En Sıcak Konular

2014'te erken genel seçim olasılığı ne kadar mümkün?

13 Aralık 2013 12:16 tsi
2014'te erken genel seçim olasılığı ne kadar mümkün? Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Meclis'teki üslup tartışmalarına ilişkin, ''Sarfedilmemesi gereken sözler sarfedildi, rahatsızız. Seviyeyi muhafaza etme konusunda özen gösterilmeli'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, canlı yayında NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bütçe görüşmeleri, Meclis'te "üslup" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Küfürleşmelere varan tartışmalar yaşandı. Bu durumu bir değerlendirelim önce...

''Yaşanan olaylar çirkin olaylar. Bunlara olumlu bakmamız mümkün değildir. Kim yaparsa yapsın kime karşı yaparsa yapsın. İnsanın yüzünü kızartan eylem ve söylemler hepimizi rahatsız etmektedir. TBMM'nin iç tüzüğünde de açık bir hüküm var. Ama buna rağmen Meclis'in çatısı altında kaba ve yaralayıcı sözler sarf edilmektedir.

Bizim partimizden böyle davrananlarla ilgili disiplin işlemleri yapıldı bugüne kadar. Es geçilen görmezden gelinen bir olay olmadı. Ama bütün bunlara rağmen bizim partimizde de başka partilerde de böylesi nahoş olaylar maalesef oluyor.

Bunu birlikte ortadan kaldırabiliriz. Genel kurulun havası içinde milletvekilleri milletin temsili konusunda seviyesine özen gösterirlerse, dillerine küfrü değil de fikri aklı pelesenk ederlerse bundan hem Meclisimiz hem milletimiz kazanır. Umarız bu olaylar bir daha tekrar etmez.

Acaba iç tüzükte bu konularla ilgili yaptırımları daha ağırlaştırıcı bir düzenleme yapılabilir mi?

Biz o noktada bir çağrıda bulunduk. Meclis'te iç tüzükle ilgili bir komisyonda var. Bu komisyonun caydırıcı cezalarla ilgili bir mutabakat noktasına geldiğini biliyorum ama daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu mutabakattan iradesini çektiğini söyledi. Böylesi bir mutabakat olursa bu milletimize de meclisimize de çok iyi olacaktır.

İç tüzüğün meclis başkanının uyarması ve bir takım müeyyideler dışındaki onlarında hiç birinin caydırıcı özelliği yok. Biz buna varız. Ama bu düzenlemeden daha önemlisi milletvekillerinin böyle bir düzenlemeye meydan vermeyecek bir üslupta konuşmalarıdır. Böyle bir düzenleme konulması milletvekilleri açısından da incitici bir durumdur. Keşke böylesi noktaya gelinmese.

Demokratikleşme paketi bir yasa tasarısı olarak sunuldu bütçeden hemen sonra gündeme gelir mi?

Demokratikleşme paketi son derece önemli bir paket. Açıklandığı zamanda büyük kabul gördü, tabuları yıktı.  Kamuda başörtüsü yasağı tarihe havale edilmiş oldu. Yaşam tarzlarına müdahale etmek suç haline getiriliyor. Nefret suçları bazı suçlarla birlikte işlenmesi halinde cezayı arttırıcı neden olarak kabule dildi. Siyaset yapmanın önündeki yasaklar kaldırıldı. Şu anda mecliste ancak komisyon henüz görüşmedi. Bütçeden sonra meclis genelde bir hafta ara veriyor. Ondan sonra komisyona gelecek ve süratle çıkacaktır. Belki komisyonda bir takım değişiklikler olabilir.

Siyaset yapmanın önündeki yasaklar kalktı dediniz. O madde ''Öcalan'a acaba siyaset yolu mu açılıyor?'' tartışmalarını da gündeme getirdi.

Söz konusu madde Öcalan gibi hapiste cezası infaz edilenler için yeni bir durum yaratmamaktadır. Bu düzenlemelerden hareketle siyaset yolu açılıyor diyenler büyük bir çarpıtmanın içindedir. Buradan hareketle AK Parti'yi vurmak istiyorlar. Siyasi partiler kanununun 11.maddesinin 2.fıkrasının B bendi yürürlükten kalkıyor. Orada da hüküm giymiş olanlara siyaset yasağı koyuyordu. YSK verdiği kararlarla bu yasakları alan kişiler memnu haklarının iadesi yoluna gidip haklarını aldıkları taktirde siyaset yapabiliyorlardı.

Örneğin sayın Leyla Zana haklarının iadesini aldı ve siyaset yapabiliyor. Ebedi bir yasakta değildi. 5237 sayılı TCK yürürlüğe girince yeni bir sistem getirdi. 53.maddede bası hak yoksunlukları düzenleniyor. Siz bir ceza aldığınızda bu cezanın doğal sonucu olarak bazı haklarını kullanamıyorsunuz. Seçme hakkı, seçilme hakkı, TBMM'de bulunma hakkı, siyasi faaliyetlerde bulunma hakkı, partilerin yöneticisi ve deneticisi olma hakkı ceza infaz edilene kadar kullanılamaz diyor madde.

Anayasanın 67, 68.maddeleri cezanın doğal sonucu olarak bu hakların kullanılması TCK'nın 53.maddesine göre açıkça yasaktır. Bunu herkes bilir ama bazı siyasiler bazı kesimler hukuki doğrudan ziyade buradan hükümeti eleştirecek böyle olur mu diye halkın kafasında şüphe oluşturabilecek bir durum var buradan biz bir eleştiri yapalım mantığının hakim olduğunu düşünüyorum. Yoksa kesinlikle böyle bir siyaset yolunun açılması diye bir şey söz konusu değildir.

Mustafa Balbay, 4 yıl 9 ay sonra cezaevinden çıktı. Ama bazı soruları hala gündemde tutan bir tahliye olarak yorumlandı bu gelişme. Aynı koşullarda olan ancak milletvekili olmayanlar için de geçerli olacak mı? KCK davasından tutuklu BDP milletvekillerinin Balbay kararından yararlanamayacağı itirazları var?

Öncelikle tutuklama kararları istisnai bir tedbir kararıdır. Uyulması zorunlu olan bir yasal düzenleme bu konuda yoktur. Yasa tutuklamanın nedenlerini, şartlarını usulünü belirliyor mahkemeye de bunu takdir etme yetkisi tanıyor. Sayın Balbay ve diğerleri ile ilgili daha başından beri tutuksuz yargılama kararı verebilirdi. Yargılama sırasında bir aşamada da bu kararı verebilirdi. Adli kontrole ilişkin biz bir düzenleme yaptık.

Üst sınır vardı o ceza sınırını aşan suçlarda mahkeme tutuklama yerine adli kontrole hükmedemiyordu. Biz bütün suçlar için mahkemece karar verilebilir hale getirdiğimizde mahkemeye müracaat ettiler mahkeme adli kontrole hükmetmedi o zaman. Anayasa mahkemesinin verdiği karardan sonra mahkeme bu yönde bir değerlendirme yaptı.

Anayasa mahkemesi kararı ilk derece mahkemelerinin takdir hakkını ortadan kaldıran bir karar değildir. Anayasa mahkemesi karar verdi ilk derece mahkemesi bakacak, değerlendirecek kararında bir değişiklik yapması gerekirse yapacak. Mahkeme tahliye kararı verdi ve bu  mahkemenin takdirinde olan bir konudur.

Bir yorum da Balyoz davasından aldığı ceza Yargıtay'da onanan MHP milletvekili Engin Alan'ın durumu üstünden gündeme getiriliyor. Alan'ın milletvekilliği düşürülürse diğer milletvekillerine emsal olacağı ve 34 yıl 8 aylık cezası Yargıtay'ca onanırsa Balbay'ın da cezaevine döneceği belirtiliyor. Böyle bir gelişmeyi engellemenin tek yolu da Anayasa'nın 14. maddesinin değiştirilmesi olarak gösteriliyor. Meclis, böyle bir adım atar mı?

TBMM'de Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu, 25 ay gibi bir süre çalışma yaptı. 60 maddede uzlaşma sağlandı ve dokunulmazlıkla ilgili madde bunun içinde yok. Sayın başbakanımız bu 60 maddeyi yasalaştıralım çağrısını yaptı kabul etmediler.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu Malatya'da sanıyorum bu 60 maddeyi geçirelim diye çağrıda bulundu. Sonra biz tamam dedik çıkaralım dedik ama kendi teklifini kabul etmedi. Bunun içinde dokunulmazlık maddesi olsaydı biz ona da vardık. Şu anda böyle bir çalışma yok. Zaten meclis başkanı da komisyondan başkanlığından çekildi. Bu bir oyalamadır ben bu oyalamanın içinden olmam dedi ve çekildi.

Sayın Meclis Başkanı ''Ben başkanlık yapmıyorum'' dedi ama sonrasında seçim ortamında da olsa çalışırız diyen bir muhalefet görüşü ortaya çıktı. Bunu mümkün görüyor musunuz ortak bir anayasa yapmak mümkün mü?

Anayasa yapmak kolay bir iş değil. Meclis başkanımızın kurduğu uzlaşma komisyonu hepimiz için bir şanstı. Komisyon önce bir yıl süre çizdi kendisine. 1 yıl dolu süre istiyoruz dendi Nisan-Mart'a karda oldu. Sonra yetmiyor dendi tam 25 ay oldu. 172 madde üzerinden bir taslak konuldu ama üzerinde uzlaşılan madde sayısı 60.

3 seçimin peş peşe olduğu bir takvim içinde bir hem seçim çalışması yaparız hem bunları yaparız demek milleti aldatmaktır. Bu 60 madde hemen uzlaşılacak herkessin ittifak edeceği maddelerdi zaten. Bu yürüyüşe baktığınız zaman bu komisyonun yeni bir anayasa ortaya koyma iradesi ortadan kalkmıştır.

Sayın Başbakan, önceki açıklamalarında, "Komisyondan bir ortak metin çıkmasa bile biz kendi anayasa teklifimizi gündeme getiririz" demişti. AK Parti, bu dönem içinde böyle bir adım atar mı?

Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun üzerinde ortak bir taslak ortaya koymaması yeni bir anayasa ihtiyacını ortadan kaldırmamıştır. Milletin ve Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı ortadadır. Hükümet olduğumuz süreçlerde de anayasada yeni reformlar yaptık. Yeni anayasa için bir komisyon kurduk. Biz bu konuda TBMM'de temsil edilen ve temsil edilmeyen bütün partiler içinde dersine en çok çalışmış partiyiz. Biz milletimizin yeni anayasa ihtiyacını karşılamak için bundan sonra da üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bunun somut örneklerini de ilerleyen zamanda milletimiz görecektir.

Dershane tartışmasıyla başlayan süreç ve ardından gelen MGK kararları, fişleme haberleri... Gülen cemaati ile hükümet arasında "kavga" yorumları...

AK Parti bugün Türkiye'de yüzde 50 civarında oy almış bir parti. AK Parti Türkiye'de her kesimden oy alan Türkiye'nin birliğini neredeyse temsil eden bir parti konumuna gelmiştir. Bütün görüşleri kültürleri inanışları çatısı altında buluşturmayı başaran bir partidir. Biz ne sağdayız ne soldayız tam merkezde bir partiyiz.

Kabine revizyonunun söz konusu olabileceği belirtiliyor. Başörtülü bakan olacak haberleri de var... Belediye başkan adayı olan bakanların istifa edip etmeyeceği konusundaki son açıklamanız, "Kararı AK Parti verecek. Önümüzdeki günlerde değerlendirme yapacağız" şeklindeydi. Ne zaman bir karara varılır, bakanlar istifa eder mi? Ayrıca ''Bu konuyu geniş düşünmek lazım'' diyerek mevcut belediye başkanlarından yeniden aday olanların da "başkan" olarak seçim yarışına girdiğine dikkat çektiniz...

Tabii YSK bir karar verdi. Bu mantıklı bir karardır. Bakan olanlar aday olduğu takdirde bakanlıktan ayrılmaları gerekmez diye. Bu karar doğru bir karar. Bundan sonrası Başbakanımızın takdirinde olan bir konudur.

2014'te erken genel seçim olasılığı ne kadar mümkün?

Türkiye artık erken seçimlere değil vaktinde seçimlere alışmalıdır. Bizim de erken seçim diye bir düşüncemiz yoktur. 2014'te Türkiye erken genel seçim yapacaktır beklentisine kimse girmesin. Vaktinde seçimlere herkes alışmalıdır.

Yerel seçim değerlendirmelerinde kıstasınız ne olacak? Oy oranı mı, kazanılan belediye sayısı mı?

Herkes kendine göre kıstas koyuyor. Bu bir yarıştır. Bu yarışta AK Parti birinci parti olacaktır. En çok belediyeyi alan en çok meclis üyesi çıkaran parti AK Parti olacaktır. Anketler de bunu ortaya koyuyor.

Bangladeş'de Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla idam edildi. Başbakan, Bangladeş başbakanını aradı ancak infaz durdurulamadı.


Öncelikle Abdülkadir Molla'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Bu haksız bir kararın infazıdır. Bunu bir cinayet olarak görüyorum. Büyük bir adli cinayettir bu, tarih bunu kaydedecektir. Türkiye'de de geçmişte mahkemeler karar verdi. Merhum Adnan Menderes'e infaz kararı verdiler. Tarih onları affetmeyecektir.''

ntvmsnbc

Bu haber 1,363 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,215 µs