En Sıcak Konular

Erdoğan'dan Mısır'a cevap

23 Kasım 2013 15:15 tsi
Erdoğan'dan Mısır'a cevap Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın Türk Büyükelçi'yi "persona non grata" ilan edip, iki ülke ilişkilerinde diplomatik seviyeyi düşürmesine tepkisini, Rabia işareti ile verdi.

Erdoğan, Trabzon Meydan Park'ta düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Trabzon'u büyükşehir yapma sözünü verdiklerini anımsatan Erdoğan, "Bu sözümüzü tuttuk ve şimdi büyükşehir Trabzon'dayız" ifadesini kullandı.

61'in şifresi

Trabzon ile aralarında bir şifre bulunduğunu, bunun da "61" olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

" Trabzon ne zaman fethedildi? 1461'de. Trabzon'un plakası ne? 61. Bu kardeşiniz kaçıncı hükümetin Başbakanı? 61. Bu kardeşiniz inşallah 26 Şubat'ta 60'ı tamamlıyor 61'den gün almaya başlıyor. Bunların hepsi şu anda birbiriyle uyumlu. Şimdi sizden bir başka 61 bekliyoruz. 30 Mart'ta büyükşehir Trabzon'dan büyük bir 61 bekliyoruz. Trabzon 61 diyor mu? Maşallah. 41 kere, 61 kere maşallah."

Trabzon'a UEFA standartlarında bir spor kompleksini kazandırmış olacağız

Erdoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Sağlık, Orman ve Su İşleri Bakanlıkları ile İl Özel İdaresi ve Trabzon Belediyesinin yatırımlarını da bugün resmi olarak açacaklarını dile getirerek, Trabzon'a, Trabzonspor'a 40 bin kişilik bir stadyum ve spor tesisi yapma sözü verdiklerini hatırlattı.

Sözlerini tuttuklarını ve yarın Akyazı Stadı ve Spor Tesislerinin temelini atacaklarını bildiren Erdoğan, "28 Haziran'da yer teslimini yaptık, dile kolay 795 bin metrekare alanı denizde doldurduk, şimdi toplumda 459 bin metrekarelik alanda stadyum tüm tesisleriyle, bir kompeks inşa edeceğiz. Sadece stad değil dikkat edin, hizmet binaları, eğitim merkezleri, spor tesisleri, Trabzon'a UEFA standartlarında bir spor kompleksini kazandırmış olacağız. İnşallah bütün bunları 230 trilyon liralık yatırımla, Trabzon ve Trabzonspor'a yakışır bir eseri, hedefimiz iki yıl içinde, tamamlayıp, sizlere teslim edeceğiz" dedi.     

Sadece üç kişinin elini öpeceksiniz

Yarın kutlanacak 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne de değinen Erdoğan, "Fedekar, cefakar öğretmenlerimize şükranlarımızı bir kez daha ifade edeceğiz. Bu tabii bir sembol, öğretmenlerimiz senede bir gün hatırlanacak varlıklarımız değildir" açıklamasını yaptı.

Çocukları ve torunları dışında el öptürmeyi sevmediğini dile getiren Erdoğan, "Sadece üç kişinin elini öpeceksiniz derim. Bir annenizin, iki babanızın, üç öğretmeninizin, hocanızın. Başka kimsenin elini öpmeyin. Çünkü onlar eli öpülesidir. Olaya böyle bakmamız lazım" dedi.

Öğretmen sadece üniversite sınavlarına hazırlayanlar değildir

Erdoğan, şunları kaydetti:

"12 yıl boyunca anaokuluyla birlikte 13 yıl boyunca adeta bir mücevheri işler gibi çocuğu, genci, insanı bilgiyle, beceriyle donatan öğretmenin kadrini, kıymetini bilmek, ona hakkı teslim etmek bizim boynumuzun borcudur. Şunu unutmayın, öğretmen, sadece üniversite sınavlarına hazırlayanlar değildir. Sadece test tekniğini öğretenler değildir, 13 yıl boyunca ilim öğreten, edep, adap öğreten, sabırla öğrencisine hayatı öğreten, takdim edenler bu işin asli unsurudur, diye bunu takdim ediyorum. Onların hakkını bir kenara koyamayız. Onun için her öğretmen değerlidir, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Tekrar hepsine şahsım, milletim adına şükranlarımızı ifade ediyorum."

Bizi suçlayanlar Türkiye'nin bir bölümünü kalplerinden çıkarmış

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

- Bizi utanmadan, sıkılmadan, arsız ve hayasızca bölücü olmakla suçlayanlar aslında kendi zihinlerinde Türkiye'yi bölmüş, Türkiye'nin bir bölümünü gündemlerinden, zihinlerinden, kalplerinden çıkarmış durumdalar.

- Bizim zihinlerimizde, kalbimizde, masamızın üzerinde farklı renklere boyanmış, üzerinde farklı hesaplar yapılmış Türkiye haritalarımız yok. Hesap değil hasbilik peşindeyiz. Hesaplaşmanın değil 76 milyon helalleşmenin peşindeyiz.

Marmaray inşa ettiler de başörtüsü tüneli mi tıkadı?

- Başörtüsüne gericilik dediler. Şimdi soruyorum sizlere, bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı? Hızlı tren yaptılar da başörtüsü bu treni raydan mı çıkardı? Marmaray inşa ettiler de başörtüsü tüneli mi tıkadı?

- Biz türkülerden korkacak kadar dillerden, kimliklerden, kültürlerden, kıyafetlerden korkacak kadar kelimelerden, kavramlardan korkacak kadar küçük bir devlet millet değiliz.

- Kan bağımlısı olanlar bize 'Ne verdiniz' diye soruyor. Hiçbir şey vermedik vermeyeceğiz.

AA

 


 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Karadeniz Bölge Toplantısı'ndan çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Türkiye'nin Mısır'daki büyükelçisinin istenmeyen adam ilan edilmesine" ilişkin değerlendirmesi sorulan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Aynı şekilde şu anda bu darbe yönetiminin büyükelçimize karşı takınmış olduğu tavrı aynen biz de Mısır'ın Ankara'daki maslahatgüzarına karşı takınıyoruz. Bizim bu takındığımız tavır, Mısır halkına karşı değildir, darbeci yönetime karşıdır. Çünkü biz, dünyada demokrasi mücadelelerinin yanındayız. Biz, halkların egemenlik haklarına saygı duymayanlara asla saygı duyamayız. Halkların iradesine saygı duyanlara her zaman saygı duyduk, bundan sonra da saygı duymaya devam edeceğiz. Bütün derdimiz, demokratik parlamenter sistemlerin dünyada güçlenmesidir. Atılan bu adım da onun bir neticesidir. Şu anda maslahatgüzarımıza karşı, büyükelçimize karşı takınılmış olan tavır, arkasından da mukabil adımı getirmiştir. Biz de şu anda kendilerine müddeti verdik, 29 Kasım'a kadar Türkiye'yi terk etmesini istedik."

Erdoğan, Mısır tarafından herhangi bir gerekçe sunulup sunulmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Benim her zaman bilinen tavrım var biliyorsunuz. O bilinen tavrımı gerekçe olarak sunmuşlar. Zaten benim her zaman söylediğim, bundan sonra da söyleyeceğim ve siyasi hayatım boyunca da artık benim söylemlerimde, kitaplarımda kayıtlara geçmiş olan tavrımdır. Siyasette her zaman dik durmayı seven, ama dikleşmeyi sevmeyen bir insanım. Dolayısıyla da kalkıp darbeyle iş başına gelenlere hiçbir zaman saygı duymayacağım. Mısır halkının sevgisi gerek şahsımın, gerek parti tabanımın, gerek Türk halkının da gönlündedir, kalbindedir. Bunda da hiç şüpheniz olmasın."

"Ankara'da öğretmen eyleminde gerçekleşen müdahaleden haberi olup olmadığı ve bunu nasıl değerlendirdiği" yönündeki soruyu ise Başbakan Erdoğan, "Hayır, haberim yok" diye yanıtladı.

"Şehitlerimizi muazzep edecek hiç bir adımı atmayız ve atmayacağız"

Başbakan Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin Toplantısı’ndaki konuşmasında da terörün maliyetinin sadece Doğu'ya Güneydoğu'ya zararı olmadığını, tüm Türkiye'ye olduğunu vurgulayarak, şehitlerin de sadece yakınlarının değil, herkesin yüreğini acıttığını söyledi.

"Öyleyse gençlerimizi yaşatmak, yoksulluğu aşmak, Türkiye'yi büyütmek için de hep birlikte çalışacağız" diyen Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği üyeleri ve tüm çiftçilere çözüm sürecine verdikleri destek için teşekkür etti.

Çok daha fazlasına ihtiyaçları olduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Yangını söndürmek için hepinizin nefesine ihtiyacımız var. Şunu bilin ki Hükümet olarak bu süreçte hiç kimsenin başını öne eğecek girişimlerin içerisinde yer almayacağız. Şehitlerimizi muazzep edecek hiç bir adımı atmayız ve atmayacağız. Tek derdimiz var, bu yangını hep birlikte söndürmek. Kazanan birileri olmayacak, kazanan belli bir kesim olmayacak, kazanan hep birlikte Türkiye olacak. İnanın topraklarımız, soframız bereketlenecek, hanelerimiz daha da şenlenecek. Türkiye geneline yayılmış tüm ziraatçi kardeşlerimden bu yangını söndürmek için bize destek vermelerini bekliyorum. Sizlerin samimi desteği ile büyük hedeflerimize ulaşacağımız biliyorum, bugüne kadar verdiğiniz destekler için tekrar teşekkür ediyorum. İnşallah 2023'ün, 2053'ün, 2071'in Türkiye'sini birlikte inşa etmeyi sürdüreceğiz."

"Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak ruhlarını incitecek hiçbir adımı atmayız"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Akçaabat ilçesinde, Trabzon Valiliği tarafından onuruna verilen akşam yemeğinde, çözüm sürecinin, tüm Türkiye'nin olduğu kadar Trabzon'un da gündeminde olduğunu belirterek, "Esasen Trabzon bizim ne yaptığımızı, ne yapmaya çalıştığımızı çok iyi görüyor" ifadesini kullandı.

"Trabzon bize güveniyor, bize inanıyor. 2002 seçimlerinden bu yana da artan oranda hükümetimize destek veriyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ancak muhalefetin ve belli odakların tamamen oy hırsı ile başka çıkarlar hırsıyla çözüm sürecini bulandırmak, zihinleri karıştırmak için yoğun gayret ve faaliyet içinde olduklarını da hepimiz görüyoruz. Çözüm sürecinde Trabzon'un, diğer 80 vilayetimizin, 76 milyon vatandaşımızın başını öne eğecek, onları mahçup edecek, özellikle de şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, ruhlarını incitecek hiçbir adımı atmayız ve atmayacağız. Bunu bir defa bilmeniz lazım.
Her ne yapıyorsak, ince ince düşünerek, hesaplayarak, önünü sonunu dikkatle değerlendirerek yapıyoruz. Milletçe onurumuzu zedeleyecek hiçbir girişimin içinde asla yer almadık ve almayız. Başta muhalefet olmak üzere belli çevreler tarafından ortaya konan iddia ve ithamlar, tamamen gerçek dışıdır, tamamen yersizdir."

"Şehitlerimizin emaneti, mirası sınırımızdır"

"Eğer 11 yılda yakaladığımız bu ivme, bu istikrar ve güven önceki 19 yılda da olsaydı, Türkiye bugün bambaşka bir yerde olacaktı" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Bizim Türkiye olarak bu terör meselesini artık geride bırakıp, sorunları çözüp, geleceğe odaklanmamız gerekiyor. Gençlerimizin şehit olmadığı, ölmediği, anne babaların ağlamadığı güvenli bir Türkiye inşa etmek zorundayız. Ekonominin önündeki engellerin kalktığı, yatırımın, üretimin, istihdamın daha da arttığı bir Türkiye'yi inşa etmek zorundayız. Bunu her ne pahasına olursa olsun hep birlikte el ele vereceğiz, birlikte gerçekleştireceğiz.
Anayasa sınırımızdır, yasalar sınırımızdır. Meşruiyet, özellikle de kamunun vicdanı sınırımızdır. Şehitlerimizin emaneti, mirası sınırımızdır. Kalbimiz ne diyorsa onu yapıyoruz ve yapacağız. Vicdanımızın sesine kulak vereceğiz. Türkiye için ne hayırlıysa o işi yapacak, şerden uzak duracağız. Bu sürece daha en başından 'Niyet hayır, akıbet hayır' diyerek başladık. İyi niyetle yürüdüğümüz müddetçe inanıyorum ki süreç de akıbet de 'hayır' olacaktır."

AA




Bu haber 978 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,042 µs