En Sıcak Konular

Çiller'den yıllar sonra 28 Şubat itirafı

25 Kasım 2013 09:09 tsi
Çiller'den yıllar sonra 28 Şubat itirafı Eski başbakanlardan Tansu Çiller, 28 Şubat davasında mağdur sıfatıyla verdiği ifadede çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çiller, mağdur sıfatıyla verdiği ifadede, her darbe gibi 28 Şubat’ta da mağdurun yine millet olduğunu belirtti ve “Esasen bugün iktidarda olanlar da, ancak devlet başının desteğini aldıktan sonra bu hesabı sorabilir hale gelmiştir” dedi...

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tensip kararıyla Çiller’in talimatla ifadesinin alınmasına karar vermişti.

Çiller, 26 Eylül 2013’te 4 sayfalık ifadesini yazılı olarak İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdi.

Dava dosyasına giren ifadesinde Çiller, özetle şunları söyledi:

“İçişleri Bakanı Meral Akşener’den BÇG belgelerini, milletten saklanmaması gerektiği düşüncesiyle Başbakan Necmettin Erbakan’a iletmesini istedim. Erbakan, belgeleri Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e götürmüş. Demirel’in belgeleri üst rütbeli subaylar ile paylaşması üzerine sivil toplum kuruluşları ve basında ailem ve benim aleyhimde karalama kampanyası başladı.

'MİLLİ İRADE HİÇE SAYILDI'

Erbakan’a 28 Şubat kararlarının görüşülmeksizin Genelkurmay Başkanı ve komutanları emekliye sevk etmemiz gerektiğini söyledim.

Erbakan, kararnameyi Demirel’in imzalamayacağını söyleyince ‘o zaman erken seçime gideriz’ dedim.

Erbakan bu teklifi ‘Meclisten erken seçim kararı çıkaramayız, çıkarsak bile bizi seçime sokmazlar, partilerimiz hakkında kapatma davası açarlar ve toplumdaki gerilim artar’ gerekçesiyle kabul etmedi.

28 Şubat darbesinin geçmişte, tankla, tüfekle yapılan darbelerden farkı, darbe yapılacağı korkusunun bilinçli bir biçimde egemen kılınarak, kesin değil süreç şeklinde yapılmış olmasıdır.

Bu süreçte bir kısım sivil gruplar ve kuruluşlar, askeri cenah ile irtibatlı bir biçimde birlikte hareketetmiş ve hükümetin faaliyet alanı daraltılarak, hükümet programını uygulaması engellenmeye çalışılmış ve neticede milli iradeye rağmen hükümet çökertilmiştir.

‘GERÇEK DIŞI BELGE ÜRETİLDİ'

BÇG, bir kısım sivil kesimler ile işbirliği içinde hükümeti düşürmeyi planlamış ve uygulamayı da beni ve aile bireylerimi, gerçek dışı belgeler üreterek, asılsız haberler, çeşitli beyanlar ve her türlü yöntemlerle kamuoyu önünde yıpratmak suretiyle DYP parçalanarak millet iradesinin Meclis’e gönderdiği çoğunluğun, bir başka iradeye teslim edilerek, azınlığa dönüştürülmesine ve iktidarın düşürülmesi amacına ulaşılmıştır.

‘Vekil İkna Odaları Kuruldu’

Bu işbirliği çerçevesinde otellerde milletvekili ikna odaları kurulmuş, milletvekilleri şantaj, korku, ikbal, menfaat vaatleriyle DYP’den koparılmış, güvenoyu alacak sayıya ulaşılmasına kadar beklenip, ne karşılığında olduğu belli olmayan transferler sonucu kurulan bu hükümetin gerçek milli iradeyi temsil ettiğini söylemek mümkün değildir.

‘Milletimiz Fakirleştirildi’

Nitekim milli irade ipotek altına alınarak kurdurulan yeni hükümet, bizim yapmadığımız başta 8 yıllık zorunlu eğitimi uygulamaya koyduğu gibi çok sayıda yeni banka kurmuş, ileriki yıllarda bunlar batırılarak milletin sırtına trilyonluk yükler bindirilmiş ve maalesef milletimiz fakirleştirilmiştir.

Sonuçta her darbe gibi mağdur yine milletimiz olmuştur. Gensoru ile düşürülen Cumhuriyet tarihinin ilk hükümeti de bu hükümet olmuştur. Başbakanı da ihalelerdeki yolsuzluklar sebebiyle Yüce Divan’da yargılanmıştır.

‘Başbakanlıktan Vazgeçtim’


BÇG belgelerini ilk kez biz ortaya çıkardık. BÇG’nin öncelikli hedefinin DYP liderinin örtülü olarak yıpratılarak siyaseten bitirilmesi yolu ile DYP’nin çökertilmesi ve hükümetin düşürülmesi olduğu açıkça anlaşılmıştır.

Bu duruma son vermek, Türkiye’nin önünü açmak, askeri vesayetten kurtarmak ve demokrasinin yerleşmesi için başbakanlıktan dahi vazgeçtim.

Demokrasi ve ülke menfaati için en radikal çözümleri, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını azletmek dahil her türlü tedbiri almaya çalıştım ancak, daha o gün, 15 yıl sonrasını görmüş olmama ve bunu defaatle, ilgililer nezdinde seslendirmeme rağmen uygulama olanağımız engellenmiş oldu.

Sadece askeri vesayetin kaldırılması ile değil, iktidar olmak için her şeyi mübah gören siyasetçiler ve istediklerini almak için her türlü iftirayı atan demokrasi düşmanları ile de mücadele ettim.

Esasen bugün iktidarda olanlar da, ancak devlet başının desteğini aldıktan sonra bu hesabı sorabilir hale gelmiştir.”

Milliyet



Bu haber 908 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,628 µs