleri Bakanının istifası da daha şık olurdu.
Hükümet hukuk dışı müdahale ediyor
Evrensel Hukukçular Platfor-mundan Avukat Hasan Basri Aksoy: Bu olay hukuka müdahaledir. Yolsuzlukları bitirmeyi vadetmiş bir hükümetin, başsavcılığın talimatını yerine getirmek olan polis müdürlerini görevden alması ve iki yeni savcı ataması soruşturmaya açık bir müdahaledir. Soruşturmayı başından beri yürüten savcıların da bu işten kademeli olarak el çektirileceği kanaatindeyiz. Hükümete düşen, hukuk dışı yollarla soruşturmaya müdahale etmek yerine, yolsuzluk ve rüşvet gibi yüz kızartıcı eylemlerle anılan bakan ve bürokratların görevden ayrılmalarını sağlamaktır.
Her şey ortaya çıktı
Emekli Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk: Değişikliklerin soruşturmayı etkilemekten öte anlamı yok. Ülkeyi ilgilendiren bir soruşturmada emniyet müdürlerinin ödüllendirilmesi gerekirken görevden alınması diğer görevlilere gözdağı olarak değerlendirilebilir. Muammer Güler hakkındaki iddialar ortada iken, Başbakan düzeyinde Bu işi yapanları atarsak, bu halk arasında yolsuzluğa kol kanat geldiğimiz anlamına gelir, atamaları durdurun denmesi gerekirdi. Her şey ortaya çıktı. Değiştirilen adamlar korksalar da soruşturmayı tamamlayıp dosyayı adliyeye aksettireceklerdir.
11 yardımcısından sonra Çapkın da alındı
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın görevden alınarak merkez valisi olarak atandı. Çapkın, Nasıl geldiysem öyle gidiyorum. Bana, devletimize, milletimize hayırlı olsun dedi.
2009DA GELDİ
Ankara, Yozgat, Mersin, Antalya, Gaziantep, Manisa, Adana ve Bursada il emniyet müdürlüğü görevleri yapan Çapkın, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevinde de bulundu. 2006 yılında İzmir Emniyet Müdürlüğüne getirilen Çapkın, 2009da İstanbula atandı. Bu arada AK Parti Aksaray Milletvekili Ruhi Açıkgöz, Aksaray Valisi Selami Altınokun kendisine İstanbul Emniyet Müdürü olarak görevlendirildiğini söylediğini ifade etti.
BAŞBAKANIN UÇAĞIYLA GELDİ
Öte yandan Vali Selami Altınokun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanla aynı uçakla Ankaradan İstanbula geldiği öğrenildi.
Demokratik ülkede hükümet istifa ederdi
Doç. Dr. Cellaletin Yavuz: Avrupada AVM çöktüğü için başbakan, Almanyada eşiyle tatilde ağırlandığı için cumhurbaşkanı istifa etti. Demokrasi herkesin kafasına göre şekillendirdiği rejim değil. Demokrasi deyip emniyet müdürlerini görevden alacaksın. Bu Müslümanlıkla, adaletle alakalı degil. Hükümet üstünü örtmeye çalışıyor. Demokratik bir ülkede hükümet istifa ederdi. Tek adam yönetiminde bir şey yapılmıyor.
bugün
Bu haber 718 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle