Akdoğan: Gayretullaha dokunur
3 Aralık 2013 09:56 tsi
''2004teki MGK kararı üzerine AK Partinin belli cemaatleri bitirmeye çalıştığı iddiası komik olmanın ötesinde ayıptır ve çok çirkindir. İftira ve çarpıtmanın bu kadarı gayretullaha dokunacak bir haksızlıktır...''
Türkiye ilginç bir ülke... Birbirinin tezatı olan söylemler aynı anda doğru gibi algılatılmak isteniyor. Örneğin bir yanda Türkiye muhafazakarlaşıyor söylemi etrafında hükümeti toplumu dindarlaştırmayla suçlayan bir anlayış gündem oluşturmaya çalışıyor. İHLler, Kuran Kursları, din dersleri, başörtüsü, cemaatlerin yayılması gibi başlıklar altında iktidarın toplumu dindarlaştırdığı iddia ediliyor. Diğer yanda ise hükümetin muhafazakar kesime karşı girişimlere yeltendiğine dair suçlamalar yer alıyor.
2004teki MGK kararı üzerine AK Partinin belli cemaatleri bitirmeye çalıştığı iddiası komik olmanın ötesinde ayıptır ve çok çirkindir. İftira ve çarpıtmanın bu kadarı gayretullaha dokunacak bir haksızlıktır. Hangi sebeple olursa olsun, bu kadar büyük bir haksızlığa kapı açılmasını ne Allah affeder, ne millet affeder.
Üretilmeye çalışılan KURGU, dershane tartışmasını aşar, muhafazakar camiada önü alınamayacak büyük bir FİTNEyi ateşler. Kavga görüntüsü üretip hükümetin politikasını yönlendirmeye çalışmak, daha kalıcı ve daha derin yaralara yol açar.
***
AK Parti hiçbir zaman hiçbir kavganın ve çatışmanın tarafı olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Ancak Başbakan Erdoğanı ve AK Partiyi biraz tanıyanlar, hiçbir dayatmaya ve saldırıya da eyvallah etmeyeceğini çok iyi bilirler. Bu tür kirli planlarla, çirkin tezgahlarla kimse AK Partiye istikamet tayin edemez. AK Partinin gücü memleket meselelerinde oy hesabı yapmamasından ve sadece hakka ve millete dayanmasından geliyor.
Yalan yanlış gazete haberleri ve ilgisiz bilgiler üzerine üretilen hayali senaryolar milletimizi de ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Sadece Risale-i Nur grupları, tarikatler veya cemaatler değil toplumun büyük bir kesimi oynanan oyundan ve kirli senaryolardan rahatsızlık duymaktadır.
Muhafazakar camia, üç kişinin bir araya gelip sohbet edemediği, kitapların bırakın gazete kağıdıyla kaplandığı tamamen ortadan kaldırıldığı, dershane denilen öğrenci evi sayılarının çok aza indiği kabus günlerini çok iyi hatırlıyor. Vakıfların kapatıldığı, gönül insanlarının takibata uğradığı, ehl-i hizmetin her türlü baskıya maruz kaldığı, bürokratların kıyıma uğradığı, işadamlarına her türlü kapının kapandığı günleri unutmak, ardından bütün bu kesimler için büyük bir mücadele veren AK Partiyi böyle iğrenç bir ithamla suçlamak nasıl bir vicdansızlıktır? Bütün bu grupların şahs-ı manevisinde AK Parti hedefe konulmuş ve irtica ile suçlanmıştır. Verdiği mücadele ile bunları devre dışı bırakan ve her kesimin önünü açan AK Partidir. Bu konuda iktidara sadece teşekkür edilebilir.
Biraz Allah korkusu, biraz ahiret inancı olan bir insan nereden nereye gelindiğini gözardı edip hakikati tersine çevirmeye çalışabilir mi?
Kim ki bu kurgulara, hayali senaryolara, maksatlı tezgahlara prim verirse AK Partiye karşı değil hakikate karşı ayıp eder. Yalanlarla amel edenler, bu tür senaryolar üzerinden mümin kardeşine karşı kötü hüküm verenler sadece kendilerine yazık etmiş olurlar.
İNSAF, müminin en önemli özelliklerinden biridir. İnsaf kurursa hakikat perdelenir.
Yalçın Akdoğan /
Star (ilgili kısım)
Bu haber 696 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle